Aynanın içinde eriyen hayal
Sır olan gülüşü bilemez ağyar
Ondan yansımadır aynadaki hâl
Işığın gözünde incelen miyar
Kadim devirlerden çağa armağan
Seyreder suretin camdan periler
Gün batarken cümbüş camlara yağan
Ok atarken gönle gamdan çeriler
Aşk dağı ateşte eriyen demir
Ayna sırrın demez sır tutmayana
Hicret diyarına Hak’tandır emir
Hasret masal gelir hiç tatmayana
Bir sefer dönüşü kırklar yediler
Tuttular aynayı akan sulara
Gönül iklimine kısmet dediler
Mil çekti gözleri som uykulara
Turna kanadında at sağrısında
Ter sızar sineye kimse anlamaz
Bir gülün açtığı kalp ağrısında
Anlatılan öykü gerçeğinden az
Her misal misale kapı aralar
Aynada gülümser bir peri suret
Gül misalin tavrı gönlü yaralar
Her dize her sözcük vedaa davet
Aynalar sükûtun yaldızlı hâli
Sulara yansıyan bir hayal peri
Muhali nereden bilsin ahali
Kırık tüm aynalar o demden beri
Yıldızlar aynada eriyen masal
Bir varmış bir yokmuş hüzne girizgâh
Gülüyor köşkünden eşsiz gül emsal
Payımıza düşen sükut sırlı ah!
Ankara,17.02.2011 İ.K