..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrým var. Ben deli deðilim. -Salvador Dali
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yazarlar ve Þairler > Ayaz Þirin




19 Aralýk 2010
Ermis Garta'nýn Hadýmlastýrýcý Gölgesi  
Kafkoloji

Ayaz Þirin


Milan Kundera tarafýndan Kafka ve roman üzerine derinlemesine bir bakýþ açýsý. Fransýzcadan çeviren ÖZDEMÝR ÝNCE


:AIBD:
Milan Kundera
1
• Günümüzde asagý yukarý herkes tarafýndan paylasýlan Kafka
imgesinin kaynagýnda bîr roman var. Max Brod, bu romaný
Kâfka'nýn Ölümünün hemen ardýndan yazdý ve 1926 yýlýnda
yayýnladý. Kitabýn adým ögrenince zevkten dört köse olacaksýnýz:
Askýn Büyü' lü Ülkesi. Bu anahtar roman, anahtarlý bir romandýr.
Roman kahramanýnýn kisiliginde Nowy adýnda Praglý bir Alman
yazan, (kadýnlarýn taptýgý, edebiyatçýlarýn kýskandýgý) Max Brod'un
pohpohlayýcý özyasam öyküsünü tanýyoruz. NowyBrod, adamýn
birine boynuz taktýrýr, adam da onu türlü çesitli zorlama oyunlarla
dört yýl kodese týktýrýr. Birden, bir yýgýn inanýlmaz rastlantýlarla
örülmüs bir olayýn içinde buluru/ kendimizi (insanlar akýl almaz
rastlantýlar sonucu denizin ortasýnda bir gemide, bir Hayfa ya da
Viyana sokagýnda rastladýrlar), iyiler (Nowy ve metresi) ile
kötüler (boynuzlarýna lâyýk bayagýnýn bayagýsý boynuzlu ve
Nowy'in güzel kitaplarým kasýtlý olarak acýmasýzca elestiren bir
edebiyat elestirmeni) arasýndaki mücadeleye tanýk oluruz,
melodramatik degisimlerle heyecanlanýrýz (boynuzlu ile
boynuzlatan arasýnda yasamaya artýk dayanamayan kadýn
kahraman intihar eder), her fýrsatta bayýlan NowyBrod'un ruhsal
duyarlýlýgýna hayran kalýrýz.
Garta'nýn kisiligi olmasaydý, roman daha yazýlmadan unutulurdu.
Çünkü Now/nin yakýn dostu olan Garta, bir Kafka portresidir.
Bu anahtar olmasaydý, bu kisilik bütün edebiyat tarihinin en
ilginç kahramaný olurdu; kahraman bir 'çagýmýzýn ermisi* gibi çizilmis,
ama ask iliskilerinde sýkýntýlarý olan NowyBrod'un dostuna
zaman zaman bu konuda danýsmasý dýsýnda (Garta'nýn bir ermis
olarak bu olanda hiçbir deneyimi olmadýgý için elinden bir sey gelmiyor)
onun bu ermisliginin islevine iliskin olarak da önemli bir
sey ögrenemiyoruz.
Ne müthis bir çeliski: Kafka'mn bütün imgesi ve yapýtýnýn (yazarýn)
ölüm sonrasý bütün yazgýsý, estetik bakýmdan Kafka'nýn sanatýnýn
karsý kutbunda yer alan bu saryürek romanda, bu degersiz
yapýtta, bu roman karikatürü anlatýda ilk kez tasarlanýp olusmaktadýr.
2
Romandan birkaç alýntý: Garta 'çagýmýzýn bir ermisiydi.' 'Aslýnda
aralarýnda hýsýmlýk iliskisi bulunmasýna karsýn, bütün söylencelerin
(mitolojilerin) karsýsýnda bagýmsýz, özgür ve alabildigine
ermisçesine sagduyulu kalmasý, onun üstünlüklerinden biriydi.'
'Mutlak dürüstlük istiyordu, baska bir sey isteyemezdi...'
Ermis, ermisçe, söylence, dürüstlük (saflýk, temizlik) sözcükleri
bir uzsözlülükten (belagat, retorik) kaynaklanmýyor; bunlarý
harfi harfine almak gerek: 'Bu dünyaya ayak basmýs bütün bilgeler,
bütün yalvaçlar arasýnda ondan daha sessizi yoktu [...] Ýnsanlýga
yol göstermesi için belki de kendisine güvenmesi gerekiyordu!
Hayýr, o bir kýlavuz degildi, insanlarýn öteki tinsel önderleri gibi
halka ve tilmizlere hitap etmiyordu o. Sessiz kalýyordu; büyük gizin
çok derinliklerine nüfuz ettigi için miydi? Onun kalkýstýgý sey
hiç kuskusuz Buda'nýn istediginden daha güçtü, çünkü kazansaydý
sonsuza dek kazanmýs olurdu.'
Biraz daha: 'Bütün din kurucularý kendilerinden emindiler;
bununla birlikte aralarýndan biri en içtenleri olmadýgýný kim bilebilir,
Laotseu, kendi etkinliginin gölgesine geri döndü. Garta hiç
kuskusuz ayný seyi yaptý.'
Garta, yazan biri olarak sunuluyor. Nowy 'Garta'run yapýtlarý
konusunda vasiyetinin uygulayýcýsý olmayý kabul etmisti. Garta bunu
ondan rica etmisti, ama hepsini yok etmesi gibi garip bir kosulu
vardý.' Nowy 'bu son istegin nedenini anlýyordu. Garta yeni bir din
ilân etmiyor, kendi inancýný yasamak istiyordu. Kendi özünden en
yüce çabayý istiyordu. Buna ulasamadýgý için de, yapýtlarý
(doruklara çýkmasýna yardým edecek olan zavallý basamaklar) kendi
gözünde degersiz kalýyorlardý.'
Bununla birlikte NowyBrod, dostunun istegine boyun egmek
istemiyor, çünkü, ona göre, 'Garta'nýn yapýtlarý, en basit denemeler
düzeyinde bile, gecenin içinde basýbos dolasan insanlara, yöneldikleri
o çok üstün, o yeri doldurulmaz içe dogusu getirmektedir.'
Evet, her sey var bu yapýtta.
3
Brod olmamýs olsaydý, bugün Kafka'nýn adýný bile bilemeyecektik.
Brod, dostunun ölümünün hemen ardýndan onun üç romanýný
yayýmlattý. Hiçbir yanký olmadý. Bunun üzerine, Kafka'nýn yapýtýný
kabul ettirmek için, gerçek ve uzun bir savasa girmesi gerektigini
anladý. Bir yapýtý kabul ettirmek, benimsetmek, onu sunmak,
onu yorumlamak demektir. Bunun üzerine Brod, yaradana
sýgýnýp müthis bir topçu saldýrýsý baslattý:, Önsözler: Dava için
(1925), Sato için (1926), Amerika için (1927), Bir Savasýn Tasviri
için (1936), günlük ve mektuplarý için (1937), öyküler için (1946),
Janouch'un Konusmalardý için (1952); sonra, oyunlastýrmalar: Sato
(1953) ve Amerika (1957); ama özellikle dört yorum kitabý (kitaplarýn
adlarýna dikkat!): Franz Kafka, biyografi (1937), Franz
Kafka'nýn Ýnancý ve Ögretisi (1946), Yol Gösteren Kafka (1951), ve
Franz Kafka'nýn Yapýtýnda Umutsuzluk ve Kurtulus (1959).
Bu kitaplarýn tümünde, Askýn Büyülü ÜlkesFnde ana çizgileri
belirlenmis olan imge pekistirilmis ve gelistirilmistir: Kafka her
seyden önce bir din düsünürüdür, bir 'der religiose Denker'dir. O
(Kafka) 'Felsefesine ve dinsel dünya görüsüne kesinlikle bir dizgeli
açýklama getirmemistir. Ama buna karsýn onun felsefesi yapýtýndan,
özellikle aforizm alarmdan, ama ayný zamanda siirinden, mektuplarýndan,
günlüklerinden, nihayet yasama tarzýndan (özellikle
bundan) çýkartýlabilir.'
Biraz ilerde: 'Yapýtýndaki iki akýmýn ayýrdýna varýlmazsa Kafka'nýn
gerçek önemi anlasýlamaz: 1) aforizmalarý, 2) anlatýsal metinler
(romanlar, öyküler.)
Romanlarýnda ve öykülerinde, 'Sözü (das Wort) duymak istemeyenleri
ve dogru yoldan gitmeyenleri bekleyen korkunç cezalarý
betimler.'
Önem sýralamasýna dikkat ediniz: Yukarda: Alýnacak bir örnek
olarak Kafka'nýn hayatý; ortada: Aforizmalar, yani günlügünün
bütün özdeyissel ve 'felsefi' bölümleri; altta: Anlatýsal yapýtlar.
Brod, benzersiz bir içgücüne sahip parlak bir düsünce adamýydý;
baskalarý için savasmaya hazýr cömert bir insandý; Kafka'ya
olan baglýlýgý sýcak ve çýkarsýzdýr. Felâket, onun sanatsal yöneliminde
toplanýyor Bir düsünce adamý olarak, biçim tutkusu nedir, bundan
haberi bile yoktu; .romanlarý (yirmi kadar yazdý) acýnacak kadar
sýradandýr; ve özellikle: çagdas sanattan biç mi hiç anlam ýyordu.
Buna karsýn Kafka onu niçin bu kadar çok seviyordu? Peki
siz kötü siir yazýyor diye en iyi dostunuzu sevmekten vazgeçer misiniz?
Bununla birlikte kötü siir yazan insan, sair arkadasýnýn yapýtýný
yayýmlamaya baslar baslamaz tehlikeli olmaya baslar. Picasso' nun
en etkili yorumcusunun, izlenimcileri bile anlayabilecek düzeyde
olmayan bir ressam oldugunu düsünelim. Picasso'nun tablolarý
üzerine ne derdi bu adam? Büyük bir olasýlýkla, Brod'un Kafka'nýn
romanlan konusunda söylediklerinin benzerlerini: 'Bize dogru
yoldan gitmeyenleri bekleyen korkunç cezalarý' betimlemektedirler.
4
Max Brod, hem Kafka'nýn hem de yapýtýnýn imgesini yarattý;
Brod, ayni zamanda kafkolojiyi yarattý. Kafkologlar babalarýndan
uzak durmaya özen gösterirlerse de, onun kendilerine sýnýrlarýný
çizmis oldugu alanýn dýsýna kesinlikle çýkmazlar. Metinlerinin astronomik
niceligine karsýn, kafkoloji, sonsuz degiskeler halinde,
ayný söylemi ve Kafka'nýn yapýtýndan giderek bagýmsýzlasan, kendi
kendisiyle beslenen ayný kurguyu gelistirmektedir. Sayýsýz önsözleri,
sonsözleri, açýklamalarý, biyografileri ve monografileri, üniversite
konferanslarý ve tezleri ile kendi Kafka imgesini üretir ve onu
sürdürür, öyle ki, insanlarýn Kafka adýyla tanýdýgý yazar artýk Kafka
degil kafkabilimsellestirilmis Kafka'dýr.
Kafka üzerine yazýlan her sey kafkoloji sýnýfýna girmez. Peki
öyleyse nasýl tanýmlayacagýz kafkolojiyi? Bu tanýmý bir essözle
(tautologie) yapabiliriz: Kafkoloji, Kafka'yý kafkabilimsellestirmek
isteyen söylemdir. Kafka'nýn yerine kafkabilimsellesmis Kafka'yý
geçirmeye yönelik söylemdir:
1) Brod Örneginde oldugu gibi, kafkoloji, Kafka'nýn kitaplarýný
edebiyat tarihinin (Avrupa romanýnýn tarihinin) Büyük baglamý
içinde degil, ama neredeyse özellikle yasamûyküsel küçük bag38
lam'da inceler. Böîsdefîre ve Albe*r§s monografilerinde
yasamöyküsel sanat açýklamasýný reddeden Proust'a gönderme
yaparlar, ama bununla birlikte Kafka'un kuraldýsý oldugunu ve
kitaplarýnýn 'onun kisiliginden ayrýlabilir' olmadýgým söylerler.
'Adlan ister Joseph K, ister Rohan, Samsa, Yerölçümcü,
Bendemann, ister sarkýcý Josephine, ister Oruçlu ya da Ýp Cambazý
olsun* kitaplarýnýn kahramaný Kafka'nýn kendisinden baskasý
degildir.' Yapýtýn anlamým kavramak için yasamöyküsü baslýca
anahtardýr. Daha kötüsü: yapýtm tek anlamý yasamöyküsünü
anlamak için anahtar olmaktadýr.
2) Brod örneginde oldugu gibi, Kafkologlarýn kaleminde Kafka'nýn
biyografisi hagiyografiye1 dönüsüyor; Roman Karst'm 1963
yýlýnda Liblice kollokyumunda konusmasýný bitirirken yaptýgý unutulmaz
abartý: "Kafka bizim için yasadý, bizim için acý çekti!" Degisik
hagiyografýler var: Dinsel; lâik: Yalnýzlýgýnýn kurbaný Kafka;
solcu: Anarsistlerin toplantýlarýna 'sürekli olarak' katýlan ve (her
zaman anýlan, ama dogrulanmayan bir 'mitomanyak' tanýklýga göre)
'1917 Devrimi'ne çok dikkatli' olan Kafka. Her kilise'nin kendi
düzmeceleri (apocryphes) vardý: Gustav Janouch'un Konusmalarý.
Her ermis için bir kurbanca davranýs: Kafka'nýn istegi, yapýtýný yok
ettirmek.
3) Brod örneginde oldugu gibi, kafkoloji Kafka'yý estetik alanýndan
kasýttý olarak uzaklastýrýr. Ya 'din düsünürü' olarak, ya da,
solda, 'ideal kitaplýgý yalnýzca mühendislik ve mekanik kitaplarým,
açýklamalý hukuk kitaplarýný kapsayan bir sanat karsýtý' olarak
(Deleuse ve Guattari'nin kitabý). Býkýp usanmadan Kafka'nýn
Kierkegaard'la, Nietzsche ile, dilbilimcilerle olan iliskilerini
inceler, ama romancýlarý ve sairleri bilmezden gelir. Camus bile,
onunla ilgili denemesinde, Kafka'dan bir romancý olarak degil,
ama bir filozof olarak söz eder. Özel yazýlarýna ve romanlarýna
karsý da ayný sekilde davranýlýr, ama özel yazýlarý açýkça yeglenir:
O sýralar henüz Marksist olan Garaudy'nin Kafka üzerine
denemesini ele alalým örnegin: 54 kez Kafka'nýn mektuplarým, 45
kez Kafka'nýn günlügünü anar; 35 kez Janouch'un
Konusmalar''mý; 20 öyküleri
I. La hagiographie (Fr) a/ Ermislerin yasam ve davranýslarýný anlatan yazý b/ Kutsal seyler
bilgisi, c/ Mecaz. Övgülerle dolu yasam. (Çev.)
ni; 5 kez Dava'yý, 4 kez Sato'yu; ama bir kez olsun Amerika'nýn
adýný anmaz.
4) Brod örneginde oldugu gibi, kafkoloji, çagdas sanatýn varlýgýndan
habersizdir, sanki Kafka, hepsi 18801883 yýllan arasýnda
dogmus olan Stravinski, Webern, Bârtok, Apollinaire, Musil,Joy>
ce, Picasso, Braque gibi büyük yenilikçiler (devrimciler) kusagýndan
degilmis gibi. Ellili yýllarda, Kafka'nýn Beckett'le akrabalýgý ileri
sürüldügü zaman hemen karsý çýktý Brod: Ermis Garta'nýn bu
yozlukla hiçbir iliskisi yoktur.
5) Kafkoloji, bir yazýnsal elestiri degildir (yapýtýn degerini incelemez
o: yasamýn yapýt tarafýndan açýklanan ve o zamana kadar
bilinmeyen görünümleri, yapýtýn sanatýn evrimine kattýgý estetik yenilikler,
vb.); kafkoloji, bir metin yorumlamayýdýr. Bu kimligi ile,
Kafka'nýn romanlarýnda allegoriden (yerine, istiare) baska bir sey
görmeyi beceremez. Bu allegoriler dinseldir. (Brod: Sato = Tanrýnýn
lütfü;Yerölçümcü = kutsalý arastýran yeni Parsifal, vb., vb.);
bu allegoriler ruhçözümseldir, varolusçu egilimlidir, Marksistir
(Yerölçümcü * devrimin simgesi, çünkü topraklarý yeniden dagýtmaya
kalkýsmaktadýr;) politiktir bu allegoriler (Orson Welles'in
Dava'sý;) Kafkoloji, Kafka'nýn romanlarýnda uçsuz bucaksýz bir
imgelem gücünün dönüstürdügü gerçek dünyayý arastýrmaz; dinsel
mesajlarýn, felsefi mesellerin (parabollerin) sifrelerini çözer.
5
'Garta, çagýmýzýn bir ermisiydi, gerçek bir ermisti.' Ama bir
ermis geneleve gider mi? Brod, Kafka'nýn günlügünü biraz sansür
yaparak yayýmladý; yalnýzca orospularla ilgili anýstýrmalarý degil,
ama cinsellikle ilgili her seyi çýkardý günlükten. Kafkoloji yazarýnýn
erkekliginden her zaman kusku duydu ve onun iktidarsýzlýk
kurbanlýgý konusunda çene çalmaktan hoslandý. Böylece, Kafka
uzun süredir sinir hastalarýnýn, bunalanlarýn, istahsýzlarýn, argýnlarýn
kutsal koruyucusu, kaçýklarýn, gülünç kibarlarýn ve isteriklerin
(Kafka'nýn romanlarý edebiyat tarihinin en az isterik romanlarý olmalarýna
karsýn Orson Welles'in filminde Joseph K. isterikli
isterikli ulur) kutsal koruyucusu oldu.
Biyografi yazarlarý kendi karýlarýnýn özel cinsel yasamýný bil
mezler, ama Stendhal'in ya da Faulkner'm özel cinsel yasamlarýný
bildiklerini sanýrlar. Kafka'nýnkiyle ilgili olarak ancak sunu söylemeyi
göze alabilirdim: Onun çagýnýn (pek kolay olmayan) erotik
yasamý bizimkine pek az benziyordu: O çagýn genç kýzlarý evlenmeden
önce yatmýyorlardý; bekâr erkekler için ancak iki seçenek
kalýyordu: iyi aileden evli kadýnlar ya da asagý sýnýflardan kolay kadýnlar:
satýcýlar, hizmetçiler ve hiç kuskusuz fahiseler.
Brod'un romanlarýnýn imgelem gücü birinci kaynaktan besleniyordu:
Coskun, romantik (dramatik boynuzlatmalar, intiharlar,
hastalýklý kýskançlýklar) cinsiyetsiz erotizmleri buradan kaynaklanmaktadýr:
'Kadýnlar içten bir erkegin cinsel iliskiden baska bir sey
düsünmedigine inanarak yanýlgýya düserler. Cinsel iliski ancak bir
simgedir ve tam tersine önem bakýmýndan onu güzellestiren duygunun
kat kat fazlasýna esittir. Erkegin bütün aský kadýnýn teveccühünü
(sözcügün gerçek anlamýnda) ve iyiligini kazanmayý amaçlar'
(Askýn Büyülü Ülkesi.)
Kafka'nýn romanlarýnýn imgelem gücü, tam tersine, neredeyse
özellikle öteki kaynaktan yararlanýr: 'Genelevin önünden, sevgilinin
evinin önünden geçermisçesine geçiyordum' (Günlük, 1910,
Brod tarafýndan sansüre ugratýlan cümle). s
Bütün ask stratejilerini büyük bir ustalýkla çözümlemelerine
karsýn, XIX. yüzyýl romanlarý, cinselligi ve cinsel birlesmeyi bilinmezde
býrakýyorlardý. Cinsellik, yüzyýlýmýzýn ilk on yýllarýnda, romantik
tutkunun sislerinin dýsýna çýktý. Kafka, romanlarýnda bunu
ilk kesfedenlerden biri (hiç kuskusuz Joyce ile) oldu. Kafka, küçük
hovardalar çevresinin oyunlarýna ayrýlmýs bir alan (XVIII. yüzyýl
tarzýnda) olarak degil, ama herkesin yasamýnýn ayný zamanda
sýradan ve temel gerçekligi olarak açýnlar cinselligi. Kafka cinselligin
varolussal görünümlerinin örtüsünü açar: Aska karsý çýkan cinsellik;
cinselligin kosulu ve zorunlulugu olarak ötekinin (öteki insanýn)
özgünlügü (olagan disiligi); cinselligin gizemi: Kýskýrtýcý ve ayný
zamanda tiksindirici yanlan; ürkütücü gücünü hiçbir sekilde
azaltmayan korkunç anlamsýzlýgý, vb.
Brod bir romantikti. Buna karsýlýk, Kafka'nýn romanlarýnýn
temelinde köklü bir romantizm karsýtý yan buldugunu düsünüyorum;
bu her yerde ortaya çdcýyon Kafka'nýn topluma bakýs tarzýnda,
ayný sekilde cümle kurus tarzýnda; ama bunun kaynagý belki
de Kafka' run cinselligi algýlayýs biçimindedir. 6
Genç Kari Rossmann (Amerika'nýn kahramaný) 'kendisini baba
yapan' bir hizmetçiyle yasadýgý talihsiz bir cinsel kaza nedeniyle
baba ocagýndan uzaklastýrýlmýs ve Amerika'ya gönderilmistir.
Çiftlesmeden önce: "Kari, oh Karl'ým benim!* diye haykýrýyordu
hizmetçi, 'oysa Kari hiçbir sey görmüyor, hizmetçinin özel olarak
onun için üst üste yýgmýs göründügü bu sýcak yatak takýmýnýn içinde
kendisi kötü hissediyordu...' Sonra, kýz 'Karl'ý dürtükledi, kulagým
dayayýp kalbini dinledi, ardmdan Kari da ayný seyi yapsýn diye kendi
gögsünü ona sundu.' Sonra, hizmetçi 'Kari'in bacakarasýna öylesine
igrenç bir biçimde el attý ki Kari debelenerek basým ve boynunu
yastýklardan dýsarý çýkardý.' Sonunda, 'hizmetçi, karnýný birkaç kez
Kari'a bastýrdý, Kari onun kendisinin bir parçasý oldugu
izlenimine kapýldý ve belki de bu yüzden içini korkunç bir üzüntü
doldurdu.'
Bu sýradan çiftlesme, romanda, olacaklarýn baslangýcýdýr. Tamamen
anlamsýz bazý seylerin yazgýmýzý yönlendirdigi bilincine
varmak insam yýkar. Ama beklenmedik bir anlamsýzlýgýn her
açýnlanmasý da ayný zamanda bir komik kaynagýdýr. Cimadan yani
münasebetî cinsiyyeden sonra me'yus külü hayevanat. Bu kederin
komik yaným ilk kez betimleyen Kafka oldu.
Cinselligin komikligi ya da cinselligin gülünç yam: Püritenler
ile neolibertenlerin kabul etmeyecekleri bir düsünce. Lady
Chaîterleyln SevgHis^nde1 liriklestirerek cinselligi saygýnlýgýna
yeniden kavusturmayý deneyen D. H. Lawrence'i, bu Eros
sözcüsünü (ozaný^ ný), bu çiftlesme havarisini düsünüyorum. Ama
lirik cinsellik geçen yüzyýlýn lirik duygusallýgýndan daha da
güldürücüdür.
Amerika'ma erotik incisi Brunelda'dýr. Federico Fellini'yi büyülemistir.
Uzun süredir Amerika'dan bir film yapmak istiyordu
ve întervista'da bu düslenen filmin oyuncu seçimi sahnesini bize
gösterdi: Fellini'nin o kendisine özgü taskýn hazla Brunelda rolü
1. Lody ChatterUy'in Sevgilisi: D.H. Lawrence'in ünlü romaný. Türkçesi: Aksk Göktürk,
Can Yayýnlan.
için seçtigi birkaç acayip kadýn aday boy gösterir burada. (Ama
ben ýsrar ediyorum: Bu taskýn haz, ayný zamanda Kafka'nýn da taskýn
hazzýydý. Çünkü Kafka bizim için acý çekmedi. O bizim yerimize
eglendil)
'Bacaklarýnda damla hastalýgý' olan 'çok zarif eski sarkýcý
Brunelda. Küçük ve tombul elli, çift gerdanlý, 'korkunç sisman'
Brunelda. Bacaklarýný açarak oturan, 'büyük çaba göstererek, acýlar
içinde kývranarak, sýk sýk dinlenerek' çoraplarým yukarý çekmek
için egilen Brunelda. Etegini kaldýran ve eteginin kýyýsý ile aglamakta
olan Robinson'un gözlerini kurulayan Brunelda. Merdivenin
iki üç basamagým çýkamayan ve tasýnmasý gereken Brunelda
ömrü boyunca bu gösteriden alabildigine etkilenen Robinson içini
çekecektir: "Ah ne kadar güzel Tanrým! Ne kadar güzel bu kadýn,
ne kadar güzel!" Küvette çýrýlçýplak ayakta duran, Delemarche
kendisini yýkarken aglayýp puflayarak yakýnan Brunelda. Ayný
küvete uzanmýs, öfkeyle sularý yumruklayan Brunelda. Bir tekerlekli
sandalyeye oturtmak için iki erkegin iki saat ugrasarak merdivenden
indirdigi, Kari'm tekerlekli sandalyeyi iterek kentte bilin?
meyen bir yere, büyük bir olasýlýkla geneleve götürdügü Brunelda.
Aracýnda sala sarýnmýs olarak oturan, aynasýzýn patates çuvalý sandýgý
Brunelda.
Bu sisko.çirkinlik resminde yeni olan yan, onun çekici olmasýndan
kaynaklanmaktadýr; maraz derecesinde çekici, gülünççesine
çekici, ama gene de çekici; Brunelda tiksinç ile kýskýrtýcýnýn sýnýrýnda
bir cinsellik gudubetidir ve erkeklerin hayranlýk çýglýklarý
yalnýzca komik degildir (çýglýklar komik'tir, kuskusuz, cinsellik komik'///!),
ama ayný zamanda tamamen gerçektirler. Çiftlesmenin
bir gerçeklik degil de 'sevginin simgesi' oldugunu sanan, kadýnlarýn
romantik hayraný Brod'un, Brunelda'nýn kisiliginde hiçbir gerçek
yan, gerçek yasamýn gölgesini bile göremeyip yalnýzca 'dogru
yoldan gitmeyenleri bekleyen korkunç cezalar'ýn betimlenmesini
görmesi karsýsýnda sasýrmýyoruz.
7
Kafka'nýn yazmýs oldugu en güzel erotik sahne Sato'nun
üçüncü bölümündedir: K. ile Frieda'nýn sevismeleri. Bu 'küçük an
lamsýz sarýsýn'ý ilk kez görmesinin üzerinden daha bir saat geçmeden,
'bira siseleri ve dösemeyi kaplayan öteki pislikler arasýnda,'
tezgâhýn arkasýnda onunla sevisir. Pislik: Cinsellikten, onun özünden
ayrýlamaz.
Ama, hemen ardýndan, ayný paragrafta, cinselligin siirini duyurur
bize Kalka: 'Orada saatler, ortaklasa soluk aldýklarý, yüreklerinin
birlikte çarptýgý saatler geçti, K. bu saatler boyunca, kendisinden
önce baska hiç kimsenin daha uzakta bulunmadýgý yabancý
bir dünyada, dogdugu ülkenin havasýna benzemeyen bir havasý
olan, insanýn bu yabancýlýk yüzünden soluksuz kaldýgý ve tuhaf kýskýrtýlarýn
ortasýnda ilerlemeyi sürdürmekten baska, yitmeyi sürdürmekten
baska bir sey yapamadýgý yabancý bir dünyada yittigi ya da
daha uzaklara gittigi duygusundan kurtulamýyordu.'
Çiftlesmenin uzunlugu, tuhaf bir gögün altýnda yürüyüs
metaforuna dönüsüyor. Ve bununla birlikte çirkinlik yok bu
yürüyüsite; tersine, bizi çekiyor, bizi daha uzaklara gitmeye davet
ediyor, bizi sarhos ediyor. Güzellik var bu uzun çiftlesmede.
Birkaç satýr asagýda: 'Frieda'yý ellerinin arasýnda tutmaktan
daha da mutluydu, kaygýlý bir mutluluk duyuyordu ayný zamanda,
çünkü kendisinin terk ettigi her seyi sanki Frieda da terk etmis gibi
geliyordu ona.' Öyleyse her seye karsýn ask mý? Ama hayýr, ask
degil; insan sürgündeyse ve her seyden yoksun kalmýssa, pek az tanýdýgý,
bira siseleri arasýnda sevistigi mini minnacýk bir kadýn ise
ask mask karýsmaksýzýn bütün bir evrene dönüsür.
8
AndrG Breton, Üstgerçekçiligin Bildirisi''nde (Manifeste dýý
sýýrrealisme) roman sanatma karsý sert oldugu ortaya çýkar. Roman
sanatýný, sýradanlýkla, bayagýlýkla, siir karsýtý seylerle týka basa dolu
oldugu için elestirir. Betimlemeleriyle oldugu kadar can sýkan
psikolojisine de alay eder. Bu roman elestirisinin hemen ardýndan
düslerin övgüsü gelir. Sonunda özetler: 'Alabildigine çeliskili görünen
bu iki durumun, düs ve gerçekligin, gelecekte bir tür mutlak
gerçeklige, baska bir deyisle üstgerçeklige (surr6alit6) dönüsecegini
sanýyorum.'
Paradoks: Üstgerçekçilerin büyük bir yazýnsal yapýtta
gerçek44
ten gerçeklestirmeyi beceremeden ilân ettikleri bu 'düsün ve gerçekligin
dönüsümü', çoktan gerçeklesmisti, hem de asagýladýktan
yazýn türünde: Kafka'nýn, on yýl önce yazýlmýs olan romanlarýnda.
Kafka'nýn bizi büyüledigi türden bir imgelem gücünü betimlemek,
tanýmlamak, adlandýrmak çok zordur. Düs ile gerçekligin
birlesmesi (kaynasmasý) yöntemi, hiç kuskusuz Kafka'nýn bilmedigi
bu yöntem bana aydýnlatýn görünüyor. Týpký, üstgerçekçilerin
(surrealistes) deger verdigi bir baska cümle, Lautre'amont'un bir
semsiye ile bir dikis makinesinin beklenmedik bulusmasýnýn güzelligine
iliskin cümlesi gibi: Nesneler birbirine ne kadar yabana ise
bulusmalarýndan dogan ýsýk da o ölçüde büyüleyicidir. Bir sasýrtý
(sürpriz) poetikasýndan söz etmek'isterdim; ya da sürekli saskýnlýk
olarak güzellikten söz etmek. Ya da, deger ölçütü olarak, yogunluk
kavramýndan söz etmek isterdim: Ýmgelemin yogunlugu, beklenmedik
rastlantýlarýn yogunlugu. Yukarýda aktardýgým, K. ile Frieda'nýn
çiftlesmeleri sahnesi, bu bas döndürücü yogunlugun bir örnegidir:
Bir sayfa kadar olan bu kýsa bölüm, birbirlerini izleyis hýzlarýyla
bizi sasýrtan birbirinden tamamen farklý üç varolussal bulguyu
(cinselligin varolussal üçgeni) kapsar: Pislik; tuhaflýgýn bas
döndürücü kâra güzelligi ve heyecanlandýn» ve kaygý verici özlem
(nostalji).
Sato'nun üçüncü bölümü beklenmedik olan'ýn bir
kasýrgýsýdýr: Görece sýkýsýk bir ortamda sunlar olur: K. ile
Frieda'nýn handa ilk kez rastlasmalarý; üçüncü kisinin (Olga)
bulunmasý nedeniyle üstü örtülü bastan çýkarmanýn olaganüstü
gerçekçi diyalogu; K.'nýn masanýn arkasýnda uyuyan Klamm'ý
gördügü kapýdaki delik motifi (bayagý, ama görgül1 gerçege
benzerlikten kaynaklanan motif); Olga ile dans eden hizmetçi
kalabalýgý; hizmetçileri bir kýrbaçla kovalayan Frieda'nm sasýrtýcý
sertligi ve onlarý boyun egmeye zorlayan sasýrtýcý korku; K.
tezgâhýn altýna uzanýp gizlenirken gelen hancý; Frieda'nm gelmesi,
yere uzanmýs K.'yý görmesi ve orada bulundugunu yadsýyarak
(K.'nýn gögsünü ayagýyla sevgiyle oksayarak) hancýdan gizlemesi;
kapýnýn arkasýnda uyuyan Klamm'ýn uyanarak Frieda'yý çagýrmasý
yüzünden sekteye ugrayan düzüsme; Klamm'a "Ben
Yerölçümcü'yle birlikteyim!" diye bagýran Frie
1. Görgül: Amprique. (Çev.)
da'nýn sasýlacak denK gözüpek davranýsý; ve sonra, doruk nokta
(burada, görgül gerçege benzerlik'in dýsýna çýkýlýyor): K. ile
Frieda'nýn üstünde, tezgâhýn üzerinde, iki yardýma görevli
oturmustur; bu süre içinde çifti gözetlerler.
9
Satoda çalýsan iki görevli, belki de Kafka'nm en büyük yazýnsal
bulgusudur, imgelem gücünün harikasýdýr; iki yardýmcýnýn son
derece sasýrtýcý olan varlýklarý bir yana, bu bulgu anlamlarla doludur:
Bu iki kisi zavallý sarký ögretmenleridir, basbelâsýdýrlar; ama
ayný zamanda satonun dünyasýnýn tehdit edici 'modernlik'ini de
temsil ederler: Aynasýzdýr bunlar, röportaj muhabiridirler, fotografçýdýrlar:
Özel yasamý tümüyle yok eden görevlilerdirler; dram
sahnesinden geçen masum palyaçolardýr; ama ayný zamanda, varlýklarý,
komikligi edepsiz ve Kafkavari olan bir sýkýsýklýgýn kokusunu
bütün romana yayan sehvet düskünü röntgencilerdir.
Ama özellikle: Bu iki görevlinin bulgulanmasý, öyküyü her seyin
ayný zamanda tuhaf bir sekilde gerçek ve gerçekdýsý, olanaklý
ve olanaksýz oldugu alana yükselten bir kaldýraç gibidir. On ikinci
bölüm: K., Frieda ve yardýmcýlarý, ilkokulun yatak adasma dönüstürülmüs
bir odasýnda konaklamaktadýrlar. Bu akýl almaz dörtlü,
sabah tuvaletlerine basladýklarý sýrada içeri ögretmen haným ve ögrenciler
girerler; eglenen, ilgilenen, meraklý (onlar da röntgencidirler)
çocuklar kendilerini gözetlerken onlar paralel cimnastik çubuguna
asýlmýs örtülerin arkasýnda giyinirler. Bu durum bir semsiye
ile dikis makinesinin bulusmasýndan çok daha fazla bir seydir.
Ýki alanýn son derece münasebetsiz (nezaket kurallarýna aykýrý) bulusmasýdýr:
Bir ilkokul smýfý ve kusku uyandýrýcý bir yatak odasý.
Uçsuz bucaksýz bir komik siirselligi içeren bu sahne, (bir çagdas
roman antolojisinin basmda yer almasý gereken bu sahne) Kafka
öncesi dönemde düsünülemez. Kesinlikle olanaksýz bir sey.
Kafka'nm estetik devriminin köktenci niteligini belirginlestirmek
istiyorum, bu noktada diretmemin nedeni bu. Bundan yirmi yýl önce
Gabriel Garcia Marquez ile yaptýgýmýz bir konusmayý anýmsýyorum.
Marquez söyle demisti: "Baska türlü yazýlabilecegini bana
gösterin Kafka'dýr." Baska türlü yazmak, yani: Gerçege
benzerfigin (vraisemblable) sýnýrýný asarak. Ama gerçek dünyadan (romantikler
gibi) kaçmak için degil, fakat gerçekligi daha iyi kavramak
için.
Çünkü, gerçek dünyayý kavramak, romanýn kendi tanýmlanmasýna
baglýdýr, bu tanýmlamanýn içinde yer alýr; ama onu nasýl
ele geçirmeli ve ayný zamanda imgelemin büyüleyici oyununa nasýl
baglanmalý? Dünyanýn çözümlenmesinde nasýl kesin ve ayný zamanda
oyuncul düslerde nasýl sorumsuzca özgür olmalý? Bu birbiriyle
bagdasmaz olan iki amacý nasýl birlestirmeH? Kafka bu kocaman
bilmeceyi çözümlemeyi becerdi. Gerçege benzerlik'in duvarýnda
bir gedik açtý; Birçok sanatçý, hepsi de kendi tarzýnda, bu gedikten
geçerek Kafka'yý izlediler: Fellini, Garcia Marquez,
Fuentes, Rushdie. Ve baskalarý, ve baskalarý.
Ermis Garta'mn cam cehenneme! Onun hadýmlastýncý gölgesi,
roman sanatý alanýnda bütün zamanlarýn en büyük sairlerinden
birini görünmez kýldý.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Ýçimdəki Boþluqdaký Tənhalýq

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Biz - Alyoþa [Þiir]
Bozuk Bi Tanrý [Þiir]
Altyazý [Þiir]
Nahçivanda Gitmiþse Sevgili [Þiir]
Çeyreklik Anlarý [Þiir]
Hep Sen Oldun Doðulmuþ Kaderimde [Þiir]


Ayaz Þirin kimdir?



Etkilendiði Yazarlar:
Dostoyevski, Tolstoy, Balzak, Nietzsche, Pamuk, Nazim, Mirze Celil, Kundera, Sartr...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ayaz Þirin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.