..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeşçesine...
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > eylül




30 Ocak 2011
Yüreğimin Üşümesi  
eylül
"Dar sokaklar, medreseler, türbeler, ahşap konaklar, yüzyılların gölgesi düşmüş taş duvarlar arasında sessiz sedasız kendimi İstanbul'da saklıyorum. Yaralı köpekler gibi, saklanıp yaralarımın iyileşmesini bekliyorum... Hiç kimseye belli etmediğim yaralarım..."


:BABI:


Ege'nin kıyısında, Türkiye ile Yunanistan arasında küçük bir balıkçı kasabası. Haritanın üzerinde gezinen parmaklarımın durup kaldığı yer... İstanbul'da üşüyorum. Havası değil, yürekler buna sebep... Yollara düştüm yine...
Birkaç yıldır annem ile mektuplaşmak çok zorlaştı. İki ayda bir mektup aldığımda kendimi şanslı sayıyorum. Ben ise her hafta yazıyorum. Buradaki hayatı, insanları, havayı suyu yazıyorum. İyi olduğumu, merak edilecek bir şeyin olmadığını yazıyorum. Annemle hiç konuşmadığım kadar uzun yazıyorum. Kartpostallar gönderiyorum; Galata, Sultan Ahmet Camii, Türkiye'den manzaralar... Telefonda konuşmak için haftalar sonrasına sözleşiyoruz. Gün, saat belli olunca Postane'de bekliyor annem, arıyorum. Ahizenin diğer tarafından tedirgin bir "alo" geliyor. Sesimi duyduğunda rahatlıyor. Hal, hatır sormalar, sonra annemin hıçkırıkları... İstanbul'da boğuluyorum. Karar verip çıkıyorum yola. Yine bir kandırmacaya sımsıkı tutunuyorum... Haritayı tekrar tekrar açıp bakıyorum.

Uçsuz bucaksız tarlalar, tozlu köy yolları, kasaba panayırları kenarından, büyük baş hayvan sürüleri arasından haritadaki noktaya doğru yol alıyor bindiğim otobüs. Cam kenarı oturuyorum, yanımdaki koltuk boş. Rüzgar var, toz bulutu dolanıyor havada. Bulduğu her delikten otobüsün içine dökülüyor. Kasabaya yaklaştıkça yolcular azalıyor. Akşamın karanlığı koyulaşmaya başladığında yolculuğun sonu da gelmişti.

Birkaç sarı ışıklı sokak lambasının aydınlattığı küçük kasaba meydanı neredeyse ıssızdı.
Yakınlardan gelen hayvan sesleri, köpek havlamaları sessizliği bölmekteydi. Yanlış mı geldim diye düşünürken birisinin bana seslendiğini duydum. Yola çıkmadan önce kasabanın tek otelinin numarasını bulup telefon etmiştim. Beni karşılamaya gelen de orada çalışan onbeş yaşlarında bir çocuk. Otobüsün bagajından bavulumu alıp meydanda birleşen birkaç sokaktan birine girdik. İki üç dakika sonra gideceğimiz yere varmıştık; meğer otel sokağın hemen başındaymış. Bahçe içinde, ağaçların arasında üç katlı bir bina. Büyük, yaşlı bir asmanın altında geniş bir çardağı fark ettim önce. Orada oturan birkaç kişiden bir tanesi kalkıp geldi: "Yeni misafirimizsiniz sanırım? Hoş geldiniz, yemeğe buyurmaz mısınız?"
"Odama çıksam? Biraz yorgunum da..."
"Ne demek, tabi ki!"
Birden telaşlanmıştı, otel sahibi olduğunu düşündüğüm kişi. Yanımdaki çocuğa döndü:
"Ver bakalım valizi, ben çıkarırım; sen evine gidebilirsin ama sabah erkenden burada ol, tamam mı?" Sonra bana yol göstermek için elini kaldırdı.
"Buyurun..."

Üçüncü katta bana ayrılmış olan odaya çıktığımızda otel sahibinin kapıyı ardından kapatmasını bekledim. Kilitleyip birkaç dakika öylece, hiçbir şey yapmadan, düşünmeden olduğum yerde kaldım. Sonra etrafıma bakındım; bir karyola, hemen yanında üzerinde su dolu bir sürahi ve bardak olan komodin, bir koltuk ve duvar dibinde küçük bir elbise dolabı. Oda kapısının sol tarafında yarı aralık, banyo olmalı diye düşündüğüm, bir başka kapı.
Bir de odanın küçük bir balkonu vardı, bu hoşuma gitti, gülümsetti beni.

Birden bir üşüme geldi; önce içimde hissettiğim bir titreme bütün bedenime yayılmaya başladı. Yatağın bir köşesine kıvrılıp gözlerimi sımsıkı yumdum. Titreme gittikçe şiddetleniyor, sanki ağustosun ortasında değil de kış ayazında kalmış gibiydim. İçimden "sakin ol, sakin ol..." diye tekrarlayıp duruyordum. Yavaş yavaş kendime gelmeye başladığımda uykuya dalmak üzere olduğumu anladım. Uzun zamandır hasret kaldığım uyku... Gözkapaklarım gittikçe ağırlaşıyordu.


eylül



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın beklenmedik kümesinde bulunan diğer yazıları...
Vurgun
Gecenin İçinden Gelen Sesler
Salkım Söğüt Hayat
Ah, Be Hayat!
Ölüm Bana Bu Kadar Yakın Olmamıştı - 4
Delirium
Kelimeleri Terk Etmek Zor
Suskun
Pusuya Düşmek Gibi
Assassin's Tango

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar
Yusuf'un Şarkıları
Gülümseme Çiçeği
Melek
Çocukluğumun Yeşil Durağı
Yolculuk 2
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar
Tesadüf
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar
Derin Hikayeler, Kısa Karşılaşmalar

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Eylül [Şiir]
Şimdi Aşk [Şiir]
Bir Şey Daha... [Şiir]
Teselli [Şiir]
Araf’ta [Deneme]
Hikayeler [Deneme]
Eksik [Deneme]
İnsan [Deneme]
Hayat/zaman [Deneme]
Bir Hayat Nasıl Ysşanılmaz Kılınıri [Deneme]


eylül kimdir?

yolcu

Etkilendiği Yazarlar:
insan, hayat


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.