Tüm insanlýk bir tutkudur; tutku olmadan din, tarih, romanlar, sanat, hepsi etkisiz olurdu. -Balzac |
|
||||||||||
|
Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Uzman Sanatçýsý Sayýn Ertaç Hazer ile Lefkoþa’da Kültür Ve Sanat Üzerine küçük bir sohbet gerçekleþtirdik. Ertaç Hazer, “Kültür ve Sanat üzerine konuþalým” deyince gülüyor. Bu gülüþ, adeta birçok þeyi anlatýyor. Dile getirilmeyen birçok gerçeði dile getiriyordu. Hazer, tereddütsüzce söze “Devletin bir kültür sanat politikasý yok” diye keskin bir dille baþladý. Yani en sonda söyleyeceði sözü en baþta hem de kestirmeden söyleyiverdi. Sözlerine devam etti: “Olup olmamasý ayrý bir tartýþma konusu. Bunun muhasebesini saðlýklý yapmak gerekir. Devlet dediðimiz mekanizma, yönetme erkini elinde bulunduran hükümetler vasýtasýyla sanatçýya destek olmalý, sanatçýnýn önünü açmalý, Kültür Dairesi’nin yasasýný deðiþtirip bireysel çalýþan örgütsüz sanatçýlarýn da finansörlüðünü saðlamalýdýr.”diyor. Ertaç Hazer, ülkede birçok festivalin yer aldýðýný ama uluslararasý kültür sanat festivallerin yeteri kadar yapýlmadýðýný belirtiyor: “Kültür ve sanat adýna ulusal ve uluslararasý festivallerin daha geniþ ve daha çok yapýlmasý gerekir. Baþka ülkelerden tanýnmýþ sanatçýlarýn bu festivallere katýlýmý saðlanmalýdýr. Ülkemize gelmeleri için teþvik edilmelidirler. Uluslararasý sanatçýlarýn ülkemize gelerek konferanslar, seminerler vererek, eksik kalan yönlerimizin giderilmesi gerekiyor. Devletin ve hükümetin, özellikle ilgili bakanlýðýn buna ön ayak olmasý gerekiyor. Bunun gibi kendi sanatçýlarýmýzýn da uluslararasý arenada boy göstermesi gerekir. Sanatçýlarýmýz Dünyanýn birçok ülkesinde becerilerini, yeteneklerini çeþitli konserler, gösteriler, konferanslar ve seminerlerle sergilemelidirler. Bu anlamda bunlara destek verilmelidir.” Hazer, sanat alanýnda bir hayali olduðunu, ölmeden önce bu hayalinin gerçek olarak görmek istediðini belirtiyor: “En çok istediðim þey, hayatým boyunca düþlediðim tek hayalim Ülkemizde bir kültür sanat köyünün kurulmasýdýr. Ülkemizde bozulmamýþ, bakir kalmýþ, el deðmemiþ bir köyümüz var. Bu köy, otantik yapýsý ile eski Kýbrýs’ý anýmsatýyor. Burasý bir sanatçý köyü olarak düzenlenirse burada, sanatsal faaliyetler, festivaller yapýlabilir. Dünyanýn birçok yerinden sanatçýlarý buraya getirip sanat üretimi saðlanabilir. Böylelikle hem dünyadaki diðer sanatçýlar ile kendi sanatçýlarýmýzý bütünleþtirebilir; hem de bu sayede ülkemizin tanýtýmýný yapmýþ olabiliriz. Buraya gelen her sanatçý ülkelerine dönünce burada gördüklerini anlatacaklar ve bizleri tanýtmýþ olacaklardýr. Bu da ülkemizin kültür ve sanat alanýnda ileriye gitmesini ve dünyada söz sahibi bir ülke olmasýný saðlayacaktýr.” Ertaç Hazer, Kültür Bakanlýðý’nýn hep hor görüldüðünü, diðer bakanlýklar arasýnda geri planda kaldýðýný, yasa gereði diðer bakanlýklara baðlanýlarak “Ve Kültür Bakanlýðý” ibaresiyle dýþlandýðýný, küçültüldüðünü vurgulayarak, bu yanlýþ uygulamadan derhal vaz geçilmesi gerektiðini ve ayrý, baðýmsýz bir “Kültür Ve Sanat Bakanlýðý”nýn olmasý gerektiðinin altýný çiziyor. Bu olmasa dahi hiç olmazsa ayrý bir müsteþarlýk halinde kültür ve sanat iþlerinin kendi bünyesi içinde yapýlmasýný ve iþlerin bu þekilde yürütülmesini söylüyor. Ülkedeki bütün kültür ve sanat ile ilgi ne kadar daire varsa (Kültür Dairesi, Devlet Tiyatrolarý, Devlet Senfoni Orkestrasý, Bale ve Opera gibi) bunlarýn bu müsteþarlýða veya bakanlýða baðlanmasý gerektiðini söylüyor. Böylece radikal kültür ve sanat alanýnda radikal bir adýmýn atýlabileceðini belirtiyor. Böyle bir yapýnýn oluþmamasý için kültür ve sanat adýna yapýlan tüm çalýþmalarýn palyatif yani anlýk çalýþma olacaðýný dile getiriyor. Ertaç Hazer, Ülke kültür ve sanatýnýn geliþmesine gerçekçi bir yaklaþým gösterilmediðini, bu nedenle kültür ve sanatýmýzýn tam anlamýyla ilerleyemediðini ve hak ettiði yere bir türlü ulaþamadýðýný söylüyor. Þöyle devam ediyor: “Bu durum, var olan bir gerçeðimizdir. Çünkü Kültür ve sanat geçmiþin binlerce yýl öncesinin kültür ve sanat insanlarý tarafýndan sentezlenerek, çalýþarak güne ve geleceðe aktarýlmasýdýr. Ülke coðrafyamýz, kendi kültürümüzü yaratmýþtýr. Ýnsanýmýz bu kadar yýldýr, bu küçücük adada býkmadan, usanmadan üretmiþ ve bunca zamandýr kültürünü meydana getirmiþtir. Bunu siyasilerin elinden kurtarmak, radikal kararlarla geleceðe aktarmak gerekir. Çünkü insan geleceðe ancak ve ancak kültürünü ve sanatýný taþýyabilecektir. Bunun için müzelerin kurulmasý sanat ürünlerimizin korunmasý ve ileriki yýllara saðlýklý bir þekilde miras býrakýlmasý gerekir. Kültür ve sanat arþivleri oluþturulmalý, bunlarýn da saðlýklý bir þekilde araþtýrýlarak hayata geçirtilmesi gerekir. Bu gün baktýðýmýzda devlet sanatçýsýnýn nerede olduðunu bilmiyor. Kendi içinden çýkan sanatçýlara önem vermiyor. Onlarý kollamýyor, onlara gerçek anlamda destek vermiyor. Cemaliye Kýyýcý ismini bu gün kaç tane siyasetçimiz biliyor? Hangi kültür bakanýmýz bu ismi duymuþtur? Onun için kim ne yapmýþtýr? Mezzo soprano opera sanatçýsý olan Cemaliye Kýyýcý’yý kim biliyor, tanýyor? Onun varlýðýndan ve ölümünden dahi hiç kimsenin haberi olmadý. Peki, böyle bir sanatçýyý bilmeyen, tanýmayan varlýðýndan dahi haberi olmayan siyaset mekanizmasý bu topraklarda yaþayan sanat ve kültür insanlarýna nasýl sahip çýkacaktýr? Bu sorgulanmalýdýr. Cemaliye Kýyýcý Maðusalýdýr. Papa’ya Vatikan’da opera okumuþtur. Böyle bir deðere ne insanýmýz, ne de siyasetçilerimiz sahip çýkmýþtýr. Öldüðünden dahi kimsenin haberi olmamýþ ve cenazesine tek bir siyasetçi katýlmamýþtýr. Bu da bizim büyük bir ayýbýmýzdýr. Bunun gibi birçok sanatçýmýz yurt dýþýnda ömür törpülemektedir. Ýþin en üzücü yaný ise devlet denilen mekanizmanýn bunlardan haberi dahi olmamaktadýr.”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |