Bir insan bir kaplaný öldürmek istediðinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediðinde buna vahþet diyor. -Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
Aklýma bi' fikir gelirse unutmadan kaydederim diye aldýðým, hatta, þöhret olduðumda açýk artýrmalarda yüz binlerce liraya satýlacaðý hayalini kurduðum not defterine, kurþun kalemle yazýyorum bunlarý. (sonra kendimi bu konteynerde buldum diyeceðimi sanýyorsanýz, yanýlýyorsunuz.) kediyi öldüren merak, beni de, içinden çok hoþ ve aðýr bir koku gelen bu konteynerin içine kadar getirdiðinde, saat 10 olmak üzreydi ve ben, yeni bi' müþteri daha bulmanýn hevesiyle, bugün kazanacaðým paranýn hesabýný yapýyordum. büyüklüklerinden ve pervasýzlýklarýndan korktuðum koca gemi vinçlerinin arasýnda, rica minnet güvenlikten aldýðým baretle ve sürekli yukarý bakarak yürüyordum. Kamyonlar, baretsiz iþçiler, vagonlar ve sevk edilmeyi bekleyen, sevk edilmiþ onlarca konteynerin arasýnda, dikkatli ve korkak adýmlarken, idari birimlerinin aksi istikametteki yükleme alanýndan gelen bu kokuyla, sanki, bu koku, çizgi filmlerde kahramanlarý burnundan tutup çeken kokular gibi beni kendine doðru çektiðinde (14 dakikam var ve benim aklýma tom ve jerry geliyor., iþ, para, kaçmak üzre olan mesai ve masanýn üzerindeki isimlikte yazan ünvan anlamýný yitirdi. þimdi düþününce, hannibal lecter'ýnkilere benzediðini anladýðým hýzlý ve sakin adýmlarla, ellerimi üzerinde yarým saatten fazla dolaþtýrdýðým bu devasa metal kutunun önünde buldum.içine girmeyi akýl edene kadar dýþýnda oyalanýp, kimsenin beni görmediðini anladýðým o upuzun süre boyunca, anlam veremediðim aðýr bir tasayý, tarifsiz bir huzurla birlikte ruhuma yaðdýran bu kokuyla meþk ettim sanki. sonra, diðer tüm taþýyýcýlarýn aksine, kilitsiz hatta gýygaþuk kapýsýný, kilitli olmasý halnde yaþayacaðým büyük hayal kýrýklýðý ve merakýma yenilmiþ olmanýn vereceði büyük huzursuzluðunu da hesaplayarak ittim. Karanlýk... Ýçeride, ne bir kutu, ne bir çuval, çöp, kaðýt parçasý hatta toz bile yoktu, karanlýk ve ölçülü bir dikdörtgen içinde sýkýþmýþ o koku... Önce bir çarpma sesi duydum, sonra "aman, dikkat diyen!" bir ses, sonra çarpma sesinin giderek büyümesine, ama sadece baþýmý o yana çevirip bakmama sebep olacak kadar bir önemsiz ilgiyi doðuran baðýrýþlar. sonra, kaynaðýný, tarifini, ismini bilmediðim bu kokuya beni tanýþtýran konterynerin sol uzun duvarýnda, bir buçuk metreden daha büyük bir göçük oluþturan o çarpmayý gördüm. elmde kokuyu tutar gibi beklerken ve yüzüm o tarafa dönük, bu çarpma bana, alnýmdaki kanamaya sebep olan yaranýn açýldýðý o sert düþüþ olarak etki etti. sonra bir çarpma daha ve bu kez içinde yuvarlandýðým metal kutunu alt kýsmýna gelen, benim de sýrtýmda bir iki kemiði kýran (kýrýk mý emin deðilim, daha önce hiç bir yerim kýrýkmadý benim.) büyük darbe. iyice ezilen, içindeki bitince -nedense- mutlaka buruþturulan kla kutularýndan dönen konteyerle birlikte, suya düþtük. dýþarýda hala sesler var, saha amiri vinç operatörüne talimatlar yaðdýrýyor, baþka biri, galiba saref, elindeki telsizle acil ambulans istiyor (ambulans benim için deðil)), ne yapacaklarýný baðýra çaðýra birbirine soran bir sürü insan, eminim, eðilmiþ suya bakýyorlardýr. bense, hala, kokunun esaretinde, nereden geleceðini bulmak önemini iyice yitirmiþken, ayakkabýlarýmýn içine dolan suyla, kendime geliyorum. konteynerin neresindeyim, suyun ne kadar altýndayým artýk, oksijenim, sürem ne kadar kaldý bilmiyorum. gömlek manþetlerim ýslandýðýnda, birazdan ölecek olmanýn bilincinde ama yüzüme yayýlmýþ o salak gülümsemeyle, bunlarý yazýyorum (bi' ayna olsa kendime bakýp, amma da salaksýn derdim). Kutunun içindeyim ama zeminde deðilim artýk, sular iyice yükseldi içeride ve ben ölüm sebebimin koza misali beni sarmalayan sihriyle, birazdan gireceði hipotermiyim ve halüsinasyonlarý düþünerek sona yaklaþýyorum. Son 32 saniyem, koku aklýmý ruhumu ve burnumu tamamen kaplamýþken, yýrtýk köþelerden sukýrýlan ýþýðý görürken, dudaklarým birbirine vurur, göðsüm daralýrken, kokunun neden geldiðini görÜyorum. evet bu koku, bu koku...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Emrah Demir, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |