"Yumuþak olma ezilirsin, sert olma kýrýlýrsýn." -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
“Acýlarýna gülümse ey yiðit kadýn Her þeye raðmen yere hep saðlam basan ayaklarýnýn aþkýna Pamuk bulutlarý kucakla Sen kucakladýðýn zaman ben kucaklamýþ gibi olacaðým Yaðmur ol yað sevdanýn üstüne Bu yangýn hepimizin yangýnýdýr” Nil Alaz’dan ithaf Gün, dinmeyen özlem ve sürekli yeni umutlarla geceye kavuþurken… Gri, mavi, lacivert… Tümü, en kývrak, en coþkulu danslarla göðe yükselirken… Güneþ, iyice mahzun , utangaç, iyice solgun pembe benziyle, sessizce çekilirken köþesine… Yani böyle bir hüzünlü bir alacakaranlýkta… Göðün gözyaþlarýyla yunup yýkanýrken solgun yapraklar… Hakuranlar, saksaðanlar, serçeler, çamlarýn kuytularýna kaçýþýrken… Bir balýkçýl yavrusunu korumaya çalýþýrken… Topraktan, güzün hüzünlü kokularýný fiþkýrtýrken sert ve sýk damlalar… Daðlarýn daðlarýn ardýndan, yýllarýn yýllarýn ardýndan… Hiç beklenmedik bir zamanda, tuhaf, tanýmlanmaz bir acýnýn acýsýzlýðýnda… Belleðin dipsiz bucaðýndan, nice küllerin küllerin altýndan… Çocukluðun oyuncaklarýnýn, oyunlarýnýn arasýndan… Sonra, ilk gençliðin, gençliðin, utangaç, naif günlerinden… Hem çok cesur ve hem çok korkak kýzýn, delice, ürkek, pýrýltýlý, masum, fazlaca saf, babasý kentli, anasý kasabalý yanýnýn kanadýðý zamanlardan çýkýp geldin. Birdenbire, habersizce… Korkularýnýn anasý olan anasýnýn, kasabalý kaný… Kentin uyanýþýný boðan o kasaba yaný…Ah, seçimlerinin ve acýlarýnýn kaynaðý o kültür. Anadýr her þeyin baþý, anadýr çünkü.. Sen! Yine o kentli nezaketinle, anlayýþlý ama isteksiz boyun eðiþinle… Vicdanýný dinlemenin yüklediði acýlarýnla vicdanýmýn ve aptallýklarýmýn yüklediði acýlara geliverdin birdenbire. Sisler… Sisler… Ah! Külleri eþeledikçe parýldayan kývýlcýmlar… Kara küllü urbalarýný yakýp atmaya hazýr kor… Yaksa mý? Yansam mý? Yaksa mý? Yaksam mý? Ah, nehirlerin zorladýðý gözlerim! Þaþkýnlýðým, aptallaþmam, telaþým, ne yapsam’larým, ne yapacaðým þimdi’lerim… Eteklerimde çalan ziller ve onlarý söküp atmalarým… O zillerin, dönüp iliþivermeleri eteklerime… Acýsýzlýðýn acýsýnda, onlarca yýlýn bilinmezliði, bilinmezliðim, bilinmezliðin… Hoþ geldin!... Hoþ geldin mi?... Hayýr! Hoþ gelecek misin?... Yok! Elbette hoþ geliyorsundur. Hayýr! Sanýrým hoþ geliyorsundur. Belki, hoþ geliyorsundur. Galiba hoþ geliyorsun. Hayýr hayýr! Mutlaka hoþ geliyorsundur. Bunca acýyla yoðrulmuþken, yaralýyken sen de… Küçücükken çorap giymeyi sevmediðimi, hemen nasýl da çýkarýp attýðýmý anýmsýyorsan… Çocuk oyunlarýmýzý, baðdaþ kurmalarýmý, annemin kaþlarýný çatýp gözlerini belertip “Kýzlar öyle oturmaz” deyiþlerini anýmsýyorsan… Sessizce, hiç görünmeden izlemiþsen bu hýrçýn dalgalarýn savurduðu, kasýrgalý yaþamý ayrýntýlarýyla… Belleðininin unutma odaðý böylesine direngense… Ey, aldatýlmýþlýklarýn ve yalanlarýn kavurduðu, hýrçýnlaþtýrdýðý gergin yüzlü kadýn, susmalýsýn yine. Susmalýsýn!... Susmalýsýn!... Sen ki susmaya pek alýþkýnsýn, öyle cesur, öyle gözüpek görünürken kendinden baþka herkesi koruyucu korkularýn adýna pek alýþkýnsýn susmaya. Belki de kendini öyle korumayý öðretmiþlerdi sana. O zavallý aklýn, kendini koruduðunu sanýyordu belki de… Artýk korkacak ne kaldý ki güvensizlikten baþka? Sineðin bacaðýna ip baðlayan oðlana “Yapma n’olur!” diye yerlerde tepinen kýzý, el ele koþuþturmalarý ve sonra artýk gençliðe öykünen el ele Kýzýlay turlarýný anýmsýyorsan þimdi, susmalýsýn sanýrým. Ýlk öpüþmende, çatýk kaþlarýyla, beyaza kesmiþ gözleriyle “Kirletilmiþlik”ini haykýran ana hayaletini, aðlayýþýný ve o þefkatle kucaklayýp, gür kýzýl saçlarý okþayan elleri anýmsýyorsan heyecan ve hüzünle…“Sanýrým” deme, sus. Sus! Korkma artýk! Daðlarýn daðlarýn ardýndan, denizlerin denizlerin denizlerin ardýndan, yýllarýn yýllarýn ardýndan çýkagelen bir umut çaðýrýyor seni. Akla teslim olmamýþ, aklý dýþlamamýþ bir sevgi… Rastlamadýðý ve rastlamadýðýn bir güven umudu. Apaçýk, hesapsýz kitapsýz “Acaba?”lardan uzak sözler… Konuþulmadan konuþmalar… Bakmadan bakýþmalar… Ýzinsiz izinler… Sýnýrsýz sýnýrlar… Sýnýrlý sýnýrsýzlýklar… Sevinçlerde ve acýlarda ikircimsiz buluþmalar… Özgürlükte tutsaklýk, tutsaklýkta özgürlük… Kalan üç günlük ömürde, eksiklerde tamamlanmak… Ey umut! Ýþte böyleysen eðer, hoþ geldin! Þart koþmak gibi olmasýn ama böyle gelirsen eðer, bil ki ýrmaklar çaðlayacak sana… Yer, gök, deniz elvan elvan bakacak bize! Aðaçlar, çiçekler ve toprak bir baþka kokacak. Bulutlar bir baþka türlü türlü top top olup daðýlacak, kucaklaþacak, salým salým salýnacak. Kuþlarýn þarkýlarýyla dans edeceðiz. Sazlar ve otlar ise görülmemiþ bir orkestra… Ey umut hoþ geldin!... Aþk’a geldin, hoþ geldin!... 22.11.2013 Vildan Sevil
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |