..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir önyargýyý yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > Kâmuran Esen




13 Haziran 2003
Teknoloji Özürlü Biri, Outlook Express’i Nası  
Ben bir teknoloji özürlüyüm!

Kâmuran Esen


Sizde Outlook var mı ? Bu nasıl bir şey ? Sizinki kaç numara? 4’ü, 5’i, 6’sı da ne demek oluyor ? En büyüğü kaç numara ? Yoksa 7’si de var mı bunun ? Kurmuşken 8’ini mi kursam acaba ?


:CHCJ:

Her insanın zayıf veya eksik yanları mutlaka vardır. Dolayısıyla benim de var tabi. Resim yapma, müzik aleti çalma, elektronik aletler kullanma ; bu eksiklerimden yalnızca birkaçı. Özellikle teknolojik bilgi ve beceri gerektiren konularda çok kötüyüm. Örneğin; bilgisayarı şöyle adam gibi kullanmak, nette – adını bilemediğim – birşeyler yapmak benim için çok zor, hatta olanaksız. Kısacası ben, teknoloji özürlüyüm.

Bakmayın bilgisayar kullandığıma; işte öylesine ve sınama – yanılma yöntemiyle birşeyler yapıyorum. Onu da kafa yararak, göz çıkararak. Yapmak istediğimi; aklıma gelen bir sürü yöntemi kullanarak, onlarca seçenek deneyerek yapmaya çalışıyorum, sonunda oluyor. Oluyor da en son hangi seçeneği kullanarak başardığımı bir türlü bilemiyorum. Körün şeytana taş attığı gibi denk geliyor işte. “ Aaaa ! ” diyorum; “ Oldu !.... Nasıl yaptım ben bunu ? ”...... En son neye, nereye tıkladığımı hatırlamıyorum bile. Birisi “ Hadi bir daha yap.” dese, hayatta yapamam.Yani bir insan bir konuda ancak bu kadar yeteneksiz olur. “ Yuh ! “ Derler adama....

Zaten, beceriksizliğim ve aklıma gelen yere tıklamalarım yüzünden bilgisayarım birkaç kez kilitlendi. Eşim attı bilgisayarı arabaya, Ankara’ya götürdü; hastaneye hasta götürür gibi. Orada adını bilmediğim birşeyler yapıyorlar bilgisayarıma, düzeliyor. “ Kullanım hatası.” diyorlarmış...Eşime; “ Yok canım ! Halt etmişler. Uyduruyorlar. ” diyorum ama, içimden “ Nasıl da biliyorlar ! ” diye şaşırıyorum. Neyse ki - nazar değmesin - birbuçuk yıldır “ tık “ demedi pc’m.

Geçenlerde bir edebiyat sitesine üye olayım dedim. Hemen “ üye ol ” u tıkladım, oradaki boşlukları doldurdum, olmadı. Bir daha girdim, yine çizdim çiziktirdim , yine olmadı. “ Ya sabır ! “ çekip onlarca defa denedim, başaramadım. Her girişimde değişik bir yol izliyorum, farklı şifreler üretiyorum, olmuyor. Ne annemim kızlık soyadı kaldı ne aile bireylerimin doğum tarihleri ne de alfabede kullanmadığım harf. Siteye bir türlü üye olamıyorum. Gözlerim karardı ekrana uzun süre bakmaktan, orayı burayı tıklamaktan. Pes ettim sonunda.

Derken, site yöneticilerinden bir e-mail aldım birkaç gün sonra. Bana şöyle diyorlardı: ” Sevgili Kâmuran Esen; şifre geliştirmede yeni yöntemler icat ettiğiniz için sizi kutlarız.”...Çok sinirlendim. Benimle dalga geçiyorlar. Hemen sitem dolu e-mail çektim onlara. Altta mı kalacağım ! Şaka ile karışık , ince ince dokundurdum. Neyse ki, ağzım lâf yapıyor. Benim de iyi olduğum yanım bu. Herkesin çok iyi olduğu bir konu vardır. Acımış olmalılar ki, bana yardımcı oldular, beni üye yaptılar. Fakat bardak kırıldı bir kez. ” Geçti Bor’un Pazarı, sür eşeğini Niğde’ye....” dedim içimden. Onlara inat olsun diye yazı mazı göndermiyorum o siteye, göndermeyeceğim de. Bir de inadım ki, öyle anlatılır gibi değil.... Şeytan görsün yüzlerini. Şifre geliştirmede yeni yöntemler icat ediyormuşum ha ! Ve o nedenle beni kutluyorlarmış ha! Aklıma geldikçe kötü oluyorum. İnanın hâlâ hırsım geçmedi. Sanki kendileri, analarının karnında öğrendiler bilgisayarı. Gençliğimde bu memlekette bilgisayar okulu vardı da , ben mi gitmedim ?.......45’inden sonra bilgisayar kullanmaya başlayan birinden ne beklersiniz ki ! ” Kurtlar ihtiyarlayınca köpeklerin maskarası olurmuş.” Diye boşa dememişler. Ben de maskara oldum sizin anlayacağınız.

Yalnız bu kadarla kalsa iyi. Teknoloji özürlü olmam nedeniyle bakın neler oldu: izedebiyattan bir arkadaşım bana e-mailler gönderiyor sürekli. Görüntülü, müzikli, süslü püslü e-mailler. Açmak ne mümkün ! Özellikle sesli olanları....Dosyayı açmaya çalıştığımda ekranda “ Veri yetersiz ”, “ Veri eksik “ ya da “ Hata oluştu. ” falan yazıyor. Allah Allah ! Bu eksik veya yetersiz veri ne acaba ? Ya da ne gibi bir hata oluştu ? Hata benden mi kaynaklandı ? İşin içinden çık bakalım çıkabilirsen ! Ayıp olmasın diye, arkadaşıma bir şey söylemiyorum. O zavallı da aklına geldikçe bana e-mail gönderiyor. Sanıyor ki ben şakır şakır açıyorum gönderdiklerini.

Sonunda dayanamadım, arkadaşıma e-mail çektim. Neyse ki, sıradan bir e-mail çekmeyi becerebiliyorum. “ Senin yolladığın müzikli e-mailleri açamıyorum.” Dedim. Hay keşke demez olaydım. Başıma ne işler açtım..“ Bülbülün çektiği, kendi dili belâsıymış.” Tutsana dilini be kadın !.....Arkadaşım da bana; “ Sana Outlook kuralım.” dedi. Outlook belâsı, işte o zaman musallat oldu bana Benim Outlook’um olmadığı için e-maildeki ilişik dosyaları açamıyormuşum galiba......Acaba Outlook dedikleri ne?...Aslında ekranımda böyle bir şey görmüştüm galiba. Arkadaşımın sözünü ettiği o olmasın ! Kaç yıldır bilgisayar kullanıyorum( güya ) tıkır mıkır, Outlook’tan haberim yok. Keşke hiç haberim olmasaydı.

Ayrıca arkadaşım; “ Bizim bir grubumuz var, o gruba seni de alalım. Bizden gelenleri okursun, sen de bize gönderirsin. Biz seni üye yaparız. ” falan dedi. İyi de neyi, nasıl göndereceğim ? Yok ki gönderecek bir şeylerim. ” Olsa, dükkân senin.” derler ya, onun gibi. Esirgeyen namert olsun. Onlardan gelen süslü püslü güzel yazı, resim gibi şeylerin benzerlerini nasıl göndereceğim bu bilgisizliğimle!......” N’olur gir grubumuza, biz sana yardım ederiz.” diyor. Onun bunun yardımıyla nasıl olacak bu iş? “ Bakkal fıstığıyla yar sevilmez .” demişler.

Zavallı arkadaşım işi gücü bıraktı, benimle uğraşıyor. Ve Amerikan yardımı gibi akmaya başladı yardımlar. Arkadaşım ve onun bir arkadaşı gün boyu bana talimatlar, bilgiler yollayıp durdular.” İşte şunu şöyle yap, bunu böyle yap.” Diye. Outlook kuracağız ya ! Ya sabır ! İyice bocaladım. Az buçuk bildiklerimi de tamamen unuttum telâşımdan ve bilgisizliğimin verdiği mahcubiyetimden. Yardım etmek için bana yazdıklarından bir şey anlıyorsam arap olayım ! Bir sürü yabancı kelime. O dediğiniz şeyin Türkçe adı yok mu ? İnsan sorar bir kez, “ Kardeşim yabancı dilin var mı ? “ diye.

Yanlış anlamadıysam, dediklerinden çıkarabildiklerim sadece şunlar, yani galiba: “ Öncelikle İnternet Explorer 6 ve onunla beraber gelen Outlook Express 6 kullanmalısın...” Var mı ki kullanayım ! “ Benzin vardı da biz mi içtik? ” misali. Kulakları çınlasın Sayın Demirel’in...Acaba o dedikleri şeylerden benim bilgisayarımda var da ben mi kullanmayı bilmiyorum; yoksa onları ben mi bilgisayarıma kuracağım? Bu Outlook 6 dedikleri nedir, nasıl bir şeydir ? Ne işe yarar ? Neden 1, 3, 5 değil de; illâ ki 6 ? Öfffff ! Dertsiz başımı derde sokacaklar durup durup dururken, hatta soktular bile. Keşke “ e-mailleri açamıyorum.” falan demeseydim. Boşboğazlığımın cezasını çekiyorum. Hani; “ Boşboğazı cehenneme atmışlar, - Odunlar yaş. – demiş.” derler ya, aynı onun gibi. Ayıkla bakalım pirincin taşını. Ben kim, Outlook Express kurmak kim; onu kullanacak kim ! Beceriksizliğimi gruptaki tüm bayanlar öğrenecekler şimdi. Bana mı kalmış outlook kurmak! Kızdım kendime; “ Kaz değilsin, ördek değilsin; paçana kadar suda ne gezersin ! ” dedim.

Talimatları okudukça ter basıyor. Ben nasıl başaracağım bu Outlook’u ? Adı batasıca ! Radyoda istasyon bulamayan ben, tv kumandasını bile doğru dürüst kullanamayan ben; İnternet Explorer 6, o yetmezmiş gibi Outlook Express 6 kuracağım bir de. “Ayranı yok içmeye.....” misali.Sanki onları kurmak çok kolay !...Benim Outlook’um kaç numara acaba ? ( Varsa tabi. ) Kimbilir benimki 3, 4, 5 falan da o nedenle işe yaramıyor. İyi de 6 sını nerden bulacağım, nasıl kuracağım? Ekmek değil ki gidip bakkaldan alayım; yemek tarifi değil ki bir komşuma sorayım....Destan gibi yazmışlar neler yapmam gerektiğini. Meğer ne zormuş o dediklerini kurmak. Onbeş bilinmeyenli denklem gibi.....” Şuraya gir, şunu seç, bunu tıkla, webde işlem yap vs.”

Daha bitmedi: Antivirüs programın var mı? “ demezler mi bir de !... Yok daha neler ! “ Buyrun, buradan yakın. “ diye homurdanıyorum. Mutlaka olmalıymış ondan. Valla ne bileyim var mı, yok mu. Kardeşim aylar önce, virüsle ilgili bir şeyler yapmıştı bilgisayarıma. O zamandan beri, kardeşimin o yaptığı şey ikide bir geliyor bilgisayarımın ekranına, dokuma tezgâhı gibi tıkırdayıp duruyor. İşte o zaman ben, bana gelen virüsleri yiyor o program sanıyorum. Virüslere karşı verdiğim savaşı kazanıyorum diye kıs kıs gülüyorum bir taraftan. Acaba bana sordukları “ antivirüs programı ” bu m’ola?

Bir de GMX hesabıma çok ileti geliyorsa, birşeyler yapmam gerekiyormuş. Ne hesabı ? Bir kelimesini bile anlamadım. GMX hesabı da nerden çıktı şimdi durup dururken ! Kafam iyice karıştı. Posta kutumdan mı bahsediyorlar acaba ? Bana ileti falan geliyor da, GMX’ ten hiç haberim yok. İlk kez duyuyorum adını. Demek ki, e-maillerin geldiği posta kutum, GMX. Yoksa ben mi yanlış anladım?

Ha ! Bir şey daha: Spam yapmaktan söz etmişler. Acaba bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi? Kulağa hiç hoş gelmiyor da, şüphelendim. Hani aforoz etmek gibi sanki. Spam olmadığını bildirmezsem, bilmem şunlar şunlar olurmuş...Şimdiye kadar spam mpam yapmadım, kimseye bir şey bildirmedim; hiçbir şey de olmadı. Yalnız arada bir bilgisayarım kilitleniyor demiştim ya, o spam yüzünden olmasın. Spamdan kurtarmak ne, nasıl bir şey acaba ? Spamın ne olduğunu bilmiyorum ki ondan kurtulmanın yolunu bileyim. Sizin anlayacağınız, görünmeyen bir düşmanla karşı karşıya gelmiş gibiyim. Allah sonumu hayır eyleye.

Bir de “ Takıldığın yer olursa, bize sor.” demezler mi!...Takılmak ne demek ! Ben mi takılacağım ? Takılacağımı hiç zannetmiyorum. Çünkü takılmak için, bir şeyler yapmak, işe başlamak lâzım. Siz, altı aylık bir bebeğin yürürken takılıp düştüğünü gördünüz mü hiç? Takılıp düşmesi için, bebeğin önce yürümeyi öğrenmesi gerekir. İşte o nedenle ben de hiç takılmayacağım. Bana anlatılanlardan hiçbir şey anlamadığım , o Outlook 6 dedikleri mereti kurmaya cesaret bile edemeyeceğim için, hiç takılmak gibi bir problemim olmayacak......İyi de o zaman bayanlara ayıp olacak. Zar zor kursam mı acaba Outlook’u ? Ama nasıl ?...Yani utanmasam, “ İmdaaaaat ! ” diye bağıracağım.

Outlook ‘u nasıl kuracağım nasıl kuracağım? Sabahtan beri bunu düşünüyorum. Asıl düşündüğüm başka bir şey daha var. O da ne biliyor musunuz ? Sevgili arkadaşım ve onun arkadaşı sevgili bayan, benimle çooook uğraşacaklar. Onlar için üzülüyorum. Bana Outlook 6, bilmem ne Explorer denen şeyi kurdurana kadar akla karayı seçecekler. Beni gruplarına aldıklarına bin pişman olacaklar. O spam etmek veya etmemek ne demekse ve kötü bir şeyse, valla bir gün beni spam edecekler ya da etmeyecekler. İşte ben asıl o zaman yandım.

Zavallı bayanlar; beni gruplarına almakla, başlarına nasıl bir püsküllü belâ aldıklarının henüz farkında değiller. Ama farkına varmaları uzun sürmeyecek sanırım. Çok yakında sabırları taşacak ve beni gruptan şutlayacaklar. Şutlasınlar, canıma minnet ! Ne anlama geldiğini bile bilmediğim Outlook, Explorer, GMX, spam gibi bilmecelerden kurtulurum. Eskisi gibi kör- topal tıklar dururum. Neme gerek outlook 6 , explorer bilmem kaç ! Azıcık aşım, kaygısız başım der, otururum. Outlook 6 ve explorer 6’ sız yaşamak pekâlâ mümkün.

Sevgili okurlar ! “ Ben bir teknoloji özürlüyüm.” demekte haklıymışım, değil mi? Valla hiç abartmadım. Yazdıklarımın hepsi gerçek. Hatta eksiği var, fazlası yok. Çok ayıplarsınız diye ayrıntılara girmedim.

Size bir tavsiye: Siz siz olun, benim gibi teknoloji özürlülerden uzak durun. Bu kişiler insanı deli ederler, deli. Sözünü ettiğim o iki bayan da yakında benim yüzümden delirirlerse, hiç şaşırmam.Yalnız çok ama çok üzülürüm. Ne diyeyim, Allah yardımcıları olsun. İşleri fazlasıyla zor. Umutsuz bir vaka ile karşı karşıyalar çünkü. Şimdilik farkında değiller sadece. Yakında kokusu çıkacak. ” Sarmısağı gelin etmişler, kırk gün kokusu çıkmamış.” ya ; benimki kırk saat bile sürmeyecek.

Sevgili okurlar ! Sizde Outlook var mı ? Bu nasıl bir şey ? Sizinki kaç numara? 4’ ü, 5’ i, 6’ sı da ne demek oluyor ? En büyüğü kaç numara ? Yoksa 7’si de var mı bunun ? Kurmuşken 8’ ini mi kursam acaba ? Hani olmuşken, en iyisinden olsun. Nerden alınır, nasıl kurulur bu meret ? Kafayı yemek üzereyim.........Sordum diye anlatmaya kalkışmayın sakın, çünkü an – la – ta – maz – sı – nız. Daha doğrusu siz anlatırsınız da ben anlayamam. Dedim ya, ben teknoloji özürlüyüm. Ayrıca, hiç kimsenin bana Outlook’ tan, Explorer’ den söz etmesini istemiyorum. Sabrım taştı, o kelimeyi duymaya bile tahammülüm yok , yoksa her an elimden bir kaza çıkabilir....İllâ ki söz etmek istiyorsanız; outlook moutlook demeyin bana , “ O dediğin şey.....” deyin yeter, ben hemen anlarım. Teknoloji özürlüsü olabilirim ama, Allah’a şükür anlayışım kıt değil.....

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: biraz uzun olacak ama bir yorum da benden:))
Gönderen: Meryem Uçar Kayalý / Ýzmir
11 Aðustos 2003
ilk satýrýndan son satýrýna kadar büyük bir keyifle okudum Kamuran haným:))) Açýkyürekliliðiniz için tebrikler:)) Benim buradaki denemelerimi okuyan arkadaþlarýmdan biri dün dedi ki: "bütün iç dünyaný özetlemiþsin. çok sen olmuþ. bu kadar kendini yazmak, bu kadar açýk olmak seni zayýflatmýyor mu dýþa karþý" hoppalaaaa dedim..ne zayýflatmasý.. valla daha yeni tartýldým..100 gr bile oynamamýþým. (kendisi benim zayýflama maceralarýmý iyi bilir de:))) aslýnda bir an düþünmedim deðil ama, eðer ben bu isem neden saklýyayým ki.. sonunda ne dedi biliyormusunuz? "sanýrým koruma içgüdüsü".. haydaa dedim..bu daha da kötü..sanki ben doðruyu yanlýþý bilmiyorum.. neyse..biraz uzun oldu.. çenem düþtü.. ama tebrikler.. çok güzel bir yazý idi ve teknoloji özürlülüðü ancak bu kadar hoþ anlatýlabilirdi:)) sevgilerimle Meryem

:: Ben Çok Sevdim!...
Gönderen: Naime Erlaçin / Ankara
6 Aðustos 2003
Yazýnýzý büyük bir keyifle ve zaman zaman kendi deneyimlerimi de anýmsayarak kahkahalarla gülerek okudum. Siteye bir süre önce üye olmama ve þahsýnýz tarafýndan çok güzel bir "hoþgeldin"le karþýlanmama raðmen, ancak yeni yeni aranýza katýlmaktayým. Hem nazik davranýþýnýz, hem de bu neþe verici yazý için gönülden teþekkür ederim... Sevgi ve dostlukla...

:: Çoook Güzel olmuþ! (Kot reklamýndan sözetmiyorum t
Gönderen: Ömer Selçuk / Ankara
18 Temmuz 2003
Bilgisayardan anlamayanlar kiþiler de birbirine benziyor sanki.. Örneðin diðer yazýnýzda sözünü ettiðiniz “Abidin” türü arkadaþlar; bilgisayar, PC bilmem meyl iþlerinden felan pek anlamýyorlar. Ya da anlamazlýktan geliyorlar. Yani bunu bir kiþilik sorunu gibi görüyorlar. Herhalde teknolojiye direnmek bir erkeklik gösterisine dönüþüyor. Tabi erkekler açýsýndan durum böyle... Kadýnlarda da bu tarz bir baðlantý kurulabilir mi bilmiyorum...

:: iþin kolayý
Gönderen: Gözde Kýlýç / Ankara
3 Temmuz 2003
Bu iþler bu kadar karýþýk mýydý acaba diye düþünmeye baþladým. Bence siz bu iþleri eþinize devredin, o öðrensin, size hazýrlasýn; baþýnýz hiç aðrýmaz. Ben öyle yapýyorum. Her bilgisayara lazým bir niþanlým var; bu sayede bilgisayarýn sefasýný sürüyorum. Bir hafta sonu onu size getireyim en iyisi:)

:: Fransýz
Gönderen: Fransýz / Fransýz
18 Haziran 2003
Kuzum siz ne anlattýnýz?




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn gülmece (mizah) kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Yeðenime Yaptýðým Peynirli Börek Tarifi
Her Ayýn 28'i ve Kayýnvalidem
Fatma Nine'nin Mektubu
Üþüyen Ve Aðrýyan Sol Ayaðým
Ýzedebiyat Hastalýðý, Teþhis ve Tedavisi - Yeni Düzenleme
Evli Bayanlara Öðütler
Mudurnulu Fatma Nine Jimnastiðe Gidiyor
Kayýnvalidem Bir Ömür - 4
Ya Bakan Olucam Ya Baþbakan / Mizah
Sinir Olduðum Tipler - 1

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kýzým Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
Ýstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcýk Deli miyim?
Öðretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Biþim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirþeyi Olmayana / Ölüm...
Caný Sýkýlmak Nasýl Birþey?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dönüþü Olmayan Gidiþ [Þiir]
Seni Özlemenin Kitabýný Yazabilirim [Þiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Þiir]
Ýþte Gidiyorsun [Þiir]
Gelseydin Eðer [Þiir]
Ne Zaman Seni Düþünsem [Þiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Þiir]
Çek Beni Ýçine Bir Nefeste [Þiir]
Sýðýnacaðým Baþka Yürek Yok [Þiir]
Uykularýnda Sev Beni [Þiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdýklarýmý okuyucularla paylaþmak amacýyla buraya gönderiyorum. Yýllardýr, yerel bir gazeteye haftalýk köþe yazýyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalýþýyorum. Yayýmlanmýþ Kitaplarým: -Þiirlerle Öyküler - þiir / Milli Eðitim Bakanlýðý Öðretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumaðý - þiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlýðý Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalým Uðurcuðum- deneme , aný / --Senfoni Yayýnlarý ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüðü - Baskýya hazýrlanýyor

Etkilendiði Yazarlar:
Okuduðum her yazardan veya yazýdan etkilenirim. Bende bir etki býrakmayacak, herhangi bir þey öðretmeyecek bir yazý düþünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.