Yaşamak ne güzel şey be kardeşim. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
yazık değil mi Kadıköy’de Karaköy iskelesi saat 20.45, 16 Ağustos 91 görülecek birşeyler her zaman vardır tam anlamıyla satılmış bir delikanlı örneğini bile bulabilirsiniz Kadıköy’de az sonralar ve yarın sabahlar kaçınılmazdır dedim ya görülecek birşeyler her zaman vardır yarın işin olmasa olmaz mıydı yazık değil mi bu delikanlıya 16 Ağ.91 istanbul’da güz yağmuru İstanbul’da 4 Ekim akşamlarından biri asker olduğum piyadeleri oynuyorum bir yıldır yarın biryerlere gidecekmiş bensiz kendim anlatamadım duygularımı ama Balkanlar’dan gelen soğuk hava ve yağmur isyan ediyor benim yerime yarın biryerlere gidecekmiş bensiz gitsin bakalım 4 Ekim 1991 papatyaları yolma kalkmış nerelerden gelmiş sevdiğin yakın olmak için sen ise seviyor sevmiyor diye papatya yoluyorsun aslanım daha ne bekliyorsun Beyazıt ya da Taksim Meydanı’nda miting mi düzenlesin seviyorum diye 10.7.1998 yağmur bugünkü yağmurda Kadıköy’de ne işin vardı yine kız tavlamaya gittin yine kimse pas vermedi o yoktu değil mi akşam karanlığı akşam karanlığı ve sis birbirine girmiş çiseleyen yağmur ile sürüyor Tuzla’da yaşam böyle zamanlarda herkes ve her şey birbirine benzer gerçek olan ile olmayan arasında ufak bir aldatmaca ya her şey düş ya da tüm düşler gerçek sesler karmaşık dünyalar gibi herkes çok yakın birbirine ve çok yabancı Tuzla’da gün batımını dinlediniz 6 kasım 90 Hayal avcısı On sekizinde delikanlıyım İstanbul’da şehir hatları vapurunda hayal ve gerçek arası bir güzel elinde boya ve fırçası resmini çiziyor gelecek günlerin bir yanda ben bir yanda o hayal avcısıyım bu öyküde ama ne tünelin başı ne sonu görünüyor el ele tutuşursak donacak mı bu resim geçmiş ne yanda duracak gelecek ne yanda limana az kaldı biliyorum bu rüya gerçek dünyaya kadar on sekizinde bir delikanlı hayal avcısı bir de hayaller Bayındır 12 Aralık 2006 Kalp doktoru Kalp doktoru ya da aşk uzmanı değil ya Gülhane Parkı ya da Avcılar’daki üst geçit yine de söyleyecek bir şeyleri vardır bizim için 21 Aralık 2006 Yaz yağmuru ve İstanbul İstanbul’un orta yeri Neresi bilmiyorum ama Sen benden Ve ben senden habersiz Gezinirken Yağmura yakalandık Bir yaz günü Sudan çıkmış balık olmanın heyecanı içinde Seninle buluşmak Ve tüm zamanları Tüm geçmişi Geleceği Kucaklamak Dikenini düşünmeden Gül demetine sarılmak Ve öylece kalmak İstanbul Yaz yağmuru Ve biz 28.07.2010 Dört mevsim Bir İstanbul olamadım Bir Karadeniz Bir Çarşamba Bir Yeşilırmak olamadım Ünye Perşembe Ordu Canik Dağları Doyasıya ağlayamadım Ne yaz günü Ne baharda Ne de kış Gözyaşı dökemedim Yine de İçin için Ağladıklarıma sayın Dört mevsim 12 ay Ve kalan zamanlar 29.07.2010 Tanık Listesi Bir tanık İzmir Diğeri İstanbul Yüreğimiz taraf olduğundan Tanık olarak dinlenmez Canik Dağlarının Yeşilırmak Ve Karadeniz’in Görgüye dayalı bilgisi yok Zaman mı Ne söylesin ki 02 Ağustos 2010 Pazartesi Kaptanın seyir defteri 474. Gün Özel bir gün Uzunyusuf İlkokulu İstanbul Yalnızca meyve ve sebze ticareti değil Salı pazarı Fatih’te Adamın gençliği 7-11 dönemi gizli O sokaklarda Kaptan nereye yolculuk İlkokul yıllarına mı İyi uçuşlar 12.05.2010 Asker arkadaşımın şiiri Seninle gezdik Sultanahmeti Sonra duydum ki Bir kaza Biliyorum Sen de inanmadın Bu söyleme Eşşek şakası vesselam Gezdiğimiz mi yalan Duyduğumuz mu Biz ne kadar gerçeğiz 09 Mayıs 2010 Pazar Kadıköy’de çay Bilemedin İnciraltı’nda ülkemin bir yanında yer önemli değil önemli olan bardağın çevresindekiler doğa harikası arkadaşım bir yanda karşısında şanslı ve mutlu çocuk yani ben hayalleri karma karışık beklentileri bir gülümsemelik hangi oyunu oynuyorsun koçum kim yazdı senin rolün belli mi ne halt etmeye şiire sarılıyorsun özlediğinde gerçek yanında ama sen gerçek değilsin 6.11.2007 İstanbul ve Sen İstanbul ve sen iki muhteşem bana da bir gölge var mı ortalıkta 22.03.2008 Tanık İstanbul tanık sevdiğime üç-beş gizli mektup bir de dizeler 12.09.2008 İstanbul’dan Çocukluğumdan asker arkadaşlarımdan anılardan sevdiğimden ne bulursanız onu getirin 29.11.2009 Nöbet 90 yılını 91’e bağlayan yılbaşı 31 Aralık 1990 ile 1 Ocak 1991 ve İstanbul ilk ve son nöbetim yılbaşında İstanbul’da biraz aşık biraz gururlu özlem dolu 25.11.2009 Yolun başı İstanbul Okumayı yazmayı saklambaç oynamayı öğretir sevgili çıkagelir bu arada şaşkına döner gençliğin kavuşmak ve ayrılmayı yeniden hissedersin bu ne biçim sevda ne biçim lahana turşusu bekle ve gör beş dakika kendine ayır ve sevdiğine gülmek için boy aynası ağlamak size kalmış bu öykü bitmez bu şiir yazılmayı bekler ben de beklerim Ekim 2008 Sevgili Yeditepe Taşın toprağın sana kalsın Anılarımı topla Sokaklarından Bir kadeh şarap isterim Arkadaşım getirirse Biraz da yağmur Gözyaşı için Ne olsun başka 26.08.2010
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |