Yazar yazý yazmayý baþka insanlara göre daha zor yapan insandýr. -Thomas Mann |
|
||||||||||
|
yelkenlerim. Bir sen anlarsýn Kaptan, bir gemi olup da hiç yüzememenin ne bahtsýzlýk olduðunu. Yaralý atlarý vururlar ya hani, alýnlarýnýn tam ortasýndan. Ancak atlarý anlayanlardýr onlarý vurabilenler... O, yüzebilen gemilerin kampanalarýndan gelen maðrur sesle ruhumun ezildiði yosun kokulu þehirden alýp beni, bu denizi ve martýsý olmayan bozkýrýn ortasýna getirdin ya sessizce, ne diyeyim Kaptan; büyük adamsýn... Buraya geldiðimden beri zaman ileri doðru deðil içeri doðru iþliyor sanki. Bu yüzden bilmiyorum ne kadar vakit geçti. Caným yanmýyor eskisi gibi ve anlaþýlmaz bir huzur var içimde. Denizsizliðe mahkum edilmiþ bir maket deðil de özel bir göreve çýkmýþ savaþ gemisi gibi hissediyorum kendimi. Ýnsanlar bana karþý bilinçsizce saygýlýlar. Eve gelen misafirler bile beni görünce, okuyamadýklarý ama ilahi olduðuna inandýklarý için hep yüksek yerlerde tuttuklarý kutsal kitaplarýný görmüþ gibi oluyorlar. Derinliklere hasret bu geminin içinde taþýdýðý derinlik, hükmediyor onlara. Sessiz ve suâlsiz selamlýyorlar bu kutsiyeti, kimliðini ve kimsesizliðini hiç sorgulamadan. Kimliðini ve niceliðini sorgulayamadýklarýn kutsaldýr zaten, nedenine ve nasýlýna hükmedemediklerin... Ve derinlik aslýnda dipsizliktir ya da en azýndan görünmeyen bir dip... Biliyorum Kaptan, sen aslýnda onu merak ediyorsun. Anlýyorum seni, senin beni anladýðýn gibi... O da anlýyor seni, inan bana, ama anlamak her zaman yetmez ve bazen de hiçbir þeydir. Ýstediðin oluyor Kaptan, o mahzun gözleriyle herkesten farklý bakýyor bana ve hatta bakamýyor. Herhalde bundandýr yanýnda götürmeyiþi beni... Bu derinlik, bu baþkalýk onun yüreðine vurgunlar veriyor Kaptan, bu yüzden kaçýp berraklýðýn kollarýna býrakýyor gözlerini. Dipsizliðe dalmak kolay deðil be Kaptan! Ýnanmayacaksýn ama sayenizde artýk ben de yüzüyorum. Mahiyetini bilmediðim bir deryada yüzüyorum; kâh senin gönlünün derinliðinde kâh o dipsiz gözlerin enginliðinde... Arada bir geliyor buraya. Bazý geceler uyumak için çok uzun geliyor ona da senin her gecen gibi. Karanlýðýn içinde bana baktýðýný duyumsuyorum. Binlerce karanlýk göz içinde onunkini hemen ayrýmsýyorum, nasýl oluyor da oluyor anlamýyorum! Kendinden bile saklayarak kaçamak bakýþlarýný –bu bakýþlar o gözlere hiç yakýþmýyor- kimsesizliðe býraktýðý seni arýyor karanlýkta. Bazen de birdenbire ellerine alýyor beni pervasýzca, iç isyanlarýnýn baskýsýyla. Parmak izlerinizin vuslatýna þahit oluyorum o vakitlerde. Alev alev oluyor gözleri, kýzarýyor yüzü. Belli ki parmaklarýnýn ucunu yakýyorsun. Biliyorum Kaptan, seninde alazlanýyor yüzün. Ne fayda ki o tutamýyor ateþi elinde, sen içiyorsun alevleri. Ah be Kaptan, kendi içinden çýkan lavlar yakar mý bir volkaný? O da ne? Biri girdi salona. Hayýr, o deðil. Ýnci Haným bu. Annesi. Ýyi bari, elinde toz bezi yok. Sehpanýn üstündeki gazeteyi aldý, gidiyor iþte. Ýnci Haným bazen diðer biblolarla birlikte beni de temizliyor da. O vakit çok caným yanýyor. Engin denizlerin ýslaklýðýný bir toz bezinin kýsýrlýðýnda hissetmek çok koyuyor bana. Ah be Kaptan, hakkettiklerimizi vermiyor iþte hayat bize her zaman ve biz sebepleri sorgulayamýyoruz. Hele bir yeltensek hesap sormaya, biliyoruz ki alacaðýmýz cevaplar bizi kendi iç dipsizliðimize götürecek. Bu yüzden sadece biliyoruz ve inanýyoruz ki uðruna feda olduklarýmýz hep kutsal þeyler oluyor, ayný anda kaybettiðimiz gerçekliðimize aldýrmýyoruz... Ben meselâ dibi boylayacaðýmý bilsem de tanýþmayý göze alýrým denizle. Kaybedeceðim suretim , oldum olasý hasretini çektiðim sîretimi kazanmak adýna hiç oluverir gözümde!... Yýllar önce seni alýp kaptan yapan bu gemiyi terk etmeyeceksin sen de, biliyorum Kaptan. Seni engin denizlerle tanýþtýranýn bu gemi olduðunu biliyorsun ve görüyorsun þimdi sana “atla” diye tempo tutan hayatýn karaya çýkýnca boynuna dolayacaðý yaftalarý. Vefasýzca kurtulup sessizce ölmektense bu derinliðin en dipsiz yerine gömülmek istiyorsun. Mezar taþý olmayan bir mezarý çoktan kabul etmiþsin sen zaten, deniz ölülerine mezar taþý dikilmez ya hani. Sahi Kaptan, niye dikilmez? Ah be Kaptan, tanýdýðým en büyük kaptansýn inan bana. Benim gözümde seni yücelten þey ise asla insanlarýn gözünde seni yücelten ile ayný deðil. Ben senin benliðinde taþýdýðýn ve kimsenin bilmediði büyük sýrrýna güveniyorum. Yüzme bilmeyen kaptan istese de terk edemez gemiyi ve bu yüzden ‘en’ kaptandýr. Kimse bilmiyor ve tahmin de etmiyor senin gibi bir kaptanýn yüzme bilmediðini. Ben mi nereden biliyorum? Ýç güdüsel bir þey be Kaptan. Tamam, aramýzda kalacak,söz!.. Zil çalýyor. Ýnci Haným’ýn misafirleri var galiba. Yakýndýr, o da gelecek, hissediyorum. Parmaklarýn alevlenince Kaptan, unutma, parmak izlerinizin vuslatýna þahitlik ediyor olacaðým ben. O da nesi? Misafirlerden biri beni fark etti. Bak, yine o tanýmlayamadýklarý saygý var gözlerinde, görüyor musun? Hoþuna gitmiþim, ilginç bir þeymiþim. Ýnci Haným beni tanýtýyor hayranýma: “-Bizim kýza bir arkadaþý almýþ doðum gününde. Bana da çok ilginç gelmiþti. Denizciymiþ çocuk galiba!...”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © muharrem samanlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |