Aslında herkes biraz ressam...
Biraz şair...
Üç ana renkten,tonlarını yaratan..
Kelimelerden kendine şiirler yazan..
Herkes biraz don kişot aslında..
Bir yel değirmeni inşa edip...
Durmadan savaşan...
Herkes biraz kaptan..
Kendi seyirlerinde..
Fırtınalara karışan..
Herkes sahnede çoğu zaman..
Rolünün tutsaklığında..
Herkes uçurtma bazen...
Firarların özgürlüğünde...
Herkes biraz mevlana..yunus emre..
Kendi bilgeliğinde..
Ve herkes karışır birbirine..bu yaşam sahnesinde..
Aslında ben..
Bana ne çok renk eklediğini söylemek için ressam dedim...
Ne çok kelime,cümle kurduğun için sahnemde biraz şair dedim
Yeldeğirmenlerimle savaşırken..bazen rüzgarı kestiğin için..
Don kişot dedim..
Fırtınalarda rotasız kalmışken..bana rota çizdiğin için..
Kaptan dedim..
Ben sahnede rolümü oynarken..tuttuğun alkışlardan ötürü..
Oyun dedim..
Ve bazen tüm sıkışmışlığımda..
Beni kendi içimde özgür bırakışlaırıı hatırlayarak..
Uçurtma dedim....
Ve bazen..sıcak bir kahvenin yanında..sıcacık sohbetlerimizde..
Bana kör noktalarımı gösterdiğin için...
Biraz mevlana..biraz yunus emre dedim...
İşte aslında ben seni anlatmaya çalıştım..
Yaşamamıdaki yerini...
Bana kattıklarını..
Yinede belki tam anlatamadım..
Yetmedi kelimeler belki...
İYİ Kİ VARSIN..
İYİ Kİ ABİMSİN..
VE İYİKİ DOĞDUN...
Nice mutlu yıllara..canım abim...