Seni tanıdığım gün ki kızıl sarı elbiselerini giymişti ağaçlar.
Ve kan kırmızı yakut rengindeydi İstanbul' da tüm sokaklar.
Bir sonbahar yağmuruna eşlik ettim,
Çisil, çisil yürüdüm anlayacağın .
Meyhaneci Todoriye kadar.
Todari aynı Todori,
masa aynı tahta masa, örtü yine kar beyaz.
Yine o Karafakide rakım, yine o erguvan çiçekli melamin tabaktaydı lakerdam.
Taş bir plaktan söyledi şarkımızı Müzeyyan Senar
Hicazdan, hicazdan
Burnumda mor salkımlı leylak kokun
hatırımda öpüştüğümüz Heybeliler, Sedefler, Burgazlar.
Bu akşamda, dün akşamki gibi
seni ağladık İstanbul ve ben sabaha kadar
Ağlayış
Ve kan kırmızı yakut rengindeydi İstanbul' da tüm sokaklar. /