 • İzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
1
|
|
|
|
-Ablam sen döverken öldü zaten!
-İftirayı bırak, o oğlanla aynı merdivenden inip çıkan ben miydim? Çoluğun çocuğun namusunu korumayacak mıyız?
|
|
2
|
|
|
|
Hacivat: " Gökyüzünde yıldız var, ay var. "
Karagöz: " Yeryüzünde baldızımın yaptığı çay var. "
Hacivat: " Gökyüzünde bulut var, güneş var. "
Karagöz: " Yeryüzünde unutma keleş var. "
Hacivat: " Karagözüm, keleş mi var? "
Karagöz: " Var tabi, koca kafalı bir keleş var. "
Hacivat: " Acaba kim ki bu keleş? "
Karagöz: " Kim olacak tabi ki sen. " |
|
3
|
|
|
|
Kiracılara sabır dileğiyle........ |
|
4
|
|
|
|
De get kadın başımı belaya sokman benim..... |
|
5
|
|
|
|
Kuru sezbzeci de her şeyi Perinçek’ten biliyor:
-Kapısına dört kilit birden vurdular, o da yetmedi. Namussuz, içerden içerden yıktı güzelim hökûmatı!
|
|
6
|
|
|
|
Karagöz’e Mısır’daki amcasından bir sandık altın miras kalır. Bunun üzerine Karagöz yakın arkadaşı Hacivat ile beraber bir ticaret gemisine binip Mısır’a giderler. Miras işlemlerini hallettikten sonra yine bir ticaret gemisine binip geri dönerler. Ama Marmara Denizi’nde kürekçilerin isyanı sırasında su alan gemiden yolcular kayıklara binerek kurtulurlar. |
|
7
|
|
|
|
-Dönmedi, diyorum sana arkadaşım. Bak, bugün son kez söylüyorum: Senin avukatın sattığı dava hâlâ temyizden dönmediii! |
|
8
|
|
|
|
İnanın cumhurbaşkanı evimize gelseydi, bu ilgiyi hayatta göremezdi. |
|
9
|
|
|
|
Bir kurs, ancak bu kadar zevkli olabilir....... |
|
10
|
|
|
|
Bertolt Brecht hakkında anlatılan nükteler. |
|
11
|
|
|
|
Remzi mi? O beş gül beş yaprak. Adam yaşamayı biliyor. Her gece bir yerlerde keyifte. Evde tüneyecek diğil ya; tavuk mu bu? |
|
12
|
|
|
|
"He anam." demiş. "Oturursun tabi… Nasılsa üzerindeki entari
senin değil benim. |
|
13
|
|
|
|
- Ulan yalancı piç, kim görmüş ulan beni? Nataşaların peşinde gezmişim. En kıralı elli dolar bunun. İstesem kırkını birden satın alırım. Tamam, Rus kızları benim dükkâna geldiler. Edebimizle, adabımızla esnaflığımızı yaptık. Gömlek, çamaşır falan, birkaç gıldır gıcık alıp gittiler. Kızlarla bir işim olsa birine takılırım. Üçünü birden ne yapayım oğlum? Seni dinleyen de beni pezevenk sancak. |
|
14
|
|
|
|
Kırşehir ve Abdalların tanıtımı. Bozlak müziğinin önemi. Bozlak sanatçılarının değeri. |
|
15
|
|
|
|
İkamet ettiğim ilde/Malatya'da meczup bir vatandaşaemniyet müdürlüğü tarafından garip bir ehliyet hikayesi. Sözkonusu hikaye 2007 gazetelere manşetlik haber oldu... |
|
16
|
|
|
|
Herhalde durumumuz tekrar gözden geçirilir ama Bakanlığımız dağıtıldıktan sonra şu an ki pozisyonumuz Türk Dil Kurumu Türkçe İsim Verme Komisyonuyuz. |
|
17
|
|
|
|
Biraz sonra gözüm şoförün ön kısmında bulunan dikiz aynasının üzerine asılmış bir kâğıda takılıyor. Kağıdın üzerinde eski yazılarla "Bağdat Hurması" yazıyordu. Tabii Osmanlıca okumayı bildiğim için bu yazıyı da kolayca okuyorum. Sanıyorum Arap ülkelerinden birinden alınarak getirilen Hurma paketlerinin üzerindeki etiketlerden biri.
Şoföre "Hurma mı satıyorsun?" dedim. |
|
18
|
|
|
|
Anasını sattığımın Bayındır'ı, Paris'i geçtin; yaşanmaz gari burda! |
|
19
|
|
|
|
Gelip yerinde keşif yaptı. Ardından "Allah kahretsin!" diye hayıflandı, "Gitti gene iki yüzlüğüm!" |
|
20
|
|
|
|
İkide birde de başkanım, diyor. Bunlar benim belediye başkanlığına aday adayı olduğumu öğrenmiş olmasınlar! Öyle ya, felaket geliyorum, demez.
|
|