..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak bir aðaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeþçesine...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Bilimsel > Estetik > Osman Volkan Þahin




5 Aðustos 2011
Eleþtiri Üzerine Birkaç Söz  
Osman Volkan Þahin
Düþünce "suç" olabilir. Ama ne yaptýðýný, neden yaptýðýný, nasýl yaptýðýný, ya da neyi neden sevdiðini bilmemek; düþünmemek?.. Buna tarih karar versin.


:ECIA:
Düþünmek ön bilgiyi gerektirir. Bu bilginin yetersizliðini bilmeyi de… Bilginin, onun kaynaðý olan maddi dünya ve esasen onu içinde barýndýrdýðý en önemli unsur olan insan pratiði ile çoðaltýlabileceði, bunun bir sonucu olarak maddi dünyada yeni bilme alanlarý keþfedilerek, pratiðin geliþtirilebileceðini bilmeyi de… Bilmenin bilmemeye, tecrübeninse daha geliþkin bir pratik için mucizevî bir anahtara, ama bir o kadar da acemiliðe dönüþtüðü bir insan faaliyetidir, düþünmek.

Sosyal planda düþünmenin hem büyük bir güç olarak saygý görmesinin, hem de büyük bir suç addedilmesinin nedeni, bilginin her yönüne sirayet etmiþ olan bu diyalektik yanýdýr.

Eleþtiri, bir düþünme biçimi olarak bilginin yeterliliðini sýnar. Kuþkusuz bu sýnama, öznenin kendisinden baþlayacak, nesnenin çözümlenmesiyle devam edecek ve tekrar öznenin kendisinde son bulacaktýr. Bu da önceki bilgi ve deneyimin, þimdiki bilgi ve deneyimle çatýþtýrýlmasý deðil, pratikte gerçekleþmekte olan çatýþmanýn çözümlemesi olacaktýr. Bu açýdan öze yönelmemiþ hiçbir eleþtiri bilgiye ulaþmaz, düþünceyi etkilemez. Ayný þekilde öz ile onu çevreleyen maddi dünyanýn iliþkisi de çözümlenmelidir. Bunlar yapýlmadan nesne bir görüngü olarak kabul edilir, algýlarýmýz hiçbir bir tutarlý kavramla bilgiye dönüþmez. Böylece her yeni görüngüyü eski kavram ve bilgimizle kavrarýz. Olasý her farký yadýrgar ve ona karþý dururuz.

Sanat eserinin çözümlenmesi tartýþmasýna dahil olmak pahasýna ifade edecek olursak, sanatçýnýn sanat ve maddi dünya karþýsýnda, sanat izleyicisinin sanat eseri ve sanatçý karþýsýnda bir bilgi ve deneyim taþýmasý kaçýnýlmazdýr. Sanat eseri bir haz nesnesi olduðu kadar, bu hazzý yaratacak bir bilgi nesnesidir de. Haz, salt eserin kendisinden deðil, onu bir haz nesnesi olarak ele alan öznenin bilmesinden de kaynaklanýr. Bu bilgi, nesnenin fiziki-maddi bilgisi olarak deðil, nesnenin yaratýcýsýnýn, sanat dalýnýn, yerel/evrensel sanat tarihinin, içeriðinin vb. nesnenin özü ile maddi dünya arasýndaki iliþkinin de bilgisidir. Kaldý ki bu ayný zamanda kavramlar baðlamýnda olmasa da, imgeler ve semboller baðlamýnda sanatsal bir dil bilmeyi de gerektirir.

Estetik nesne karþýsýnda duyulan haz, edinilen fikir; bilgi ve deneyimimizin bir tür sýnama faaliyeti olarak ortaya çýkar. Bu sýnama faaliyeti bilinçli ve sistematik olarak gerçekleþirse, yani izlemenin eleþtirel yaný da kullanýlýrsa, estetik nesne karþýsýndaki duyum ve algýda nitelik yönünden deðiþiklik meydana gelir. Bu yüzden bir estetik nesnenin (diyelim ki bir klasik romanýn) zamanla deðeri artmaz ya da azalmazken, sanat izleyicisinin kiþiliðinde, bulunduðu yer þaþýrtýcý bir þekilde deðiþebilir.

Bu açýdan, estetik nesneye bilgi nesnesi olarak yaklaþmakla, haz nesnesi olarak yaklaþmak birbirinden ayrý düþünülemez. Karmaþýk gibi görünse de, nesnenin bilinen halinin bozulup, bambaþka bir nesne haline dönüþtürülmesi, ama kendisinden baþka bir þeyi temsil etmesi, nesnenin karþýsýndaki özne için bu iki yönüyle yaklaþtýðýnda sorun olmaktan çýkar. (Meþhur bir örnek vermek gerekirse; bir nesne olarak ele alýnan bir taþýn, yontularak bir insana dönüþtürülmesi iþinde taþ, taþ olarak kalmaya devam ederken, özne için o artýk Davut Heykeli’ne dönüþerek bambaþka bir bilgi ve haz nesnesi haline gelir. )

Sanatýn bilgi ve düþünce ile olan baðý o kadar sýkýdýr ki, büyük sanatsal hareketler, büyük düþünce atýlýmlarýyla ayný zamanlarda ortaya çýkmýþlardýr. Bu da bilgi ve düþüncenin, onu ortaya çýkardýðý maddi dünya ile olan diyalektik iliþkisinin bir sonucudur. Sanat ve sanat izleyicisi, kendi bilme alanlarýný geniþlettikçe insanlýðýn kültürel birikimi de artmaktadýr. Bilme alanýný geniþletmenin bir yolu pratikken, diðer bir yolu da eleþtiridir.

Öyleyse, eleþtiriden korkmak düþünceden korkmaktýr. Düþünceden korkmak, bilgiden korkmaktýr. Bu zincir giderek maddi dünyadan ve insan pratiðinden korkulduðu anlamýnýn çýkmasýna neden olur.

Bu þekilde ne bilim yapýlabilir, ne de sanat!

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Güzel
Gönderen: Aysu / , Türkiye
6 Aðustos 2011
Goncarov'un oblomov kitabýna sadece hýmbýl,tembel bir bakýþ açýsýyla bakarsak-düz bir mantýk-romanýn içindeki bize aktarýlan bir varoluþ felsefesindeki estetiði kaçýrmýþ oluruz.Çünki oblomovluk sadece asosyol bir eleþtiri estetiði deðil aksine trajedinin estetiðidir.Ve ayný zamanda eleþtiri estetiðini bu anlamda en güzel anlatan yine oblomovluk nedir kriterlerini -özünü- anlatan Nikolay Aleksandroviç Dubrolyubov'dur.Bilgi ve düþünceyi çok güzel harmanlayan bir eleþtiri örneðidir, aynen sizin ifade ettiðiniz gibi.Eleþtiri ve düþünce ve bilgilendirme estetiðini yapanlar oldukça az.Birçok eleþtiri yazýlarý okudum yazýlarýn þiirlerin altýnda insanýn gülesi geliyor.O kadar belli ki yüzeysel bakýþ açýlarý.Ýþin acý tarafý bu eleþtirileri yapanlarýn çoðu edebiyat çubuðunu sallayan hocalar ,týpký bir öðrenci öðretmen uslubuyla eleþtiri yapýyorlar .Doðrusu düþüncesini ve bilgisini harmanlayýp bir estetik ölçüsünde sunan kiþileri görünce çok mutlu oluyorum.Eleþtiri insaný geliþtirir elbette dönüp kendinize bakarsýnýz veya kýrýlýrsýnýz,iþte uslup burada çok önemli ki bu uslup estetiktir ,beynin ve dilin estetiði.Düþündürdüðünüz için teþekkürler/ kýz kulesini devirmeyeceðim söz :)

:: Teþekkür...
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
6 Aðustos 2011
"Sanatýn bilgi ve düþünce ile olan baðý o kadar sýkýdýr ki, büyük sanatsal hareketler, büyük düþünce atýlýmlarýyla ayný zamanlarda ortaya çýkmýþlardýr." diyor, Sn Þahin. Büyük düþünce atýlýmlarý da, içinden geçilen tarihsel süreçte, üretim-üleþim-yöneten-yönetilen iliþkileri içinde, bilim ve sanat insanlarýnýn çoðunun nerede yer alacaðýný belirlemesiyle oluþur sanýrým. O halde, sayýn Þahin'in son iki paragrafta vardýðý nokta, bugün, bilim ve sanattaki kýsýrlýk sorgulanýrken, bu alanlarda yer alan herkesin, bulunduðu yeri sorgulamasý açýsýndan da bir çaðrý içeriyor, diye düþünüyorum. Ayrýca, eleþtiriyi eytiþimsel baðlamda ele alan bu yazýsý için teþekkürler...Dostlukla...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn bilimsel ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Doðru ve Gerçek

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Þair ve Silahþör [Þiir]
Emanet [Þiir]
Kýrlangýç'ýn Türküsü [Þiir]
Ey Deliler Deliler [Þiir]
Ýnsanýn Kendiyle Zoru [Þiir]
Yazgý [Þiir]
Zaten Beni Sevme Þiiri [Þiir]
Yine Kerem Ýçin [Þiir]
Ýdil'in Anýsýna [Þiir]
Bir Ýstanbul Þarkýsý Ýçin [Þiir]


Osman Volkan Þahin kimdir?

Kimse bizi yazmaya zorlamýyor. Aksine yazmamamýz için uðraþýyorlar bizimle. Ýyi ya da kötü, inatla yazmak, yazmak, yazmak lazým.

Etkilendiði Yazarlar:
Nâzým Hikmet, Hasan Hüseyin, Attila Ýlhan, Özdemir Asaf, Ýbrahim Karaca, Ahmet Telli, Adnan Yücel, Müþtak Erenus ve cümle halk þairleri


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Osman Volkan Þahin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.