Alemdir bizim iþ yerinin oradaki meslektaþlarým iþçi, kalfa, usta çocuklar, hepsi arkadaþlarým. Spesifik durumda ne yapýyorsunuz, diye soruyorum. Çok zorlanýyoruz Aðabey, dedi birisi... Hani durum spesifik olmasa sýyrýlacaðýz iþin içinden ama olmuyor. Ne o durum spesifiklikten çýkýyor, ne de spesifilklik durumu bizden baþka yerlere gidiyor... Bu spesifik durumlar olmasa biz de biraz paçayý kurtaracaðýz, ama olmuyor iþte...

Ýyi iyi, o zaman marjinal yaþýyorsunuz demek ki? ''Hem de ne marjinal abi, ne marjinal, bizim kadar marjinal i de yoktur billahi, buralarda.'' Marjinal yaþamayýp da ne yapsýnlar? Öyle her yerde, her ortamda da marjinal olunmuyor arkadaþlar deðil mi? Hayýr sen marjinal oldun oldun, baþkalarýna niye bulaþtýrýyorsun kardeþim marjinalliðini?

Mersilerden bir demeti alýyorum çevremde ki bütün dostlara daðýtýyorum. Onlarda bir bir mersileri toplayýp daðarcýklarýna koyuyorlar... Hayýr daðarcýklarý da o kadar geniþ ve fazla deðil, hepsini alýr mý bilemiyorum... Zaman zaman onlarda bana mersilerden bir kaç demet gönderiyorlar, böylece azalan mersilerim geri gelmiþ oluyor, mersilerin eksikliðini hissetmiyorum...

Global mlobal da bize ters bu globallik diyeyim size... Ayrýca bir de þu var, kim globalleþtiriyor bu dünyayý? Bakalým dünya global global takýlmak istiyor mu? Soran var mý dünyaya? Hadi diyelim ki dünya global takýlma yolunda hýzla ilerliyor, globalleþmek istemeyen ülkelere ne olacak? Hayýr biz de tutup onlara ''Siz de globalleþtiremediklerimizden misiniz?'' diye bir soru soramaz mýyýz? Hadi sorduk, ondan nasýl bir cevap bekleyeceðiz?

Zaman zaman bir þeyleri terennüm etmek de gelebilir içinizden. Ama her þarkýyý da terennüm etmek o kadar kolay olmayabilir... O zaman onun yerine tekerleme mekerleme söylesek nasýl olur diye de düþünmeden edemiyorum... Hadi tekerlemeleri bulduk ''Çatalcada kýçý çýbanlý topal çobandan baþladýk, þu köþe yaz köþesini de ekleyip, dal sarkar kartal kalkarý kartal kalkar dal sarkara kadar getirdik diyelim.'' Mekerlemeleri nereden bulacaðýz... Ayrýca da araþtýrdým, mekerleme diye de bir þey yok, vallahi de yok billahi de...

Adamý alýyorum karþýma, adam dediysem arkadaþým, meslektaþým hepsi senin de böyle bir korkun "Hexakosioihexekontahexafobi" var mý diyorum. Adam beni tren yerine koyuyor neredeyse... Siz de dalga geçtiðimi zannediyorsunuz deðil mi? O týrnak içinde ki fobi, yani korku, durun, acele etmeyin, þimdi söylüyorum, afallamayýn. O korku, 666 sayýsýna duyulan korku imiþ... Manyak bunlar ya 666 dan niye korkuyorsun da 333 den ya da 222 den korkmuyorsun? Direk gibi 111 var bir de bari ondan kork...

Sizinde zaman zaman bir þeyler zýkkýmlanýp zýbardýðýnýz olmuyor mu? Olmuþtur olmuþtur. Hem de annenizi kýzdýrdýðýnýz zaman küçükken önündeki yemeði zýkkýmlan sonrada zýbar yat, demiþtir yani anneniz... Her yerde ayný güzellikte zýbarýlmýyor yani, en güzel insan kendi yataðýnda yatýp da zýbarýyor... Baþka evlerde rahatlýkla zýbaramazsýnýz...

Zaman zaman bazý insanlarda çok müþkülpesent olabilirler, gözünüze öyle görünebilirler... Olsun hiç dert etmeyin. Zaman zaman hepimizin üstüne çöker müþkülpesentlik... Bunun ilacý var mý, yok mu ya da ileride çýkar mý, onu da bilemiyorum. Artýk o da bilim adamlarýnýn iþi olsa gerek, bizi aþar fersah fersah...

Hadi hadi sabah sabah domuþup durmayýn sizde... Bu da öyle bir kelime iþte ama o zannettiðiniz anlamda bir þey deðil, baþka bir tarafa çekmeyim sakýn. Surata asmakmýþ anlamý... Siz bana domuþursanýz ben de size domuþurum o zaman, ödeþiriz... Yüzünüz hep gülsün ve domuþmadan geçsin günleriniz... Hayat güzel çiçekler, börtü böcekler, kelebekler, sevmek hem de sevilmek... Heyooooooo! Ahanda bitti... Kurtarayým sizi eziyetten...