Aþkýn aldý benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Kapýyý açtýðýmda, bir tiyatro sahnesinin ortasýnda yalnýzdýk. Sahne, dekor, ýþýk tamam... Ya seyirciler, onlar nerdeydi? Ýkimizin arasýnda küçük bir sýr mýydý bu? Senaryodan senin haberin var mýydý? Hangi tasedüftü bu seni karþýma çýkaran, oynamalý mýydýk bu oyunu? Kendimi birtakým anlamsýz sözler mýrýldanýrken bulduðumda sen bir yandan gözlerini gözlerime dikmiþ dinliyor, bir yandan yüzüne dökülen saçlarýný geriye atýyordun. O tekrar düþüyordu, belli ki nefesinin sýcaklýðýný hissetmek istiyordu, sense inatla her seferinde tekrar geriye atýyordun o beyaz ellerinle. Gülümseyerek seni izlediðimi farkedince, utangaç bir çocuk edasýyla indirdin ellerini. Mahçup bir bakýþ, kaçamak bir gülümseme:''Alýþkanlýk iþte...'' O an farkettim, gülmek en çok gözlerine yakýþýyordu senin. Her tebessümünde nasýl olduðunu anlayamadýðým bir þekilde sana doðru aktýðýmý hissediyordum. Kendimi nerede bulduðumu bilmiyordum ama duyuyordum sessiz çýðlýklarýný, en çýplak arzularýný hissediyor ve görüyordum ortak sýrrýmýzý. Bu yüzdendi seni radyodaki o çok komik bulduðun DJ den bile kýskanmam .Hayýr, benden baþka kimse bilmemeliydi saklý günahlarýný, benim gibi kimse güldürmemeliydi seni. Akþam tekrar geleceðini söyleyip, gittin. Ne vakit geçmek biliyordu, ne ben kapýnýn önünde gidip gelmekten vazgeçiyordum. Arada gitarýmý elime alýp sana þarkýlar yazýyordum, þu sonlarýný getiremediklerimden... Bilirsin, sonlarý hiç sevmem. Sancý dolu saatlerin ardýndan 19'u buldu saat. Kapý birazdan çalmalýydý. 20, 21, 22... Kapý çalacaktý... Gece yarýsý, hala dönmeni bekliyordum. Dönmek zorundaydýn, yoksa en nasýl bulurdum izini? Kafam bulanýk, kulaðým kapýda, koltukta sýzýp kalmýþým. 6 Eylül'dü kapýya býraktýðýn notu okuduðumda, ýlýk bir heyecan sardý sol tarafýmý. Dün panik atak krizinin geldiðini, arkadaþlarýnda kaldýðýný, en kýsa zamanda geleceðini yazmýþsýn. Artýk geleceðini biliyordum ya, daha bir istekli açýyordum çalan kapýlarý. Zile basýp saklanan çocuklara bile kýzmýyordum, inan. Yeter ki sen gelseydin... Saat 19... Son açýþým kapýyý, sen yüzüne dökülen saçlarýn ve o ilk günkü mahçup gülüþünle karþýmdaydýn. Birden o kadar güçlü bir istek duydum ki içimden seni sýmsýký sarýp, dudaðýna sýcacýk bir hatýra býrakmak için. Oysa sen sadece bakýþýmý görebildin aramýzdaki cam duvardan. Her akþam 19'da sana açýyordum kapýmý, sohbete dalýyorduk. Ben anlatýyordum, sen gülüyordun. O kadar istiyordum ki anlattýklarýma benden sonra da gülmeni, en aptal olduðum anýmý bile anlattým sana:þu dilimin kola þiþesine sýkýþýp kaldýðý... Sanýrým en çok ona gülmüþtün. Sonra saat 23 oluyor ve sen önce ýþýðý, sonra kapýyý kapatýp gidiyordun. Biliyordun, gidiþini görmeye dayanamazdým. Kapýnýn kapandýðýný duyunca, radyoya sarýlýyordum. Biraz olsun senden kalan sessizliði örter, bir ihtimal hala yanýmda olduðuna inandýrýr beni diye... Yine o gecelerden biriydi Nihat Ulvi Akgün'ün sanki bizim için yazdýðý þiirin dizeleri yanaðýmdan süzüldüðünde: Bir þey var aramýzda; Senin bakýþýndan belli, Benim yanan yüzümden. Dalýveriyoruz arada bir, Ýkimiz de ayný þeyi düþünüyoruz belki.. Ne güzel söylemiþti þair! Sahi, neydi aramýzdaki o adýný koyamadýðýmýz þey? Sen gerçekten anlýyor muydun beni? Belki içimdeki çocuða dokunmayacak kadar olgundun, ya da sen de onun gibi korktun. Söylesene, neler büyüttün bana karþý? Þevkat mi, acýma mý, korkuyla karýþýk tutku mu, kin ve nefret mi? Söylesene, hiç sevdin mi beni? Zamanýn aþký vurduðu bir gece, sen hiçbir þey söylemeden kapýyý çekip, gittin. Hangisi daha zor olurdu bilmiyorum. Gerçi nasýl izin verirdim buna söyleseydin gideceðini, ya sen gözlerime baka baka yine gider miydin? Þimdi ne vakit yüzüne dökülen saçlarýný geriye atan bir kadýn görsem, gülüyorum. Artýk dönmeyeceksin, biliyorum. Çalan her kapýyý beklentisiz, yine de sen olmaný dileyerek açýyorum...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © EceM AynA(Sen git,ben toplarým kalanlarý...), 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |