Yani öncüt (borç) alýnan bir çerik buðday; bir çerik ve bir urup olarak geri ödeniyordu. 5 kilo aldýðýnýz buðday 6,250 kg olarak ödeniyordu. Bu tür köleci uygulamaya o þartlarda henüz faiz denmiyorsa da öncüt, borç deniyordu.

El, köleci sistem içinde efendinin aldýðý can, mal gibi öncüdün kat kat fazlasýný vaat etmekle öncüdün karþýlýðýný kat kat verme demekle (faizi-üremi, nemayý) þirin gösteriyordu.

Faiz, köleci sistemin üssel durumlarý içinde hak ediþ olarak evirildiði yollardan sadece birisiydi. Yine faiz bu kes de para adamý burjuvalarýn, feodal efendilere verdiði borç ya da öncüt karþýlýðý paranýn faizine dönüþmesiyle "faiz" tu kaka edilip; “haram” kýlýnýyordu.

Bu faizin ikinci tür evrimiydi. Dinlerin ilk oluþtuðu evrede burjuvazi olmadýðý gibi borç alan bir El ve borç alan bir feodal bey de yoktu. Bu nedenle dinler faiz gibi burjuvaziyi de hesaba katmamýþlardý.

Dinler monarþin dönemin embriyo dönemi sonrasýnda, monarþin sistem oligarþiye yöneldi. Oligarþiye geçiþ ganimet edilen süreçlerle açýlacaktý. Ganimetçi dönemde El insanlarý can ve malýný ödünç vermeye çaðýrýyordu.

Ýnsanlarý efendiye can ve malýný hem ganimet karþýlýðýnda, hem de cennetteki karþýlýðý kat kat ihsanlarla ödenecek olmanýn vaadiyle çaðrýlýyordu. Buna tüccar mantýðýyla (köleci sistem mantýðýyla) ne güzel alýþ veriþ diyordu. Efendi alýþ veriþin bir kaybedeni olacaðýndan hiç bahis etmiyordu.

Zerdüþt böyle buyurdu kabilinden dinler de günümüzün egemen para sahibi iþ adamý olan burjuvalarýný da hesaba katacak yorumlarda bulunacaktý. Bu konuda derin görüþlü âlimlerden (lümpenlerden)(!) fetva üstüne fetva beratý alacaktýlar!

Lümpen söylemi burada ezen ve ezilen sýnýf arasýnda hem sütre yapma; hem tampon görevi yapma; hem ezen sýnýfýn þeriat ve ideolojisini savunan, telkin eden din adamý rahiplerdi.

Köleci sistemin inþacýsý feodal efendiler ortalama bir tutumla MÖ 6. yüz yýldan beri faizi haram diyerek bangýr bangýr baðýrýyordu. Derin din âlimlerine göre feodal efendilerin haram dediði faize günümüzde “enflasyon ölçeðinde faiz alýp vermekte hiç sakýnca yoktur!” diyecekti.

Þaka deðildi. Dahasý “TOKÝ’DEN ev almak için faiz vermek meþruydu”. Diyanet öyle diyordu. Çünkü “devlet kazanç için faiz almýyormuþ!” Yani devlet faiz alýyormuþ ta niye alýyormuþ? Diye sorarsak; bu mantýða göre cevabý þu olur:

Her halde devlet "faiz almak için faiz alýyormuþ". Ama kâr olmuyormuþ! Âlimler bir saçmayý baþka bir saçmaya doðrultacak cevabý vermek için bin dereden bin su getirip buram buram terliyorlardý. Nasýl kýsýr döngü ama…

Kolektif sisteme göre aba gibi farklý bir kullaným deðerine karþý kundura gibi farklý bir kullaným deðerini, deðiþtirip tüketme yaptýklarýnda; süreç bitmiþtir. Her ikisi de yeniden kullaným ve deðiþtirme deðerini üretmek için iþe koyulur.

Burada ne kat kat karþýlýk olan bir alýþ veriþ vardýr. Ne fiþ vardýr. Ne kâr, ne zarar mantýðý vardýr. Bunlar bilinmez bile. Neden bilinmezler? Çünkü bunlar inþa malzemesi deðildirler.

Bunlar inþaca gerekmeli baðlaným enerjisi deðildirler. Bunlar köleci sistem için doðrudur. Sömürme sömürülme enstrümaný olmakla doðrudur. Üreten sistemi veren geri baðlaným yasalarýna göre bunlar doðru deðildir. El mana anlayýþlý köleci geri baðlanýma göre çok doðrudurlar.

Tarihsel olaný bilmeyen mantýk, "günün hal ve icabýna göre faiz alýnabilir" demekle hem zýrvalýyor hem bocalýyordu. Hem kapitalist olacaksýnýz. Hem kazanç yapmayacaksýnýz! Aklýnýz alýyor mu? Âlimseniz aklýnýz alýr.

Kar kazancý bilmemek ve gütmemek kolektif sistemin þiarýdýr. Kolektif sistem deyince hem tüyleriniz diken diken oluyor. Hem de iþinize gelen yerde çaktýrmadan kolektif argümaný “devlet kâr amacý gütmeksizin faiz aldýðýnda faiz haram olmaz” demeye getirirsiniz.

Kolektif sistem bilmediði kâr ekseninde inþa olmamýþtý. Hayatý ortaya koyan saðlama çevrimlerini kesikli sürekli güvence kýlacak seçme ayýklamalarla ortaya çýkmýþtý. Ne enflasyonu biliyordu. Ne döviz kur farký vardý. Ne hayat pahalýlýðý oluyordu.

Oysa köleci sistem kolektif üretim iliþkisi üzerinde çalýþmadan para kazandýran El 'in yürü a kulum dediði sömüren sistemdi. Sömürüye iliþkin kâr, alýþ veriþ, ödünç verme, faiz alma, enflasyon komisyon gibi onlarca seçme ayýklamalarý seçecek bunlarýn hak ve hukukunu, eskinin deyimiyle sizinle iman ahdi yapacaktý.

Köleci sistemler öncelikle çoban-tarým toplumlarýnda çok yaygýn olmakla birlikte, beyler (efendiler, vassaller, aðalar, feodaller) halka öncüt veriyordu.