..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Her insanda insanlýðýn tüm durumlarý vardýr. -Montaigne
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Osman AKTAÞ




5 Þubat 2016
Yaþadýðýmýz Masal  
Osman AKTAÞ
Bir masalla baþlayayým istiyorum. Ben kendimi bildim bileli millet çeþitli masallarla uyutuluyor ve bir türlü uyandýrýlamýyor. Ama hipnoz edilmiþçesine istendik her þeyi yapabiliyor millet. Hele de istenende güç varsa... hani övünürüz ya “Ertuðrul yasasý” diye... O da gücünü haklýdan deðil, güçlüden yana kullanmýþtý ya(!)... Her ne ise biz masalýmýza dönelim...


:AHGJ:
Kertenkele Safarisi

Bir masalla baþlayayým istiyorum. Ben kendimi bildim bileli millet çeþitli masallarla uyutuluyor ve bir türlü uyandýrýlamýyor. Ama hipnoz edilmiþçesine istendik her þeyi yapabiliyor millet. Hele de istenende güç varsa... hani övünürüz ya “Ertuðrul yasasý” diye... O da gücünü haklýdan deðil, güçlüden yana kullanmýþtý ya(!)... Her ne ise biz masalýmýza dönelim...

Masal masal maliki. Oðul uþak on iki. Masal beyin avradý beni gördü aðladý. Benim de duygularým depreþti. Kelimelere dönüþtü. Ve bu masal bir sel gibi olmassa da akýþtý insandan insana ne azýna ne fazlasýna tamah etmeyenlerin anýsýna. Girdim zaman makinesine. Gördüklerim beni, duyduklarým seni, Anlattýklarým insanlarý duygulandýrýr umuduyla bu masalý anlatacaðým. Kulaðýnýz bende, gözünüz insanlýkta, yüreðiniz hakkýn ve adaletin yanýnda olsun. Görelim haným ne söyledi:

Bir varmýþ bir yokmuþ ülkelerin birinde bir gariban vatandaþ yaþarmýþ. Bu vatandaþýn aklý fikri yönetici olmaktaymýþ. Arkadaþlarýyla ne zaman bir araya gelseler onlara:

-Bir gün yönetici olursam, her þeyi deðiþtireceðim, dermiþ.

Gel zaman, git zaman aradan hayi zaman geçmiþ. Gün gelmiþ bu vatandaþ yönetici olmuþ. Olmuþ ya, ahd-ý vefa sahibiymiþ ayný zamanda. Bir çok arkagaþýný da yanýna almýþ.

Bu vatandaþ ve arkadaþlarý bir zamanlar yaptýklarý konuþmalar çerçevesinde deðiþtirme iþlemlerine baþlamýþlar. Önce elbiselerini, ayakkabýlarýný deðiþtirmiþler. Ardýndan bindikleri araçlarý, yaþadýklarý semtleri, barýndýklarý evleri, alýþveriþ yaptýklar dükkanlarý deðiþitrmiþler. Kendilerine yatlar, yalýlar, gemiler, dükkanlar almýþlar yumurta iþleme merkezleriyle beraber.

Sonra bakmýþlar ki, bu deðiþimler kesmiyor yönettikleri birimlerde deðiþtirmeler yapmaya baþlamýþlar. Deðiþtirmeden hem kendilerinin, hem de deðiþiklik yaþayanlarýn baþlarý dönmüþ, ama buna da alýþmýþlar deðiþimi yaþayanlar.

Ben Ülkedeki bütün deðiþimlerden deðil, eðitim alanýndaki deðiþimlerden bu masalda söz etmek istiyorum. Belki baþka masallarda da diðer deðiþimlerden söz edebiliriz.

Dinden korkanlarýn kabus saydýðý imam hatip okullarý ve baþörtüsünün ortadan kaldýrýlma çabalarýnýn en can alýcý zamanýymýþ þubat kýsa ama çarpýcýymýþ. Akýlda kalýcý olmasý açýsýndan þubat sonunu bu darbeye en uygun zaman kabul edilmiþ.

Yürütülen tanklar, yürütülen askerler, yürütülen düþler, yürütülen alçaklýklar, yürütülen adaletsizlikler almýþ baþýný þubat kararlarý olarak tarihe mal olmuþ. Oysa yürütülemeyen insanlýk, yürütülemeyen ahlak, yürütülemeyen hak ve hukuk kalmýþ. Elleriyle baþörtülü kýzlarýn baþlarýný açanlar, toplumun inançlarýný, güvenlerini, umutlarýný bok yeþiline boyamýþlar.

Kapatmýþlar imam hatiplerin orta kýsýmlarýný... Kýz çocuklarý zaten okullara alýnmamýþ baþörtülerinden ötürü. Götürü bir süreç baþlamýþ bu baðlamda. Ýþte korku insana neler yaptýrmýyor ki... hükümetler deðiþmiþ ama zihniyet deðiþmemiþ. Din korkusu ben de müslümaným diyenler arasýnda yayýldýkça yayýlmýþ askerin gölgesinde. Bilirsiniz, gölgeler soðuk olur ortam sýcak olsa da.

Kurulan yeni hükümetler ve yöneticileri hýrsýzlýkta, arsýzlýkta birbirleriyle yarýþýr olmuþlar. Mesutlar çevrelerini mesut, kiþiliklerini basit kýlmýþlar. Tan/su hakký olmayanlara akýtýlmýþ. Koca koca bahçeleri olan konaklar yaptýrmýþ çocuklarýný askerden kaçýrmalarýyla meþhur olanlar. Askerler bu kaçaklarýn tehris belgelerini verebilmek için bile bulamamýþlar.

Bahçelerden bir bahçe... Bol gübreli... gübreler suni, aðaçlar huni, býrakalým onu bunu, baþ yönetici her nasýlsa hastalanmýþ. Kendini Türk hekimlerine emanet etmiþ, ama hekimlerin verdikleri ilaçlar yakýp yýkmýþ bu yöneticiyi sanki. Hastaneden zorla çýkarýlmýþ ilaçlar kesilmiþ yönetici de ölüm iyiliði olsa gerek toparlanmýþ, ama çok uzun bir zaman da yaþamamýþ. Bekli de derviþlerin hüsamlarýn halka attýðý kazýklarýn acýsýna dayanamaðýndan hakkýn rahmetine kavuþmuþ.

Bu arada bir çok kurumda olduðu gibi eðitimde de derviþ bakýþýyla yürürlüðe giren toplam kalite görünmüþ ufukta. Doðan aya sen doðma ben doðayým diyecek kadar þahþahalý ve gösteriþliymiþ.

Bakalým derviþ ne söyler hansýz hamamsýz toplam kalite yönetimine dair...

Toplam Kalite Yönetimi... Öðrenciyi merkeze koyan, bunu kendince bir erdem sayan, yalnýzca kendi sesini duyan, bir zavallý desen deðil, hain desen deðil, ne olduðunu kestiremediðimden bir sýfat bulmak yerine masala devam etmek...

“Müþteri velinimetimizdir” derler ya. öðretenler satýcý, öðrenenlerr alýcý, galiba bu alçaklýk gelecek nesillerin baþýna kalýcý. Sýnýfta kalma kalkmýþ anlamý da kalkmýþ tedavülden öðrenip öðrenmemenin. Okullar bilgi yuvalarý deðil, yol geçen haný olmuþ.

Masal bu ya, herkesin diplomasý olacak. “Avrupa Birliði”ne girilecekmiþ daha önce girilemeyen "Gümrük Birliði”ne girme aþkýyla. Tanrým ne güzel, ne görkemli hayaller bunlar. Bu hayallere inanmamanýn ezikliðini duymak lazým, ama galiba bizde o erdem yok.

“Kilombo’dan Gelen Kardeþ”

“Kilombo’dan Gelen Kardeþ” yýllar önce sihirli kutuda seyredilen siyahi insanlarýn kurtuluþ umudunu anlatan bir dizi kahramanýna verilen admýþ. Bu ad masal kahramanýmýza verilecek ad olmasý gerekiyormuþ. Çünkü her zaman bu ülkede Müslümanlar siyahi insanlarýn kaderini paylaþmaya zorlanýrlarmýþ. Müslüman olmak yalnýz olmakmýþ. Müslüman olmak tehlikeli olmakmýþ. Müslüman olmak rejimi deðiþtirmðe teþebbüs demekmiþ. Müslüman olmak gaddar olmakmýþ; el kesme, taþlayarak insan öldürme, sorgusuz sualsiz kelle kesme demekmiþ. Hülasa Müslüman hak sahiplerinin karþýsýnda herþeyi sahiplenen bir canavarmýþ iþte. Bu canavar yok edilmeli, yok edilemiyorsa zincire vurulup, asla serbest býrakýlmamalýymýþ.

Masalýmýzýn baþýnda sözünü ettiðimiz yönetici olma isteði olan vatandaþa dönelim. Bu vatandaþ da kendisinin Müslüman olduðunu söylüyor ve Müslümanlýðýndan korkulduðu için türlü denk dubara ile rejime muhalif sözler sarf etmesi gerekçesiyle zindana atýlmýþ. Ýnsanlar ayný dizideki gibi bu vatandaþý Müslümanlarýn kurtuluþ kahramaný olarak kabul edip onun ve arkadaþlarýnýn yönetim vaadlerine inanarak, ellerinden gelen çabayý gösterip, bu vatandaþýn yönetici olmasý için çalýþmalara baþlamýþlar.

Gel zaman git zaman demeðe gerek kalmadan elbirliðiyle Müslümanlarýn özgür olacaðý bir ortam düþleyen halk vatandaþýmýzý yönetici seçmiþ, hem de tek baþýna.

Ekonomide derviþ babacan tavýr içinde bir önceki tavrýný sürdürmeyi uygun bulmuþ ya da böylesi iþlerine gelmiþ bu yönetici vatandaþlarýn. Saðlýkta hastane ve saðlýk ocaðý paylarý devam etmiþ. Eðitimde ise Toplam Kalite Yönetimi... Kim neyi topluyor, neyi daðýtýyor belli deðilmiþ. Eskiden üç beþ yýlda deðiþen eðitim sistemi artýk her yýl deðiþir olmuþ. Ne öðrenci, ne öðretmen, ne de okul yönetimleri bu hýza ayak uyduramýyormuþ. Her seçim öncesi istikrar ve tekbaþýna iktidarýn gereði üzerinde duruluyormuþ. Akþam yatan eðitim yöneticileri, gece gördükleri rüyalarýný tabire bile gerek görmeden uygulamaya koymaktalarmýþ “Kilombo’dan gelen kardeþ”in arkadaþlarý. Ne çok hayal kýrýklýðý, yürek kýrýklýðý, umut kýrýklýðý... Kur’an nerede, Müslümanlar nerede, yönetenler nerede? Hangi Allah’ýn, hangi yasasýna göre, nerede yaþanabiliyormuþ? “Kilombo’dan gelen kardeþ” Müslümanlara göre deðil, kendisini ve arkadaþlarýný alkýþlayanlarýn fýtratýna göre bir yol tutturmuþ ve “yola devam” sloganýný bulmuþ. Hala yola devam ediyormuþ, ama bundan Müslümanlarýn beklentilerine uygun bir sonuç çýkmýyormuþ.

Yollar yapýlmýþ çok þeritli... Öðrenciler okullarýna daha rahat gidip orada daha rahat eðlansin dinlensin evlerine dönsünler diye. Düz Liseler, Düz Liselerin içinde Süper Liseler açýlmýþ. Meslek liselerin adlarý deðiþtirilmiþ. Sýnýf geçme ve liselere giriþ þekilleri deðiþtirilmiþ. Arkasýndan liselere giriþ þekillerin deðiþtirilmesi de deðiþtirilmiþ. Tekrar deðiþtirilen liselere giriþ deðiþtirilmiþmiþ. Çünkü okullar atlý karýncasý ve dönme dolabý olmayan lunaparklarmýþ. Okullarýn statülerini deðiþtirip hepsini Anadolu Lisesi yapmýþlar. Deðiþen ve parasýz daðýtýlan kitaplar yeterli gelmemeðe ve öðrencilerin öðrenme istekleri kaybolmaya baþlamasýndan dolayý muzdarip olan yöneticiler teknolojiyi kullanmaya karar vermiþler. Öðrencilerin ellerindeki geliþmiþ, akýllý telefonlarý bir yasaklayýp, bir serbest býrakarak.

“Seksek Sekerek Mahmure”

Önce kara tahtalar varmýþ. Sonra yeþile dönüþmüþ kara tahtalar... Ardýndan beyaz tahtalar; renkli ispirtolu kalemlerle yazýlýp silinebilen. Sonra akýllý tahtalar... aklýný bakanlýktan almýþ. Gönlünü öðrenciye vermiþ akýllý tahtalar... Ve bu tahtalara baðlý öðrencilere verilen tabletler.. tablet kavramý bende -neden bilmem- hap kavramýný çaðrýþtýrýyor. Sabah aç karýna bir tablet, akþam tok karýna bir tablet...

Basýda yazýldýðýna göre bizim akýllý öðrenciler tabletlerin þifrelerini kýrarak kendi zihinsel açlýklarýný giderecek filmler seyrediyorlarmýþ. Akýl akýldan üstündür ne de olsa... bu akýllý tahtalara ayak uyduramayanlar yine Öðretmenlermiþ. Çünkü bunlarýn iþleri güçleri yatmakmýþ. Koca yaz tatilini yatarak geçiriyorlar, arkasýndan seminer dönemi onbeþ gün boþ boþ okullara gidip lak lak ediyorlarmýþ (Çünkü kendilerini leylekler getirmiþ ya, onlarý yad etmek için olsa gerek). Sonra resmi ve gayri resmi tatiller... bunlar da yetmiyormuþ gibi yaðmur tatili, çamur tatili, kar tatili... yarý yýl tatili ise cabasý...

Sonra haziran... yine seminer yine ense... bu insanlar ayaküstü devleti sömürüyor, devletin haberi olmuyormuþ. Bir kere akýllý tahta var, akýllý tabletler var, akýllý öðrenciler var, ama devlet bu akýlsýzlar ordusunu yýl boyu yatýrmak için para veriyormuþ. Yine basýnda yer aldýðýna göre, “Artýk okullarda güvenlik ve emniyet görevlerini öðretmenler yapacakmýþ”. Hiç olmazsa bu asalaklar bir iþ yapýyor olacaklarmýþ. Artýk yatma zamaný deðil, çalýþma zamanýymýþ

Okullar hayýrsever vatandaþlar tarafýndan yaptýrýlýyormuþ. Yeterli gelmeyince hayýrsevdirilen vatandaþlara da okul yaptýrýlabiliyormuþ. (Tabii biz duyduklarýmýzýn yalancýlarýyýz.Kârý varsa haram olsun.)

Okullarýn ihtiyaçlarý da ayný yolla saðlanýyormuþ. Ya okul müdürleri, ya aile birliði mensuplarý ellerinde bir koçan makbuz ile kapý kapý dolaþarak ihtiyaçlarý karþýlayacak meblaðlarý denkleþtirmeye çabalýyorlarmýþ. Bazen de diploma verilirken, sanat okullarýnda belge verilirken yardým konusu gündeme geliyormuþ.

Allah ne verdiyse kýt kanaat geçiniliyormuþ. Ama iþler de gereði kadar olmasa da yürüyormuþ.

Halk, liderlerinin tavsiyeleri doðrultusunda, “Allah devlete ve millete bir zeval vermesin” diye dualarýný ve þükürlerini eksik etmiyorlarmýþ. Umuyorlarmýþ ki, gelecek daha güzel gelecek, yaþamlarýna olmasa da gönüllerine.

(T)EBA Ýle Baðlanmýþýz Hayata

Bir Eba uzmaný görünmüþ güzel mi güzel... Doðan aya sen doðma ben doðayým diyecek kadar... Ebayý anlatmýþ aklý kýt, duygularý bol, düþünceleri sel olan ama bir türlü kendilerini gösterme maharetine haiz olmayan þu öðretmen denen zavallýlara...

Eba herkesin evine kadar ulaþabilen derslermiþ. Çocuklarý öðretmen denen varlýklar iyi yetiþtiremedikleri için takviye serbest kurslar mahiyetinde bir çalýþmaymýþ. Bu kurslarda isteyenler ana sýnýfý seviyesinde çizgi film seredebilecekler (ki bu çizgi filmler bakanlarý çok etkiliyor traþ olurken ýslýkla fon müzüðini çalýyorlarmýþ görenler kim bilir nasýl bir eþlik yaparlar Allah bilirmiþ. Ýsteyenler TEOG’a hazýrlanabilirler, ya da öðretmenlerin anlatmada baþarýsýz olduklarý derslerdeki eksikliklerini giderebilirlermiþ. Buna Üniversite sýnavlarýna hazýrlananlar ve ortaöðretim deslerindeki eksiklikler de dahilmiþ.

Oysa ne okullar varmýþ gözden ve gönülden ýrak, ne bakanlar görür, ne görenler tedbir alýrlarmýþ. Tuvalerleri arýzalý bu okul binalarýnýn temeli de duvarlarý da öylesine çürükmüþ ki, okul yüneticileri bakanlýða yazýp bilgi vermelerine karþýn, gelen heyet binanýn çürüklüðü yüzünden tamirirn mümkün olmadýðýný, el vururlarsa binalarýn yýkýlabileceðini, bu haliyle idare edebildikleri kadar idare etmelerini söyleyip giderlermiþ.. Ülkenin en gözde yerlerinde bu okul binalarý varsa, diðer yerlerdekiler nasýl muhayyilesi bile zormuþ.

