Çocuklarýn eðitimi, zaman kazanmak için nasýl zaman yitireceðimizi bilmemiz gereken bir meslektir. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Kitabýn kapaðýna bakýnca þiirlerin türkü formunda olacaðýný düþünmüþtüm. Nedenini kestiremediðim bir duyguyla kendimi bir an Urfa’da, Balýklý Göl kenarýnda kahve içerken görür gibi oldum. Susuz ve mezesiz bir otuz beþlik raký içmenin rehavetine kapýlmýþ gibi oldum. Baþým da, gülüþüm de, görüþüm de duman… Kitap kapaðý, bakýr bir muhafazanýn içinde, porselen bir fincanda köpüklü bir kahvenin nostaljik bir kilim üzerinde, kahve tonu aðýrlýklý bir tona sahip… Altmýþ dört sayfa ve kýrk dokuz þiirden oluþan kitabý okuyucuya sunuyor. Bir kahve kitabý kahve tanýnda olacaðýndan kuþkum yok. Kitaba þöyle bir göz gezdirdim. Geleneðin modernize olmuþ haliyle hemhal bu kitabý deðerlendirelim. Hani Ýslam’ýn ilk emri “Oku” ya, ben de okumaya baþlýyorum. Kitabýn ilk þiiri “Kahve Hatýrý”… Þair, unutulmaya yüz tutmuþ ya da yöresel kullanýmlarda kalmýþ birçok kavram ve kelimeyi yeniden dilimize kazandýrmak çabasýnda olduðunu bu þiirinde görebiliyoruz. Bunlardan biri “mýrra” kavramý… “mýrra” þekersiz ve birkaç kez demlenen kahve demek… Þair acýyý hem yürekte, hem damakta yaþatýyor. Muhabbeti bir dost ile kahve eþliðinde paylaþmaktan daha güzel ne olabilir ki… Geleneksel þiiri modernize ettiðini düþünmekle yanlýþ yapmadýðýmý þair bu þiirinde doðrudan ortaya koyuyor. Þiiri okuyunca, “Beþ Hececiler”i yâd etmemek vefasýzlýk olurdu. Hepsini rahmetle anýyorum. Þiirlerde çok orijinal ve çok etkileyici imgelere var. Benim en çok etkisinde kaldýðým dizeleri söyleyeyim: “Kahve üstünde köpük bir peri gülüþüdür” “Sadesinde bin gizem hercai þekerlisi” “Leylanýn gözünde sürmedir cezve isi” Bu çarpýcý ifadelerin telmihlerle süslenmesi de cabasý… “Kahvelim” adlý þiirin ilk dizesi bütün þiirin beklenen esrarýný kýrýyor. Çünkü ilk dize bir önceki þiirde kullanýlýyor. “Kahve rengi düþlerin köpüðünde bin gizem” Keþke “…bin gizem”i kullanmasaymýþ þair burada. Daha önceki þiirde “Sadesinde bin gizem” olarak kullanýyor. Þiirin diðer kýsýmlarý kusursuz… Bu þiirde “ketum” gibi sýra dýþý kavramlar telmih sanatýyla birlikte kullanýlýyor. “Belkýs’ýn albenisi hatýrýnla yarýþýr” Masallarda uzaklýðý ifade eden Çin, Hint, Yemen gibi ülkeler kullanýlýyor. Yemen, ayný zamanda bu þiirdeki gibi, Anadolu türkülerinde kahvenin anayurdu olarak da yerini alýyor. “Kahve Kokulu Hayal” Bu þiirdeki kelimelr ve kullanýlan üslupbana Faruk Nafiz’i anýmsattý. Kendisini rahmetle anýyorum. Bence kusursuz bir þiir… Hani bir pýnardan su akar ya, iþte öyle akýyor þiir. Þiirin gizemini bozmamak için alýntý yapmýyorum. Yalnýzca “Muhannet” kavramý þedde ile yazýldýðýndan “nun” çift okunuyor. Sanýrým burada klavye hatasý olmuþ… “Kahve Rengi Sorular” adlý þiir, beklenmeyen sorulardan oluþmakta… Zaten þiirde de üç soru ve birçok düþüncenin yorumu var. Þu dizelerdeki güzelliðe bakýn: “Bir gün bir devran gelir çekip gider gül misal Kahverengi sorular kahve içinde erir Köpük köpük nazlanýr dudaða deðen masal Hasretin kör dikeni gönlümüzde boy verir” “Kahve Ellerinde Gül”… Bir kahveden bahsediliyorsa, elbette kahve, fincan, tabak, tat gibi kavramlar kullanýlacak, bir kavram ve bir terim mümkün olduðunca az kullanýlmalý. Asým Bezirci, Orhan Veli ile Ahmet Haþim karþýlaþtýrmasý yaptýðýnda, Orhan Veli’nin bütün þiirlerinde 1500 farklý kelime kullandýðýný, yaklaþýk 1600 farklý kelime kullandýðýný, ancak Haþim’in Orhan Veliye göre çok daha az þiir yazdýðýný söylüyor. bu ölçütü bütün þairlerin þiir yazarken dikkate almalarý gerektiðini düþünüyorum. “Kahve Ellerinde Gül” adlý þiir sanat ve akýcýlýk yönünden tam bir þiir. “Bir Kahve Ýçimliði” þiirini okurken de Kemalettin Kamu üslubunu bende çaðrýþtýrdý. Önceki þiirler için söylediklerim bu þiir için de geçerli… Tekrar kelimelerden olabildiðince kaçýnmak… “Kahve Tonunda Hayal”… Ýbrahim Kilik modern imgeleri klasik hece þiirinde eritiyor. Þekerin bir bardak çaya karýþmasý gibi… Eskilerin “Aruz kusuru” dedikleri basit kusurlarý Ýbrahim Kilik þiirinde hece þiiri kusuru olarak ara ara karþýmýza çýkýyor. “Kahve Tonunda Hayal” þiirindeki þu dizelerin cezbediciliðine bir bakýn. “Bir masal çaðý baþlar gönülde sýrça saray Buruktur kelimeler veda naðmelerinde Tam hüzün saatidir aþýp gidiyorken ay Kahvenin adý geçer dostluk naðmelerinde” “Kahve Kokusu” adlý þiiri okurken aklýma Sedat Umran geldi. Kendisini rahmetle anýyorum. Türk þiirinde bir ilki gerçekleþtirdi; kavramlar üzerine þiir yazmak. Ýbrahim Kilik’i de doðrudan etkilediði belli… Kahve ve fonksiyonlarý, etkileri, kullanýlan malzemeleri konu edinerek þiirlerini oluþturmuþ Ýbrahim Kilik. Kavramlar üzerine þiir yazmak elbette bir farklýlýk orijinal bir çabanýn okuyucuya gösterilmesi… Ancak her þiir bir kavramý konu ediniyorsa, tekrarlardan arýnýp, özgün ifadeler bulunabilir. Tek kavram bir kitabý oluþturuyorsa, sürekli tekrar kelimeler kaçýnýlmaz duruma dönüþüyor. Birkaç þiir sonra hep ayný þeyi okuyormuþsunuz düþüncesine kapýlýp sýkýlýyorsunuz. Bence bu tür kitaplar yerine, bu kitapta yer alan her üç dört þiiri farklý kitaplara serpiþtirmek daha iyi olur. Þimdiye kadar okuduðum þiirlerin tamamýnda kahvenin verdiði duyguyla bir aþk arayýþý ve aþk telmihleri kullanýlmýþ. Þiirdeki ahenk anlam ve ifade de bir farklýlýk yok. On dörtlü hece ölçüsüyle Faruk Nafiz üslubu hâkim. Yani arayýþ ve yeni söylemlerin denenmesi þiire bir özgünlük katacaktýr. Kitabýn tamamýnda gerek ahenk, gerek konu, gerekse sanatsal ifadelerde hep ayný unsurlar üzerinde yoðunlaþýlmakta. Ses, ahenk ve kelimelerin birbirleriyle uyumu, hiddet, kýrgýnlýk, muhabbet, sohbet kavramlarýný ifade eden sözcüklerin yerinde kullanýldýðý ve ölçülerde bir kusur olmadýðý için þiirler tek tek ele alýndýðýnda çok güzel, toplu deðerlendirmelerde sürekli tekrarlarla okuyaný yoracak kadar kitabýn kalitesini düþürmekte… Genel olarak okunabilir ve okunmasý da kültür taþýyýcýlýðý dikkate alýndýðýnda okuyana çok þey kazandýracak bir eser. Yazarýn yolu ve gönü açýk olsun… 15 Mart 20 Gölcük
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |