rüzgar tülle oynaþýyordu.Odanýn içinde güneþle gölge yer deðiþtiriyordu.Televizyonda sunucu bildik haberleri tekrarlayýp duruyordu.Ayakkabýlarým dýþarý çýkmak için can atýyordu.Kýþ ortasýnda çapkýn bahar havasý gönlümü çeliyordu.Bense karmakarýþýktým.Hiçbir yerde olmak istemiyordum.Ne içerde ne de dýþarýda...Garip bir yaþama bunalýmý hallerindeydim.Bu halle tüm mekanlar dar geliyordu bana.Neden sonra ayakkabýlarýmý giydim,eþikten tam adýmýmý atacakkken ikirciklendim.Çocuk adýmlarýmla ilk ne zaman dýþarý çýkmýþtým?O zamanda korkmuþ muydum,ürpermiþ miydim?Sanmam.Þimdikinin tersine .Kocaman oyun bahçesine,bayram yerine gider gibi giymiþ olmalýyým.Kendimi kozasýndan çýkan kelebek gibi duyumsadým bir an.Ýçim ürperdi.Korkunun izi ne zaman kazýnmýþtý belleðime?Çocukluðumu,ilk gençliðimi gezdirdiðim yollara vurdum kendimi.Deniz kenarýnda oturmak,denizin maviliðinde kaybolmak istedim.Oysa zihnimdeki karýþýklýktan kurtulmak için kalabalýk yerlere giderdim.