Hatta bu okul binalarýnda mescit diya ayrýlan kýsýmlarýn tavanýndan geçen tuvalet borularý patlayarak mescidi bile necis basarmýþ, ama yine de oralý olan olmazmýþ. Çünkü Eba varmýþ. Binalar yýkýlsa da bu að sayesinde eðitime devam edilebilirmiþ.

Sahi, dershane denilen sömürü düzenini ortadan kaldýrmak için ciddi bir çaba baþlatýlmýþ. Okullarda kurslar düzenlenmiþ, Ebada kurs materyalleri yayýnlanmýþ bunlarýn dýþýnda herhangi bir yayýnevinin meteryallerinin kullanýlmasý ve öðrencilerden para alýnmasý yasaklanmýþ ve uymayanlar hakkýnda yasal iþlem baþlatýlacaðý duyurulmuþ. Gel, gör ki, buna ilk uymayan yine bakanlarýn baktýrdýðý il müdürleriymiþ. Her dönemde iki deneme sýnavý yapýlmasýna karar veren il yönetimlerinden bazýlarý, ortaöðretimin bütün sýnýflarýnda bu çalýþmalarýný uygulamaya koymuþlar. Hem de her okulda öðrenci baþýna para toplanýlýp verilen hesap numaralarýna yatýrýlmasýný okul yönetimlerinden resmi yolla isteyerek. Bu emir doðrultusunda okul yönetimleri öðrencilerin sýnavlara girmelerini mecburi deðil, zorunlu kýlýp, sýnavlarda aldýklarý baþarýlarýn performans notu olarak kendilerine yansýtýlacaðýný söylüyorlarmýþ. “Bu ne pehriz, bu ne lahana turþusu” diyeceksiniz, ama demeyin bunca uzmanýn bir bildiði vardýr çok bildiði olmasa da.

Her neyse, artýk sizlere ebadi mutluluk ve huzur diliyorum. Sizler erin muradýnýza biz çýkalým kerevetinize (biz de kerevet yok ya!). Ýyi uyanmalar sevgili milletim

5 Þubat 16
Bodrum



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Fistan Aldým Endazesi On Yediye
Sosyal Medyada ve Tanýtým Panolarýnda Dilencilik
Vicdansýz Medya Cahil Toplum
Eðitim Bakanýyla Sanal Bakýþma
Fýsýltý Ormanýnda Kýble Tespiti
Politik Arenada Kör Dövüþü
Sosyal Medyada Uzay Sempozyumu
Bu Vatan
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakaný mý
Eðitim Aracýna Beþ Yýl Bakýmý

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Devrimci Bir Derviþ: Mehmet Akif
Günortasýndaki Karanlýk
"Kadýn Þairler Aþktan Bahsettikleri Zaman" Üzerine Birkaç Söz
Göðüs Kafesinde Kuþ Yetiþtiren Þair: Þükrü Çanku
Yazar ve Þairlerin Deðiþen Anatomisi ve Sosyal Statüsü
Kanlý Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Deðiþtiren Ýdamlar
Sabahattin Ali
Üç Din ve Bir Filistin
Bizi Taksim Edenlere Yuh

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Þiir]
Düþ Geçiti [Þiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaþýyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aþk Algýsý [Deneme]
Doðanýn Çýlgýn Yaratýðý ve Aþk [Deneme]
Aþkýn Tarifi [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Þairi [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAÞ kimdir?

1965 Erzurum doðdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sýrasýyla Van, Bartýn, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öðretmen olarak görev yaptý. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaþýk 40 yýldýr þiir,öykü ve eleþtiri yazýlarý yazmakta. Eserleri: 1. ayArsýz; Uludað Yayýnlarý 2007 (Þiirler) 2. bermudayý tek geçmek; Cinius Yayýnlarý 2016 (Þiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayýnlarý 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUÞTUK; Cinius Yayýnlarý (Kitap Eleþtirileri) 5. cennet cazgýrlarý; Cinius Yayýnlarý 2017(Þiirler) 6. çorak düþler ülkesi; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 7. Yaðmur Yankýlarý; Artus Yayýnlarý 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çýðlýk; Cinius Yayýnlarý 2018(Kitap Eleþtirileri) 9. dar vakitte aþk; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 10. Âþýk Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayýnlarý 2018 (Þiirler) 11. Þuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayýnlarý 2019 (Þairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ý aþk): Cinius Yayýnlarý 2019 (Þiirler)


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.