Muamma

Kimse, mutsuz olmanın hayalini kurmaz, sonunun kötü biteceğini bilse o yola sapmaz, dedim Birsen'e çantamı omzuma atarken. Birsen, onayladı fikirlerimi başını sallayarak. Alışkın iç döküşlerime. Ardından;

- Bugün servise binmeyeceğim. Terziye uğrayıp, otobüsle eve döneceğim,

dedim.

Birsen, tamam deyip masadaki klasörleri dolaba kilitledi.

Dışarı çıktığımda derin bir nefes aldım. Bir mesaim daha bitmişti. Karşıya geçtim. Merdivenle inilen o en sevdiğim sokağa yöneldim. İki yandan yükselen ağaçların ortada birbiriyle buluşması, çadır gibi gölge yapması mucizevi bir güzellik. Yol boyu yaprakları, kuşları sevdim uzaktan uzağa.

Kızılay yine ana baba günü. Bir an önce tadilata verdiğim kumaş pantolonumu alıp geç olmadan eve dönmeliydim.

On beş dakika sonra terzideydim. Yine ustalığını konuşturan İlyas Beye teşekkür edip durağa yöneldim. Aman Allah'ım kuyrukta son beş kişi kalmış. Nerdeyse hareket edecek otobüs. Koştum. İki dakika sonra otobüsün basamağındaydım.

- Ablacığım kapıyı kapatıyorum. Dikkat et sıkışma, diye uyardı şoför.

Küçük bir esneme hareketiyle hafif öne eğildim sonra kapıya yaslandım. Basamağı ortadan ikiye bölen demirin diğer yarısındaki delikanlı, kalın bir kitabın satır aralarına dalmıştı.

Benden bir basamak yukarıda yüzü cama dönük, kısa boylu, gri takım elbiseli, başında siyah fötr şapka olan bey, şöföre ineceği durağı söyleyip dediği yerde seslenmesini rica etti.

Otobüsün içine bakınırken siyahi bir gence takıldı gözlerim. Telefonla konuşuyordu. Bir moda dergisi kapağından fırlamışcasına şıktı. Lacivert şemsiyesinin sivri ucunu arada bir yere vuruyordu.

Yaşlı bir teyzenin titrek sesi duyuldu: Evlat, üç durak sonra ön
kapıdan inebilir miyim?

O da ne! Bir anda fren sesiyle savrulduk. Ardından koca bir gürültü. Özel bir araca çarptık. Düşmemek için direnirken bileğimi feci zorladım. Öndeki beyin fötr şapkası yere düştü. Başını cama vurmuş olmalıydı ki alnını ovalıyordu. Kitap okuyanda herhangi bir tepki yoktu. Sanki olağan bir şey yaşamışcasına rahattı.

Şöför, otobüsü boşaltmamızı istedi. Kaza bildirimi yaptı ilgililere. Çarptığımız otomobili kullananın genç bir kız olduğu gördük. Gözyaşı döküyordu. Teskin edenlerin çabası nafileydi.

Şöför, başka bir otobüsün yola çıktığını duyurdu. Herkes bir köşeye dağılmıştı. Kimi bir duvara yaslanmış yakınlarına kazayı anlatıyor kimi ana yola çıkıp otostop çekiyor kimi de benim gibi volta atıyordu.

Uzun bir süre sonra yeni bir otobüs yanaştı. Çil yavrusu gibi farklı yerlere dağılan yolcular otobüse binme telaşına düştü. Gençler tazı misali koştular ben ise "Ne vardı bu kadar uzaklaşacak" diye kendime sövüyordum. Nefes nefese son basamakta yer buldum.

Farklı otobüs ve şoför ama ikaz aynıydı : "Ablacığım kapatıyorum sıkışma, derken genç bir ses, "Abla önceki otobüste de en son sen binmiştin, dedi. Evet, dedim şaşkınlıkla. Elindeki kitabı açmadı bu defa genç. Başımızı aynı anda ön cama çevirdiğimizde hayretimiz daha da arttı. Fötr şapkalı adam yine camın önündeydi. Bu nasıl bir tesadüftü ya da adı her ne ise ikinci otobüste de o kadar zaman geçmesine, uzaklara dağılmamıza rağmen aynı üçgenin kenarları olmuştuk. Bu, olasılığı zor bir imkansızın yerine gelme haliydi.

Derken gözüm otobüsün içinde yine ilk otobüsteki siyahi adama takıldı ve pes dedim. O da bir önceki otobüste orta boşlukta cam kenarındaydı. Varan 4!

O gün çözemedim aradan yıllar geçti hala aynı muamma. Yaşadığımız acaba neydi? Titrek sesli yaşlı kadına ne oldu ki!












Aysel AKSÜMER hakkındaki bilgilerin basılmasını istiyorum.
Eğer basılmamasını istiyorsanız tıklayın.

  Aysel AKSÜMER kimdir?
Halkla İlişkiler mezunuyum. Devlet memuru emeklisiyim. 2 evlat sahibiyim. Ankara'da yasiyorum. Bir Oyku Kadar Kisa Bir Roman Kadar Derin Hayatlar isimli oyku kitabinin yazariyim.

Etkilendiği Yazarlar:
Orhan Veli KANIK, Reşat Nuri GÜLTEKİN, Anton Çehov

 


Bu yazıyı basmak istiyorum.

İzEdebiyat'da yayınlanmakta olan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Tüm yazılardan birinci dereceden sayfa düzenleyicileri sorumludur. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.

Yazarların izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin —kısa alıntı ve tanıtımlar dışında— herhangi bir biçimde basılmaması/yayınlanmaması önemle rica olunur.

© 2000-2002, İzlenim.com - Tüm hakları saklıdır.