Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali |
|
||||||||||
|
1 • Günümüzde asagý yukarý herkes tarafýndan paylasýlan Kafka imgesinin kaynagýnda bîr roman var. Max Brod, bu romaný Kâfka'nýn Ölümünün hemen ardýndan yazdý ve 1926 yýlýnda yayýnladý. Kitabýn adým ögrenince zevkten dört köse olacaksýnýz: Askýn Büyü' lü Ülkesi. Bu anahtar roman, anahtarlý bir romandýr. Roman kahramanýnýn kisiliginde Nowy adýnda Praglý bir Alman yazan, (kadýnlarýn taptýgý, edebiyatçýlarýn kýskandýgý) Max Brod'un pohpohlayýcý özyasam öyküsünü tanýyoruz. NowyBrod, adamýn birine boynuz taktýrýr, adam da onu türlü çesitli zorlama oyunlarla dört yýl kodese týktýrýr. Birden, bir yýgýn inanýlmaz rastlantýlarla örülmüs bir olayýn içinde buluru/ kendimizi (insanlar akýl almaz rastlantýlar sonucu denizin ortasýnda bir gemide, bir Hayfa ya da Viyana sokagýnda rastladýrlar), iyiler (Nowy ve metresi) ile kötüler (boynuzlarýna lâyýk bayagýnýn bayagýsý boynuzlu ve Nowy'in güzel kitaplarým kasýtlý olarak acýmasýzca elestiren bir edebiyat elestirmeni) arasýndaki mücadeleye tanýk oluruz, melodramatik degisimlerle heyecanlanýrýz (boynuzlu ile boynuzlatan arasýnda yasamaya artýk dayanamayan kadýn kahraman intihar eder), her fýrsatta bayýlan NowyBrod'un ruhsal duyarlýlýgýna hayran kalýrýz. Garta'nýn kisiligi olmasaydý, roman daha yazýlmadan unutulurdu. Çünkü Now/nin yakýn dostu olan Garta, bir Kafka portresidir. Bu anahtar olmasaydý, bu kisilik bütün edebiyat tarihinin en ilginç kahramaný olurdu; kahraman bir 'çagýmýzýn ermisi* gibi çizilmis, ama ask iliskilerinde sýkýntýlarý olan NowyBrod'un dostuna zaman zaman bu konuda danýsmasý dýsýnda (Garta'nýn bir ermis olarak bu olanda hiçbir deneyimi olmadýgý için elinden bir sey gelmiyor) onun bu ermisliginin islevine iliskin olarak da önemli bir sey ögrenemiyoruz. Ne müthis bir çeliski: Kafka'mn bütün imgesi ve yapýtýnýn (yazarýn) ölüm sonrasý bütün yazgýsý, estetik bakýmdan Kafka'nýn sanatýnýn karsý kutbunda yer alan bu saryürek romanda, bu degersiz yapýtta, bu roman karikatürü anlatýda ilk kez tasarlanýp olusmaktadýr. 2 Romandan birkaç alýntý: Garta 'çagýmýzýn bir ermisiydi.' 'Aslýnda aralarýnda hýsýmlýk iliskisi bulunmasýna karsýn, bütün söylencelerin (mitolojilerin) karsýsýnda bagýmsýz, özgür ve alabildigine ermisçesine sagduyulu kalmasý, onun üstünlüklerinden biriydi.' 'Mutlak dürüstlük istiyordu, baska bir sey isteyemezdi...' Ermis, ermisçe, söylence, dürüstlük (saflýk, temizlik) sözcükleri bir uzsözlülükten (belagat, retorik) kaynaklanmýyor; bunlarý harfi harfine almak gerek: 'Bu dünyaya ayak basmýs bütün bilgeler, bütün yalvaçlar arasýnda ondan daha sessizi yoktu [...] Ýnsanlýga yol göstermesi için belki de kendisine güvenmesi gerekiyordu! Hayýr, o bir kýlavuz degildi, insanlarýn öteki tinsel önderleri gibi halka ve tilmizlere hitap etmiyordu o. Sessiz kalýyordu; büyük gizin çok derinliklerine nüfuz ettigi için miydi? Onun kalkýstýgý sey hiç kuskusuz Buda'nýn istediginden daha güçtü, çünkü kazansaydý sonsuza dek kazanmýs olurdu.' Biraz daha: 'Bütün din kurucularý kendilerinden emindiler; bununla birlikte aralarýndan biri en içtenleri olmadýgýný kim bilebilir, Laotseu, kendi etkinliginin gölgesine geri döndü. Garta hiç kuskusuz ayný seyi yaptý.' Garta, yazan biri olarak sunuluyor. Nowy 'Garta'run yapýtlarý konusunda vasiyetinin uygulayýcýsý olmayý kabul etmisti. Garta bunu ondan rica etmisti, ama hepsini yok etmesi gibi garip bir kosulu vardý.' Nowy 'bu son istegin nedenini anlýyordu. Garta yeni bir din ilân etmiyor, kendi inancýný yasamak istiyordu. Kendi özünden en yüce çabayý istiyordu. Buna ulasamadýgý için de, yapýtlarý (doruklara çýkmasýna yardým edecek olan zavallý basamaklar) kendi gözünde degersiz kalýyorlardý.' Bununla birlikte NowyBrod, dostunun istegine boyun egmek istemiyor, çünkü, ona göre, 'Garta'nýn yapýtlarý, en basit denemeler düzeyinde bile, gecenin içinde basýbos dolasan insanlara, yöneldikleri o çok üstün, o yeri doldurulmaz içe dogusu getirmektedir.' Evet, her sey var bu yapýtta. 3 Brod olmamýs olsaydý, bugün Kafka'nýn adýný bile bilemeyecektik. Brod, dostunun ölümünün hemen ardýndan onun üç romanýný yayýmlattý. Hiçbir yanký olmadý. Bunun üzerine, Kafka'nýn yapýtýný kabul ettirmek için, gerçek ve uzun bir savasa girmesi gerektigini anladý. Bir yapýtý kabul ettirmek, benimsetmek, onu sunmak, onu yorumlamak demektir. Bunun üzerine Brod, yaradana sýgýnýp müthis bir topçu saldýrýsý baslattý:, Önsözler: Dava için (1925), Sato için (1926), Amerika için (1927), Bir Savasýn Tasviri için (1936), günlük ve mektuplarý için (1937), öyküler için (1946), Janouch'un Konusmalardý için (1952); sonra, oyunlastýrmalar: Sato (1953) ve Amerika (1957); ama özellikle dört yorum kitabý (kitaplarýn adlarýna dikkat!): Franz Kafka, biyografi (1937), Franz Kafka'nýn Ýnancý ve Ögretisi (1946), Yol Gösteren Kafka (1951), ve Franz Kafka'nýn Yapýtýnda Umutsuzluk ve Kurtulus (1959). Bu kitaplarýn tümünde, Askýn Büyülü ÜlkesFnde ana çizgileri belirlenmis olan imge pekistirilmis ve gelistirilmistir: Kafka her seyden önce bir din düsünürüdür, bir 'der religiose Denker'dir. O (Kafka) 'Felsefesine ve dinsel dünya görüsüne kesinlikle bir dizgeli açýklama getirmemistir. Ama buna karsýn onun felsefesi yapýtýndan, özellikle aforizm alarmdan, ama ayný zamanda siirinden, mektuplarýndan, günlüklerinden, nihayet yasama tarzýndan (özellikle bundan) çýkartýlabilir.' Biraz ilerde: 'Yapýtýndaki iki akýmýn ayýrdýna varýlmazsa Kafka'nýn gerçek önemi anlasýlamaz: 1) aforizmalarý, 2) anlatýsal metinler (romanlar, öyküler.) Romanlarýnda ve öykülerinde, 'Sözü (das Wort) duymak istemeyenleri ve dogru yoldan gitmeyenleri bekleyen korkunç cezalarý betimler.' Önem sýralamasýna dikkat ediniz: Yukarda: Alýnacak bir örnek olarak Kafka'nýn hayatý; ortada: Aforizmalar, yani günlügünün bütün özdeyissel ve 'felsefi' bölümleri; altta: Anlatýsal yapýtlar. Brod, benzersiz bir içgücüne sahip parlak bir düsünce adamýydý; baskalarý için savasmaya hazýr cömert bir insandý; Kafka'ya olan baglýlýgý sýcak ve çýkarsýzdýr. Felâket, onun sanatsal yöneliminde toplanýyor Bir düsünce adamý olarak, biçim tutkusu nedir, bundan haberi bile yoktu; .romanlarý (yirmi kadar yazdý) acýnacak kadar sýradandýr; ve özellikle: çagdas sanattan biç mi hiç anlam ýyordu. Buna karsýn Kafka onu niçin bu kadar çok seviyordu? Peki siz kötü siir yazýyor diye en iyi dostunuzu sevmekten vazgeçer misiniz? Bununla birlikte kötü siir yazan insan, sair arkadasýnýn yapýtýný yayýmlamaya baslar baslamaz tehlikeli olmaya baslar. Picasso' nun en etkili yorumcusunun, izlenimcileri bile anlayabilecek düzeyde olmayan bir ressam oldugunu düsünelim. Picasso'nun tablolarý üzerine ne derdi bu adam? Büyük bir olasýlýkla, Brod'un Kafka'nýn romanlan konusunda söylediklerinin benzerlerini: 'Bize dogru yoldan gitmeyenleri bekleyen korkunç cezalarý' betimlemektedirler. 4 Max Brod, hem Kafka'nýn hem de yapýtýnýn imgesini yarattý; Brod, ayni zamanda kafkolojiyi yarattý. Kafkologlar babalarýndan uzak durmaya özen gösterirlerse de, onun kendilerine sýnýrlarýný çizmis oldugu alanýn dýsýna kesinlikle çýkmazlar. Metinlerinin astronomik niceligine karsýn, kafkoloji, sonsuz degiskeler halinde, ayný söylemi ve Kafka'nýn yapýtýndan giderek bagýmsýzlasan, kendi kendisiyle beslenen ayný kurguyu gelistirmektedir. Sayýsýz önsözleri, sonsözleri, açýklamalarý, biyografileri ve monografileri, üniversite konferanslarý ve tezleri ile kendi Kafka imgesini üretir ve onu sürdürür, öyle ki, insanlarýn Kafka adýyla tanýdýgý yazar artýk Kafka degil kafkabilimsellestirilmis Kafka'dýr. Kafka üzerine yazýlan her sey kafkoloji sýnýfýna girmez. Peki öyleyse nasýl tanýmlayacagýz kafkolojiyi? Bu tanýmý bir essözle (tautologie) yapabiliriz: Kafkoloji, Kafka'yý kafkabilimsellestirmek isteyen söylemdir. Kafka'nýn yerine kafkabilimsellesmis Kafka'yý geçirmeye yönelik söylemdir: 1) Brod Örneginde oldugu gibi, kafkoloji, Kafka'nýn kitaplarýný edebiyat tarihinin (Avrupa romanýnýn tarihinin) Büyük baglamý içinde degil, ama neredeyse özellikle yasamûyküsel küçük bag38 lam'da inceler. Böîsdefîre ve Albe*r§s monografilerinde yasamöyküsel sanat açýklamasýný reddeden Proust'a gönderme yaparlar, ama bununla birlikte Kafka'un kuraldýsý oldugunu ve kitaplarýnýn 'onun kisiliginden ayrýlabilir' olmadýgým söylerler. 'Adlan ister Joseph K, ister Rohan, Samsa, Yerölçümcü, Bendemann, ister sarkýcý Josephine, ister Oruçlu ya da Ýp Cambazý olsun* kitaplarýnýn kahramaný Kafka'nýn kendisinden baskasý degildir.' Yapýtýn anlamým kavramak için yasamöyküsü baslýca anahtardýr. Daha kötüsü: yapýtm tek anlamý yasamöyküsünü anlamak için anahtar olmaktadýr. 2) Brod örneginde oldugu gibi, Kafkologlarýn kaleminde Kafka'nýn biyografisi hagiyografiye1 dönüsüyor; Roman Karst'm 1963 yýlýnda Liblice kollokyumunda konusmasýný bitirirken yaptýgý unutulmaz abartý: "Kafka bizim için yasadý, bizim için acý çekti!" Degisik hagiyografýler var: Dinsel; lâik: Yalnýzlýgýnýn kurbaný Kafka; solcu: Anarsistlerin toplantýlarýna 'sürekli olarak' katýlan ve (her zaman anýlan, ama dogrulanmayan bir 'mitomanyak' tanýklýga göre) '1917 Devrimi'ne çok dikkatli' olan Kafka. Her kilise'nin kendi düzmeceleri (apocryphes) vardý: Gustav Janouch'un Konusmalarý. Her ermis için bir kurbanca davranýs: Kafka'nýn istegi, yapýtýný yok ettirmek. 3) Brod örneginde oldugu gibi, kafkoloji Kafka'yý estetik alanýndan kasýttý olarak uzaklastýrýr. Ya 'din düsünürü' olarak, ya da, solda, 'ideal kitaplýgý yalnýzca mühendislik ve mekanik kitaplarým, açýklamalý hukuk kitaplarýný kapsayan bir sanat karsýtý' olarak (Deleuse ve Guattari'nin kitabý). Býkýp usanmadan Kafka'nýn Kierkegaard'la, Nietzsche ile, dilbilimcilerle olan iliskilerini inceler, ama romancýlarý ve sairleri bilmezden gelir. Camus bile, onunla ilgili denemesinde, Kafka'dan bir romancý olarak degil, ama bir filozof olarak söz eder. Özel yazýlarýna ve romanlarýna karsý da ayný sekilde davranýlýr, ama özel yazýlarý açýkça yeglenir: O sýralar henüz Marksist olan Garaudy'nin Kafka üzerine denemesini ele alalým örnegin: 54 kez Kafka'nýn mektuplarým, 45 kez Kafka'nýn günlügünü anar; 35 kez Janouch'un Konusmalar''mý; 20 öyküleri I. La hagiographie (Fr) a/ Ermislerin yasam ve davranýslarýný anlatan yazý b/ Kutsal seyler bilgisi, c/ Mecaz. Övgülerle dolu yasam. (Çev.) ni; 5 kez Dava'yý, 4 kez Sato'yu; ama bir kez olsun Amerika'nýn adýný anmaz. 4) Brod örneginde oldugu gibi, kafkoloji, çagdas sanatýn varlýgýndan habersizdir, sanki Kafka, hepsi 18801883 yýllan arasýnda dogmus olan Stravinski, Webern, Bârtok, Apollinaire, Musil,Joy> ce, Picasso, Braque gibi büyük yenilikçiler (devrimciler) kusagýndan degilmis gibi. Ellili yýllarda, Kafka'nýn Beckett'le akrabalýgý ileri sürüldügü zaman hemen karsý çýktý Brod: Ermis Garta'nýn bu yozlukla hiçbir iliskisi yoktur. 5) Kafkoloji, bir yazýnsal elestiri degildir (yapýtýn degerini incelemez o: yasamýn yapýt tarafýndan açýklanan ve o zamana kadar bilinmeyen görünümleri, yapýtýn sanatýn evrimine kattýgý estetik yenilikler, vb.); kafkoloji, bir metin yorumlamayýdýr. Bu kimligi ile, Kafka'nýn romanlarýnda allegoriden (yerine, istiare) baska bir sey görmeyi beceremez. Bu allegoriler dinseldir. (Brod: Sato = Tanrýnýn lütfü;Yerölçümcü = kutsalý arastýran yeni Parsifal, vb., vb.); bu allegoriler ruhçözümseldir, varolusçu egilimlidir, Marksistir (Yerölçümcü * devrimin simgesi, çünkü topraklarý yeniden dagýtmaya kalkýsmaktadýr;) politiktir bu allegoriler (Orson Welles'in Dava'sý;) Kafkoloji, Kafka'nýn romanlarýnda uçsuz bucaksýz bir imgelem gücünün dönüstürdügü gerçek dünyayý arastýrmaz; dinsel mesajlarýn, felsefi mesellerin (parabollerin) sifrelerini çözer. 5 'Garta, çagýmýzýn bir ermisiydi, gerçek bir ermisti.' Ama bir ermis geneleve gider mi? Brod, Kafka'nýn günlügünü biraz sansür yaparak yayýmladý; yalnýzca orospularla ilgili anýstýrmalarý degil, ama cinsellikle ilgili her seyi çýkardý günlükten. Kafkoloji yazarýnýn erkekliginden her zaman kusku duydu ve onun iktidarsýzlýk kurbanlýgý konusunda çene çalmaktan hoslandý. Böylece, Kafka uzun süredir sinir hastalarýnýn, bunalanlarýn, istahsýzlarýn, argýnlarýn kutsal koruyucusu, kaçýklarýn, gülünç kibarlarýn ve isteriklerin (Kafka'nýn romanlarý edebiyat tarihinin en az isterik romanlarý olmalarýna karsýn Orson Welles'in filminde Joseph K. isterikli isterikli ulur) kutsal koruyucusu oldu. Biyografi yazarlarý kendi karýlarýnýn özel cinsel yasamýný bil mezler, ama Stendhal'in ya da Faulkner'm özel cinsel yasamlarýný bildiklerini sanýrlar. Kafka'nýnkiyle ilgili olarak ancak sunu söylemeyi göze alabilirdim: Onun çagýnýn (pek kolay olmayan) erotik yasamý bizimkine pek az benziyordu: O çagýn genç kýzlarý evlenmeden önce yatmýyorlardý; bekâr erkekler için ancak iki seçenek kalýyordu: iyi aileden evli kadýnlar ya da asagý sýnýflardan kolay kadýnlar: satýcýlar, hizmetçiler ve hiç kuskusuz fahiseler. Brod'un romanlarýnýn imgelem gücü birinci kaynaktan besleniyordu: Coskun, romantik (dramatik boynuzlatmalar, intiharlar, hastalýklý kýskançlýklar) cinsiyetsiz erotizmleri buradan kaynaklanmaktadýr: 'Kadýnlar içten bir erkegin cinsel iliskiden baska bir sey düsünmedigine inanarak yanýlgýya düserler. Cinsel iliski ancak bir simgedir ve tam tersine önem bakýmýndan onu güzellestiren duygunun kat kat fazlasýna esittir. Erkegin bütün aský kadýnýn teveccühünü (sözcügün gerçek anlamýnda) ve iyiligini kazanmayý amaçlar' (Askýn Büyülü Ülkesi.) Kafka'nýn romanlarýnýn imgelem gücü, tam tersine, neredeyse özellikle öteki kaynaktan yararlanýr: 'Genelevin önünden, sevgilinin evinin önünden geçermisçesine geçiyordum' (Günlük, 1910, Brod tarafýndan sansüre ugratýlan cümle). s Bütün ask stratejilerini büyük bir ustalýkla çözümlemelerine karsýn, XIX. yüzyýl romanlarý, cinselligi ve cinsel birlesmeyi bilinmezde býrakýyorlardý. Cinsellik, yüzyýlýmýzýn ilk on yýllarýnda, romantik tutkunun sislerinin dýsýna çýktý. Kafka, romanlarýnda bunu ilk kesfedenlerden biri (hiç kuskusuz Joyce ile) oldu. Kafka, küçük hovardalar çevresinin oyunlarýna ayrýlmýs bir alan (XVIII. yüzyýl tarzýnda) olarak degil, ama herkesin yasamýnýn ayný zamanda sýradan ve temel gerçekligi olarak açýnlar cinselligi. Kafka cinselligin varolussal görünümlerinin örtüsünü açar: Aska karsý çýkan cinsellik; cinselligin kosulu ve zorunlulugu olarak ötekinin (öteki insanýn) özgünlügü (olagan disiligi); cinselligin gizemi: Kýskýrtýcý ve ayný zamanda tiksindirici yanlan; ürkütücü gücünü hiçbir sekilde azaltmayan korkunç anlamsýzlýgý, vb. Brod bir romantikti. Buna karsýlýk, Kafka'nýn romanlarýnýn temelinde köklü bir romantizm karsýtý yan buldugunu düsünüyorum; bu her yerde ortaya çdcýyon Kafka'nýn topluma bakýs tarzýnda, ayný sekilde cümle kurus tarzýnda; ama bunun kaynagý belki de Kafka' run cinselligi algýlayýs biçimindedir. 6 Genç Kari Rossmann (Amerika'nýn kahramaný) 'kendisini baba yapan' bir hizmetçiyle yasadýgý talihsiz bir cinsel kaza nedeniyle baba ocagýndan uzaklastýrýlmýs ve Amerika'ya gönderilmistir. Çiftlesmeden önce: "Kari, oh Karl'ým benim!* diye haykýrýyordu hizmetçi, 'oysa Kari hiçbir sey görmüyor, hizmetçinin özel olarak onun için üst üste yýgmýs göründügü bu sýcak yatak takýmýnýn içinde kendisi kötü hissediyordu...' Sonra, kýz 'Karl'ý dürtükledi, kulagým dayayýp kalbini dinledi, ardmdan Kari da ayný seyi yapsýn diye kendi gögsünü ona sundu.' Sonra, hizmetçi 'Kari'in bacakarasýna öylesine igrenç bir biçimde el attý ki Kari debelenerek basým ve boynunu yastýklardan dýsarý çýkardý.' Sonunda, 'hizmetçi, karnýný birkaç kez Kari'a bastýrdý, Kari onun kendisinin bir parçasý oldugu izlenimine kapýldý ve belki de bu yüzden içini korkunç bir üzüntü doldurdu.' Bu sýradan çiftlesme, romanda, olacaklarýn baslangýcýdýr. Tamamen anlamsýz bazý seylerin yazgýmýzý yönlendirdigi bilincine varmak insam yýkar. Ama beklenmedik bir anlamsýzlýgýn her açýnlanmasý da ayný zamanda bir komik kaynagýdýr. Cimadan yani münasebetî cinsiyyeden sonra me'yus külü hayevanat. Bu kederin komik yaným ilk kez betimleyen Kafka oldu. Cinselligin komikligi ya da cinselligin gülünç yam: Püritenler ile neolibertenlerin kabul etmeyecekleri bir düsünce. Lady Chaîterleyln SevgHis^nde1 liriklestirerek cinselligi saygýnlýgýna yeniden kavusturmayý deneyen D. H. Lawrence'i, bu Eros sözcüsünü (ozaný^ ný), bu çiftlesme havarisini düsünüyorum. Ama lirik cinsellik geçen yüzyýlýn lirik duygusallýgýndan daha da güldürücüdür. Amerika'ma erotik incisi Brunelda'dýr. Federico Fellini'yi büyülemistir. Uzun süredir Amerika'dan bir film yapmak istiyordu ve întervista'da bu düslenen filmin oyuncu seçimi sahnesini bize gösterdi: Fellini'nin o kendisine özgü taskýn hazla Brunelda rolü 1. Lody ChatterUy'in Sevgilisi: D.H. Lawrence'in ünlü romaný. Türkçesi: Aksk Göktürk, Can Yayýnlan. için seçtigi birkaç acayip kadýn aday boy gösterir burada. (Ama ben ýsrar ediyorum: Bu taskýn haz, ayný zamanda Kafka'nýn da taskýn hazzýydý. Çünkü Kafka bizim için acý çekmedi. O bizim yerimize eglendil) 'Bacaklarýnda damla hastalýgý' olan 'çok zarif eski sarkýcý Brunelda. Küçük ve tombul elli, çift gerdanlý, 'korkunç sisman' Brunelda. Bacaklarýný açarak oturan, 'büyük çaba göstererek, acýlar içinde kývranarak, sýk sýk dinlenerek' çoraplarým yukarý çekmek için egilen Brunelda. Etegini kaldýran ve eteginin kýyýsý ile aglamakta olan Robinson'un gözlerini kurulayan Brunelda. Merdivenin iki üç basamagým çýkamayan ve tasýnmasý gereken Brunelda ömrü boyunca bu gösteriden alabildigine etkilenen Robinson içini çekecektir: "Ah ne kadar güzel Tanrým! Ne kadar güzel bu kadýn, ne kadar güzel!" Küvette çýrýlçýplak ayakta duran, Delemarche kendisini yýkarken aglayýp puflayarak yakýnan Brunelda. Ayný küvete uzanmýs, öfkeyle sularý yumruklayan Brunelda. Bir tekerlekli sandalyeye oturtmak için iki erkegin iki saat ugrasarak merdivenden indirdigi, Kari'm tekerlekli sandalyeyi iterek kentte bilin? meyen bir yere, büyük bir olasýlýkla geneleve götürdügü Brunelda. Aracýnda sala sarýnmýs olarak oturan, aynasýzýn patates çuvalý sandýgý Brunelda. Bu sisko.çirkinlik resminde yeni olan yan, onun çekici olmasýndan kaynaklanmaktadýr; maraz derecesinde çekici, gülünççesine çekici, ama gene de çekici; Brunelda tiksinç ile kýskýrtýcýnýn sýnýrýnda bir cinsellik gudubetidir ve erkeklerin hayranlýk çýglýklarý yalnýzca komik degildir (çýglýklar komik'tir, kuskusuz, cinsellik komik'///!), ama ayný zamanda tamamen gerçektirler. Çiftlesmenin bir gerçeklik degil de 'sevginin simgesi' oldugunu sanan, kadýnlarýn romantik hayraný Brod'un, Brunelda'nýn kisiliginde hiçbir gerçek yan, gerçek yasamýn gölgesini bile göremeyip yalnýzca 'dogru yoldan gitmeyenleri bekleyen korkunç cezalar'ýn betimlenmesini görmesi karsýsýnda sasýrmýyoruz. 7 Kafka'nýn yazmýs oldugu en güzel erotik sahne Sato'nun üçüncü bölümündedir: K. ile Frieda'nýn sevismeleri. Bu 'küçük an lamsýz sarýsýn'ý ilk kez görmesinin üzerinden daha bir saat geçmeden, 'bira siseleri ve dösemeyi kaplayan öteki pislikler arasýnda,' tezgâhýn arkasýnda onunla sevisir. Pislik: Cinsellikten, onun özünden ayrýlamaz. Ama, hemen ardýndan, ayný paragrafta, cinselligin siirini duyurur bize Kalka: 'Orada saatler, ortaklasa soluk aldýklarý, yüreklerinin birlikte çarptýgý saatler geçti, K. bu saatler boyunca, kendisinden önce baska hiç kimsenin daha uzakta bulunmadýgý yabancý bir dünyada, dogdugu ülkenin havasýna benzemeyen bir havasý olan, insanýn bu yabancýlýk yüzünden soluksuz kaldýgý ve tuhaf kýskýrtýlarýn ortasýnda ilerlemeyi sürdürmekten baska, yitmeyi sürdürmekten baska bir sey yapamadýgý yabancý bir dünyada yittigi ya da daha uzaklara gittigi duygusundan kurtulamýyordu.' Çiftlesmenin uzunlugu, tuhaf bir gögün altýnda yürüyüs metaforuna dönüsüyor. Ve bununla birlikte çirkinlik yok bu yürüyüsite; tersine, bizi çekiyor, bizi daha uzaklara gitmeye davet ediyor, bizi sarhos ediyor. Güzellik var bu uzun çiftlesmede. Birkaç satýr asagýda: 'Frieda'yý ellerinin arasýnda tutmaktan daha da mutluydu, kaygýlý bir mutluluk duyuyordu ayný zamanda, çünkü kendisinin terk ettigi her seyi sanki Frieda da terk etmis gibi geliyordu ona.' Öyleyse her seye karsýn ask mý? Ama hayýr, ask degil; insan sürgündeyse ve her seyden yoksun kalmýssa, pek az tanýdýgý, bira siseleri arasýnda sevistigi mini minnacýk bir kadýn ise ask mask karýsmaksýzýn bütün bir evrene dönüsür. 8 AndrG Breton, Üstgerçekçiligin Bildirisi''nde (Manifeste dýý sýýrrealisme) roman sanatma karsý sert oldugu ortaya çýkar. Roman sanatýný, sýradanlýkla, bayagýlýkla, siir karsýtý seylerle týka basa dolu oldugu için elestirir. Betimlemeleriyle oldugu kadar can sýkan psikolojisine de alay eder. Bu roman elestirisinin hemen ardýndan düslerin övgüsü gelir. Sonunda özetler: 'Alabildigine çeliskili görünen bu iki durumun, düs ve gerçekligin, gelecekte bir tür mutlak gerçeklige, baska bir deyisle üstgerçeklige (surr6alit6) dönüsecegini sanýyorum.' Paradoks: Üstgerçekçilerin büyük bir yazýnsal yapýtta gerçek44 ten gerçeklestirmeyi beceremeden ilân ettikleri bu 'düsün ve gerçekligin dönüsümü', çoktan gerçeklesmisti, hem de asagýladýktan yazýn türünde: Kafka'nýn, on yýl önce yazýlmýs olan romanlarýnda. Kafka'nýn bizi büyüledigi türden bir imgelem gücünü betimlemek, tanýmlamak, adlandýrmak çok zordur. Düs ile gerçekligin birlesmesi (kaynasmasý) yöntemi, hiç kuskusuz Kafka'nýn bilmedigi bu yöntem bana aydýnlatýn görünüyor. Týpký, üstgerçekçilerin (surrealistes) deger verdigi bir baska cümle, Lautre'amont'un bir semsiye ile bir dikis makinesinin beklenmedik bulusmasýnýn güzelligine iliskin cümlesi gibi: Nesneler birbirine ne kadar yabana ise bulusmalarýndan dogan ýsýk da o ölçüde büyüleyicidir. Bir sasýrtý (sürpriz) poetikasýndan söz etmek'isterdim; ya da sürekli saskýnlýk olarak güzellikten söz etmek. Ya da, deger ölçütü olarak, yogunluk kavramýndan söz etmek isterdim: Ýmgelemin yogunlugu, beklenmedik rastlantýlarýn yogunlugu. Yukarýda aktardýgým, K. ile Frieda'nýn çiftlesmeleri sahnesi, bu bas döndürücü yogunlugun bir örnegidir: Bir sayfa kadar olan bu kýsa bölüm, birbirlerini izleyis hýzlarýyla bizi sasýrtan birbirinden tamamen farklý üç varolussal bulguyu (cinselligin varolussal üçgeni) kapsar: Pislik; tuhaflýgýn bas döndürücü kâra güzelligi ve heyecanlandýn» ve kaygý verici özlem (nostalji). Sato'nun üçüncü bölümü beklenmedik olan'ýn bir kasýrgýsýdýr: Görece sýkýsýk bir ortamda sunlar olur: K. ile Frieda'nýn handa ilk kez rastlasmalarý; üçüncü kisinin (Olga) bulunmasý nedeniyle üstü örtülü bastan çýkarmanýn olaganüstü gerçekçi diyalogu; K.'nýn masanýn arkasýnda uyuyan Klamm'ý gördügü kapýdaki delik motifi (bayagý, ama görgül1 gerçege benzerlikten kaynaklanan motif); Olga ile dans eden hizmetçi kalabalýgý; hizmetçileri bir kýrbaçla kovalayan Frieda'nm sasýrtýcý sertligi ve onlarý boyun egmeye zorlayan sasýrtýcý korku; K. tezgâhýn altýna uzanýp gizlenirken gelen hancý; Frieda'nm gelmesi, yere uzanmýs K.'yý görmesi ve orada bulundugunu yadsýyarak (K.'nýn gögsünü ayagýyla sevgiyle oksayarak) hancýdan gizlemesi; kapýnýn arkasýnda uyuyan Klamm'ýn uyanarak Frieda'yý çagýrmasý yüzünden sekteye ugrayan düzüsme; Klamm'a "Ben Yerölçümcü'yle birlikteyim!" diye bagýran Frie 1. Görgül: Amprique. (Çev.) da'nýn sasýlacak denK gözüpek davranýsý; ve sonra, doruk nokta (burada, görgül gerçege benzerlik'in dýsýna çýkýlýyor): K. ile Frieda'nýn üstünde, tezgâhýn üzerinde, iki yardýma görevli oturmustur; bu süre içinde çifti gözetlerler. 9 Satoda çalýsan iki görevli, belki de Kafka'nm en büyük yazýnsal bulgusudur, imgelem gücünün harikasýdýr; iki yardýmcýnýn son derece sasýrtýcý olan varlýklarý bir yana, bu bulgu anlamlarla doludur: Bu iki kisi zavallý sarký ögretmenleridir, basbelâsýdýrlar; ama ayný zamanda satonun dünyasýnýn tehdit edici 'modernlik'ini de temsil ederler: Aynasýzdýr bunlar, röportaj muhabiridirler, fotografçýdýrlar: Özel yasamý tümüyle yok eden görevlilerdirler; dram sahnesinden geçen masum palyaçolardýr; ama ayný zamanda, varlýklarý, komikligi edepsiz ve Kafkavari olan bir sýkýsýklýgýn kokusunu bütün romana yayan sehvet düskünü röntgencilerdir. Ama özellikle: Bu iki görevlinin bulgulanmasý, öyküyü her seyin ayný zamanda tuhaf bir sekilde gerçek ve gerçekdýsý, olanaklý ve olanaksýz oldugu alana yükselten bir kaldýraç gibidir. On ikinci bölüm: K., Frieda ve yardýmcýlarý, ilkokulun yatak adasma dönüstürülmüs bir odasýnda konaklamaktadýrlar. Bu akýl almaz dörtlü, sabah tuvaletlerine basladýklarý sýrada içeri ögretmen haným ve ögrenciler girerler; eglenen, ilgilenen, meraklý (onlar da röntgencidirler) çocuklar kendilerini gözetlerken onlar paralel cimnastik çubuguna asýlmýs örtülerin arkasýnda giyinirler. Bu durum bir semsiye ile dikis makinesinin bulusmasýndan çok daha fazla bir seydir. Ýki alanýn son derece münasebetsiz (nezaket kurallarýna aykýrý) bulusmasýdýr: Bir ilkokul smýfý ve kusku uyandýrýcý bir yatak odasý. Uçsuz bucaksýz bir komik siirselligi içeren bu sahne, (bir çagdas roman antolojisinin basmda yer almasý gereken bu sahne) Kafka öncesi dönemde düsünülemez. Kesinlikle olanaksýz bir sey. Kafka'nm estetik devriminin köktenci niteligini belirginlestirmek istiyorum, bu noktada diretmemin nedeni bu. Bundan yirmi yýl önce Gabriel Garcia Marquez ile yaptýgýmýz bir konusmayý anýmsýyorum. Marquez söyle demisti: "Baska türlü yazýlabilecegini bana gösterin Kafka'dýr." Baska türlü yazmak, yani: Gerçege benzerfigin (vraisemblable) sýnýrýný asarak. Ama gerçek dünyadan (romantikler gibi) kaçmak için degil, fakat gerçekligi daha iyi kavramak için. Çünkü, gerçek dünyayý kavramak, romanýn kendi tanýmlanmasýna baglýdýr, bu tanýmlamanýn içinde yer alýr; ama onu nasýl ele geçirmeli ve ayný zamanda imgelemin büyüleyici oyununa nasýl baglanmalý? Dünyanýn çözümlenmesinde nasýl kesin ve ayný zamanda oyuncul düslerde nasýl sorumsuzca özgür olmalý? Bu birbiriyle bagdasmaz olan iki amacý nasýl birlestirmeH? Kafka bu kocaman bilmeceyi çözümlemeyi becerdi. Gerçege benzerlik'in duvarýnda bir gedik açtý; Birçok sanatçý, hepsi de kendi tarzýnda, bu gedikten geçerek Kafka'yý izlediler: Fellini, Garcia Marquez, Fuentes, Rushdie. Ve baskalarý, ve baskalarý. Ermis Garta'mn cam cehenneme! Onun hadýmlastýncý gölgesi, roman sanatý alanýnda bütün zamanlarýn en büyük sairlerinden birini görünmez kýldý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ayaz Þirin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |