affetmek üzerine sohbet etmek istiyorum bugün
insanın kendisine iyilikle muamele edene iyilikle karşılık vermesi tabiatındandır, tabiatına aykırı olan kendisine kötü muamelede bulunan bir kimseye de iyilikle mukabele etmesidir.
Bu hareket nefse çok ağır gelir, uzun bir uğraş gerektirir, nefs mücadelesi oldukça zordur, disiplin ve sabır gerektirir. Bediüzzaman hazretlerinin gece ibadeti için nefsiyle yirmi yıl boğuştuğu söylenir, tasavvufta ''affet nefsi kahret'' sözü ile kendine yer bulan affetme Allah c.c. 'nin en çok hoşuna giden insan hasletlerindendir. Allahüteala'nın sabrı ve avfının genişliğini, kimleri kapsayabileceğini bir düşünürsek, bizim o kadar basit ve sıradan konularda birbirimize kin tutmamız ve ebedi küslük tesis etmemiz olsa olsa şeytanın bize hoş göstermesindendir.
Çevrenize dikkatlice bakarsanız beni daha iyi anlayacağınızdan eminim, birbiriyle konuşmayan, görüşmeyen o kadar akraba var ki, mevzuyu hafif kaşısan altından ipe sapa gelmez bir sürü konu çıkar, bir kısmı da dünya malı ile ilgilidir genellikle, pay edilemeyen miras, yenilen yetim hakları gibi.
Bunlar doğru mizanda, hak yolunda gidilmediği zaman sıkça önümüze çıkmaktadır, ahiret yolunun sıddık yolcuları arasında bu türden mevzulara rastlayamazsınız, bu da bizlerin doğru mizanda yürüyemediğimizin en kuvvetli delilidir. Biz her ne kadar aksini iddia etsek de...
Evet sevgili dostlarım Hz. Yahşi'yi affeden kainatın sevgilisi efendimizin sünnetini kısmen almak ne kadar caizdir, bu yönüyle de sünnete uymak bizim vazifemizdir.
mutasavvifların dediği gibi dostlarım
Affet; Nefsi Kahret