Olgular görmezden gelindikleri için var olmaya son vermiyorlar. -Huxley |
|
||||||||||
|
Not: Bu öyküde anlatýlan olaylarýn tamamý yaþanmýþtýr. * Kurtuluþ Savaþý yýllarýnýn arifesiydi. Kilis’in Tilhabeþ köyüne Bitlis’ten kalabalýk bir Kürt aþireti geldi. Tilhabeþ’in aðasý Mahli Aða’ydý. Mahli Aða Nacar ailesindendi. Nacar ailesi bir aþiret kadar büyük olduðundan çevre köylerde de hatýrý sayýlýr bir aðaydý Mahli Aða. Köye gelen Kürt aþireti Ermeni zulmünden ve yoksulluktan kaçarak buralara kadar gelmiþ, sýðýnacak bir yer aramýþtý. Mahli Aða’nýn izniyle köyün harman yerine çadýrlarýný kurdular. Yokluk ve kýtlýk yýllarý olmasýna raðmen Mahli Aða’nýn binlerce dönüm arazileri ekilip biçiliyordu. Yeterli ürün alýnabilmekteydi. Bu nedenle aþýrý bir açlýk çekilmiyor, tarlalardan gelen buðdaylar köyün ve konuk Kürt aþiretinin beslenmesine yetiyordu. Sonra Kurtuluþ Savaþý baþladý. Devlet bütünüyle ortadan kalkmýþ, her yerleþim birimi kendi baþýnýn çaresine bakar olmuþtu. Mahli Aða da yakýnlarýyla birlikte silahlanarak köyü koruma ve savunma durumuna geçti. Kilis Fransýzlar tarafýndan iþgal edilmiþti. Kilis’te ve Gaziantep’te silahlanan vatan sevdalýlarý çeteler kurarak daðlara çýkmýþtý. Gaziantep’in efsane kahramaný Þahinbey’in çetelerinin beslenme ve bazen de muhimmat ihtiyacýnýn büyük bölümünü Mahli Aða karþýlamaktaydý. Fransýzlar durumun farkýna varýnca Tilhabeþ köyüne saldýrý düzenlediler. Köydekiler köyü boþaltarak komþu köylere kaçtýlar. Taþ üstünde taþ býrakmayan Fransýzlar köyü yakarak tekrar Kilis’e çekildiler. Bu nedenle cumhuriyetten sonra Tilhabeþ’in adý Yananköy olmuþtu. Doðudan gelen Kürt aþireti hala Tilhabeþ’teydi. Çatýþmalara güçleri oranýnda katýlýyorlardý. Aralarýnda Mustafa adýnda bir çocuk vardý ki, Mahli Aða’nýn köy odasýnda hizmet vermekteydi. Tilhabeþ’in sorunu yalnýz Fransýzlarla deðildi. Köy içinde bir aile Mahli Aða’nýn üstünlüðünü kabul etmiyor, husumet güdüyordu. Bu aile Mahli Aða’nýn tek oðlu Zekeriye Aða’yý kafaya takmýþtý. Yaþanan kargaþa içinde hasým aile ile çatýþma çýktý. Çatýþma sonunda hasým üç kardeþten ikisi vurularak öldü. Bir kardeþ de bilinçli olarak, soylarý kurumasýn diye serbest býrakýldý. Devletin olmadýðý bir zamanda cehalet de varsa orada yaþamak ne kadar zor. Bunu ancak yaþayanlar bilirler. Fransýzlarýn Tilhabeþ’i yakmasýnýn ardýndan köy içinde çatýþma yaþanýnca yakýn güneydeki Arap aþiretleri ve Arap çeteleri de Tilhabeþ’e baskýnlar vermeye baþladýlar. Bir yanda Fransýzlar, diðer yanda Arap çeteleri… Bu sýralarda bütün savaþlarýný Kilis Gaziantep yolu üzerinde yapan Þahinbey’in adý dillerde dolaþýyordu. O yýllarda yeni yetiþmiþ bir genç olan Zekeriye Aða, babasý Mahli Aða ve amcalarý ile birlikte Þahinbey çetesi içinde savaþtýlar. Þahinbey’in çetesine maddi ve manevi destekte sýnýr tanýmadýlar. Tilhabeþ’e sýðýnan Kürt aþireti buradaki halis Türk olan Mahli Aða’nýn yanýnda ve yöresel savunmada her türlü eyleme katýlmaktaydý. Þahinbey’in þehit olmasý ve Gaziantep’in düþmesiyle Fransýzlarýn yöresel iþgali amacýna ulaþmýþtý. Ancak, Gaziantep kent savunmasý hiçbir taviz vermeden devam etti. Kilisli mücahitler de daða çýkarak Kilis savunmasýný sürdürdüler. Umutsuzluk ve yoksulluðun sýfýrýn altýna düþtüðü yýllarda Samsun’dan Mustafa Kemal güneþi doðdu. Anadolu’daki vatan sevdalýsý bütün çeteleri ýþýðý altýnda toplayarak birlik oluþturdu. Gaziantep ve ilçesi olan Kilis merkezi hükümetle iþbirliðine baþladý. Anadolu’nun çok sayýda Avrupalý devletler tarafýndan iþgal edilmesi sekizinci Haçlý Seferidir. Bu sefer de öncekiler gibi yenilgiyle sonuçlandý. Ýþgal güçleri birer ikiþer çekilmeye baþladýlar. Fransýzlarýn yenilerek geri çekilmesi sonucunda Kilis ve Gaziantep de hürriyetine kavuþmuþtu. * Bitlisli Kürt aþireti hala Tilhabeþ’te kalýyordu. Bir süre sonra ülkede güvenlik saðlandý. Ermeni zulmü de sona erdi. Kürt aþiret reisi yurtlarýna dönmek için Mahli Aða’dan nezaket icabý izin istedi. Gereken izin verildi. Bir sabah aþiret çadýrlarý yýkýlmaya ve toplanmaya baþlandý. Toplanan eþyalar ve çadýrlar atlara ve eþeklere yükleniyordu. Öðle saatlerinde hazýrlýklar tamamlandý. Öðle yemeklerini yedikten sonra kafile yola koyuldu. Kafile yola çýktýktan sonra da duygusal anlar yaþanmaya baþlandý. Mahli Aða’nýn oda hizmetine bakan ilköðretim çaðýndaki Mustafa, aþiret biraz yol aldýktan sonra koþarak ve aðlayarak Tilhabeþ’e döndü. Ayrýlmak ve gitmek istemiyordu. Ancak annesi, babasý , kardeþleri ve diðer yakýnlarý yavaþ yavaþ uzaklaþmaktaydý. Onlardan da vazgeçemiyordu. Mustafa tekrar aðlayarak aþirete doðru koþmaya baþladý. Aralarýna karýþtý ama kýsa süre sonra yeniden koþarak köye döndü. Bu olay birkaç kere tekrarlandý. Mustafa ne serden, ne de yardan vazgeçebiliyordu. Son olarak aþiretine doðru koþtu. Aralarýna karýþtý. At, Eþek ve çan sesleri arasýnda yavaþ yavaþ uzaklaþarak kaybolup gittiler. Onlardan bir daha haber alýnamadý. * Altmýþlý yýllarýn ortalarýydý. Artýk hayli yaþlanmýþ olan Zekeriya Aða’nýn damadý Mustafa Cabir uzman çavuþ olarak Bitlis iline verildi. Bitlis’in Hizan ilçesindeki bir dað karakolunda göreve baþladý. Aradan bir yýl geçtikten sonra da yýllýk izne geldi. Bir gün yemek esnasýnda aile toplanmýþ, hem yemek yiyor, hem de konuþuyordu. Zekeriye Aða damadýna sordu. -Oðlum, sizin karakola baðlý olan köylerin adlarýný say bakalým bana. Mustafa çavuþ tek tek saymaya baþladý. Sayarken de aðzýndan ‘’Horoz Köyü’’ diye bir köy ismi çýktý. -Tamam dedi, Zekeriye Aða. Hizan’a döndüðünde Horoz köyüne haber sal. Orada küçük Mustafa’yý bul. Karakola çaðýr. Ancak çaðýrýrken ona þöyle desinler; -Seni Zekeriye Aða’nýn damadý çaðýrýyor. * Bir yýl sonra Mustafa çavuþ yeniden izne geldi. Küçük Mustafa’yý bulmuþ ve Zekeriye Aða’nýn dediði þekilde çaðýrmýþtý. Yaþlanmýþ olan Mustafa sýrt heybesine köyde bulunan hediyelerden doldurup karakola gelmiþti. Mustafa çavuþ konuðunu öðle yemeði için eve götürmüþtü. Küçük Mustafa kapýdan girip çavuþun eþini görür görmez aðlamaya baþlamýþ ve dudaklarýndan þu sözler dökülmüþtü. -Aha bu Zekeriye Aða’nýn kýzýdýr… Sonra neler mi oldu? Hizan’ýn Horoz köyünden küçük Mustafa yaþadýklarý acý günlerin hatýrýna Zekeriye Aða’ya yýllarca tenekeler dolusu otlu Bitlis peyniri gönderdi. El örmesi yün çoraplar gönderdi. Yürek dolusu sevgi ve selamlar gönderdi. Bir süre sonra hediyelerin arkasý kesildi. Sanýrým Hizan’lý Mustafa ölmüþtü… Mehmet Nacar
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Nacar, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |