• ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) |
1
|
|
|
|
Kim bu gece kuþu yada kuþlarý? Uçar mý, kaçar mý, kanatlarý var mý? Hemen Baykuþ mu geldi aklýnýza? Gelmesin gelmesin... Gece kuþu bendeniz oluyor efem... Geceniz sessizliði ve sakinliði içinde sabahý bulmaya, sabaha varmaya gayret gösteriyoruz... |
|
2
|
|
|
|
KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: ÝKÝ ELÝN NESÝ VAR
Karagöz ile Hacivat yolda karþýlaþýr.
Hacivat: Dur Karagözüm, nereye böyle?
Karagöz: Oh, sen miydin Hacivat. Ben de seni arýyordum.
Hacivat: Beni mi arýyordun?
Karagöz: Evet, sizin eve gidiyordum. |
|
3
|
|
|
|
’’Antalya’nýn Alanya ilçesinde bir vatandaþ kazaya karýþan aracýný iple binadan aþaðýya sarkýttý. Aracý binaya dik þekilde asýlý halde gören vatandaþlar hayrete düþtü. Aracýn görüntüsü sosyal medyada da yayýnlandý. Çok sayýda kullanýcý bu görüntüyü ’ilginç bir ceza yöntemi’ olarak yorumladý. Ýlginç olay, ... Mahallesi’nde meydana geldi. Bir vatandaþ geçtiðimiz gün kaza yaptýðý aracýný ön tampon bölgesinden yaþadýðý binanýn çatýsýndan iple astý.’’ BASINDAN |
|
4
|
|
|
|
Eðer ki patlýcanlar biz oturtma olmak istemiyoruz, sen en iyisi bizden Ýmam Bayýldý yapsan, nasýl olur derlerse, bu sizin için büyük bir sýkýntý olacaktýr... Bir de þöyle bir þey var patlýcanlar için bir yerlerden oturma izni almak gerekir mi gerekmez mi bunu da bir araþtýrmamýz lazým... Birçok çocuk patlýcan ile yapýlan yemekleri sevmeyebilir. Ben kendimden biliyorum, bende sevmezdim. Sonra büyüyünce sevmeye baþladým Ýmambayýldýsýný da baþka baþka patlýcan yemeklerini de... |
|
5
|
|
|
|
Yine rüyalar, yine kuruþlar ile cebelleþmeler... Tam yolda yürürken kocaman bir binanýn üzerinden benim üzerime bir kuruþlar, beþ kuruþlar, on kuruþlar yaðýyor... Tam yoldan kuruþlarý toplayacaðým zaman, on kuruþlardan birisi dile gelip ’’Hoop hemþerim hooop üzerimize sakýn basma, topla bizi topla on tanemiz bir lira yüz tanemiz on lira yapýyor, ne haber koçummmm!’’ böyle bir muhabbete dalýyoruz kuruþlar ile... |
|
6
|
|
|
|
KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: HARAMÝ
Hacivat pencereye çýkar ve karþý mahalledeki evinin bahçesinde bulunan Karagöz'ün üstüne atlar. Ýkisi birlikte yere yuvarlanýr. Aralarýnda boðuþma baþlar. Daha sonra Hacivat ayaða kalkar. Karagöz yerdedir ve gözleri kapalý durumdadýr. Buna karþýn, saða sola yumruklar, tekmeler savurmaktadýr. Hacivat, Karagöz'ün omzuna, koluna dokunarak uyarmak ister ama durmadan baðýrýp çaðýran Karagöz'dür.
-- Beþ deðil on olsanýz hakkýnýzdan gelirim. Haramiler sizi. Adama evinin bahçesinde bile rahat yok. |
|
7
|
|
|
|
Arkadaþýmýz Nejat’a kallavi bir þaka yapacaðýz ama öyle bir þaka olmalý ki yýllarca unutmasýn. Hemen hazýrlýklara baþladýk. Önce patlayan sigara vereceðiz sonra patlayan sakýz sonrada uydurulan sefer görev emri ile askere yollayacaðýz... Zaman ve zemin uygun. Birinci Körfez Savaþý zamanlarý... Epey uzun zaman geçmiþ. O günlerde çok çok kýzmýþtý... |
|
8
|
|
|
|
''Dünyaya rezil oldular: Nasýl bir F-35'i kaybedebilirsiniz? ABD ordusunun dün bulunmasý için halktan yardým istediði F-35 bulundu. Uçaðýn kaybolmasý eleþtiri yaðmuruna tutulurken F-35'lerin teknik arýzalarý tekrar gündeme geldi.'' BASINDAN
Yine Hýzýr gibi hýzlý hareket ederek uçaðý kaybeden pilota ulaþýp röportaj yaptýk...
|
|
9
|
|
|
|
Oðlan büyüdü, geldi onsekiz yaþýna. Reþit oldu bir de ehliyet aldý yaþýna girince, biz de arabanýn arka koltuðuna doðru kayýyoruz yavaþ yavaþ. Oh be biraz da siz sürün ben arka koltukta keyif çatayým. Biz yaþlanýyoruz yavaþ yavaþ onlarda çocukluktan gençliðe adým atýyor haliye, olgunlaþýyor, düþünce ve davranýþlarýda ona göre deðiþiyor ve geliþiyor. Bakýyorum da benim gençlikte sergilediðim davranýþlarý üç aþþaðý beþ yukarý onlarda sergiliyorlar, çok da büyük hatalar yapmadýlar mý kýzamýyorsunuz keratalara... |
|
10
|
|
|
|
Memleket Orta Zekalýlar Cenneti... Orta Zekalýlarý sakýn hafife almayýn. Normal zekanýn bir týk altý yani öyle söyleyeyim... Maþallah maþallah, aman nazar mazar deðmesin. Barýþ Manço’nun o eski þarkýsý geliyor hemen aklýma hani sözleri var þöyle ’’Heeeey koca topçuuuuuuu, þu daðlara yan geleeeeeee.’’ Topçu dediðin zaman durup bir beþ dakika düþüneceksin, olmadý, beþ dakika yetmez on hatta on beþ dakika düþünmeli... |
|
11
|
|
|
|
Ali, asgari ücretle çalýþan ve zor þartlarda yaþayan bir teknik personeldir. Patronu Savaþ, ona nükleer füzyon reaktörü projesinde yer almasýný teklif eder. Ancak Ali, bu projenin tehlikeli olduðunu düþünerek reddeder. Bu yüzden iþten kovulur. Ali, yeni bir iþ bulur. Yeni patronu Vural, ona güneþ enerjisi projesinde yer almasýný teklif eder. Ali, bu projeye ilgi duyar ve kabul eder. Bu öykü, Ali’nin hayatýndaki deðiþimi ve karþýlaþtýðý zorluklarý mizahi bir dille anlatýyor. |
|
12
|
|
|
|
Yok, yok kimseleri tavlamýyoruz. Bacanak ile tavla oynuyoruz. Seneler var elime almamýþým. Bilirimde oynamam. Oynarým da yenemem... Yenilirim de kýzmam... Sevmemde, her zaman satrancý tavlaya tercih ederim, ama bacanak ’’Gel sana biraz ders vereyim.’’ deyince, tabi kaçmak olmaz, oturduk tavlaya... Bakalým burada kim kimi tavlaya... |
|
13
|
|
|
|
KARAGÖZ ÝLE HACÝVAT: KARAGÖZ BÝLMECE SORUYOR
Karagöz: Hacivat bir bilmecem var.
Hacivat: Sor Karagözüm, sor da bileyim.
Karagöz: Bir elin sesi var, iki elin nesi var.
Hacivat: Bilmeceyi yanlýþ sordun. Bir elin nesi var, iki elin sesi var diyecektin. |
|
14
|
|
|
|
Küçükken hangi çocuða sorsanýz illaki ’’Doktor olucam ben’’ demiþtir büyük çoðunluðu... Ben de demiþimdir belki... Ýyi de olmadýysak da Fahri Doktorluk var caným. Biz de fahri-sini oluruz. Ne olur yani bize de bir üniversiteden Fahri Doktorluk ya da Fahri Profesörlük verseler... Þeyini sallasan memlekete Fahri Profesöre deðiyor... Þeyini derken yanlýþ anlaþýlmasýn elini demek istemiþtim...
|
|
15
|
|
|
|
Adý üstünde eskikulaðikesikler... Bunlar nasýl insanlar, kulaklarý neden ve nasýl kesilmiþ buna bakmak lazým... Çýkalým bakalým sokaklara caddelere, bu eskikulaðýkesiklerden bir kaçýna rastlayabilecek miyiz acaba? |
|
16
|
|
|
|
Makarna bu her ne kadar çok kolay piþse de, yine de bazen dikkat etmek gerek. Suyuna bol tuz katmak gerek ki makarnalar birbirine yapýþmasýn. Süzerken de suyunu iyi süzmek lazým. Üzerine biraz ketçap, hadi buyurun, afiyet olsun...
Makarnanýn baþkenti bildiðinizi gibi Ýtalya... Orada her çeþit makarna var. Hani bizim Lazlarýn hamsinin her çeþidini, hatta tatlýsýný bile yapmasý gibi, makarnanýn da sanýrým Ýtalya da tahmin edemeyeceðimiz kadar çeþidi vardýr... Spagettisinden tutunda, Lazanyasýna kadar... |
|
17
|
|
|
|
Tamir dedin mi bizim evin ustasý her zaman hatundur. Elinden bir uçan birde kaçan kurtulur tamir konusunda, hatta biraz ileri gideyim onlarda kurtulmaz. Genlerden, genlerden, babasýndan, bizim rahmetli kayýnpederden almýþ yeteneðini... O’nun da eli çok yatkýndý tamir iþlerine. Bendenizde mamir iþlerinden anlarým. Mamir iþleri de Hatun tamir yaparken ne kadar onun dýþýnda baþka iþ varsa o iþler oluyor... Biraz lüzumsuz iþler iþte anlayýn... |
|
18
|
|
|
|
Bir kaç gündür sað elim hatýr hutur kaþýnýyor, paradan eser yok, sanki bu, halk hikayesi, efsane gibi. Aslýnda çok da paraya ihtiyacým var þu sýralar, ama gelmiyor iþte... Sonra niye sadece el kaþýnmasý, ayak kaþýnmasýnda ya da kafa kaþýnmasýnda bir þeyler olmuyor? Kafam kaþýndýðý zaman mesela güzel fikirler gelse kafama, ne güzel olur deðil mi...
|
|
19
|
|
|
|
Evet benim Acun’dan neyim eksik bende bundan sonra takým almaya karar verdim. Hmmmm dur bakayým Real Madrid’i mi alsam yoksa New Castel United mi benim radarýma girse bilemedim þimdi... Bakarsýn belki de Bayer Münih’e kancayý takarým... Oda olmadý Arjantin’e mi yönelsem Boca Juniors filanda olur... Yoksa Papua Yeni Gine Futbol liglerinden bir takým satýn alýrým, o da olur, olmaz diye bir þey yok... |
|
20
|
|
|
|
’’Uganda’da 7 kadýnla evlenen adam herkesi þaþkýna çevirdi. Ýkisi kýz kardeþ olmak üzere ayný gün 7 kadýnla evlenen Ssaalongo Nsikonenne Habib Ssezzigu isimli hekim, yaþadýðý Bugereka kasabasýnda yerel halký da þoke etti. Ayrýca Ssezzigu, eþlerine düðün hediyesi olarak ise araba verdi.’’ BASINDAN
’’Uganda’da akýllara durgunluk veren bir olay yaþandý. Geleneksel tedavi yöntemlerini uygulayan bir hekim, ayný gün içinde 7 kadýnla evlenerek ortak düðün yaptý.’’ BASINDAN |
|