Kendine ait vazifeyi yaptıktan sonra neticesini Allah’tan beklemeye tevekkül,bunu yapana da mütevekkil diyoruz.Mütevekkil insan,sebeplere tevessül ettikten sonra sonucunu Allah’a bırakır.Ondan gelene rıza gösterir.Kaderine razı olur.Hakka güvenir.Üzüntü ve endişeden uzak olur.Kendisinde tam bir teslimiyet hâli görülür.
İnsanoğlunun pek azı tevekkülü hakiki mânâda anlayabilmiştir.Oysa iş, “Tevekkeltü” (Ben tevekkül ettim) demekle olmuyor.Her şeyden evvel,işin elimizden gelen kısmını hakkıyla ifa ettikten sonra tevekküle başvurmalıyız.Aşağı yatıp da Allah’a tevekkül edilmez.Sebepleri göz ardı etmemeliyiz.Rabbimiz kullarının rızkını sebeplere büründürerek veriyor.Merhum Mehmet Akif,tevekkülün gerçek manasını idrak etmeyenlere bakın nasıl çıkışıyor:
“Çalış dedikçe şeriat,çalışmadan,durdun,
Onun hesabına bir çok hurafe uydurdun!
Sonunda bir de TEVEKKÜL sokuşturup araya,
Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!”
Akif’in, portresini çizdiği insan tipi, tevekkülü hakkıyla anlamayanlardır.Mütevekkiller elinden gelen bütün imkânları kullanarak,üzerine düşen görevi yerine getirir.Kendi gücünün yetmeyen kısmını Rabbine bırakır.Meselâ bir öğrenci,gece gündüz demeden çalışarak başarı yolunda koşar.Gayretlerinin karşılığını almak için Allah’a yalvarır.Bunun yanında bir çiftçi tarlasını sürer gübresini koyar,tohumunu eker,gerektiğinde sular ve geri kalan kısmını Rabbine havale ederse hakiki ve makbûl bir tevekkül etmiş olur.Çünkü tevekkül Allah’a dayanmak ve ona güvenmektir.Allahü Tealâ,Kur’an-ı Kerim’in değişik ayetlerinde tevekkülü teşvik etmektedir:
“…Müminler Allah’a dayansınlar.”(Maide S.11.Ayet)
“Eğer(inanmaktan) yüz çevirirlerse de ki:Allah bana yeter!”(Tevbe S.129.Ayet)
“Ve ölmeyen(diri) e tevekkül et ve O’nu överek tesbih et”( Furkan S.58.Ayet)
“Gaalip ve esirgeyen (Allah)’a tevekkül et.”(Şuara S.217.Ayet)
“Allah’a tevekkül et,çünkü sen apaçık gerçek üzerindesin.”(Neml S.79.Ayet)
“Allah’a dayan;vekil olarak Allah yeter.”(Ahzab S.3.Ayet)
“Allah kuluna kâfi değil mi?...”(Zümer S.36.Ayet)
“…Yalnız onu vekil tut.”(Müzzemmil S.9.Ayet)
“Allah bize yeter,O,ne güzel vekildir.”(Âl-i İmran S.173.Ayet)
Yukarıdaki ayetlerde görüldüğü gibi Allah,kullarından kendisini vekil tayin etmelerini istiyor.Böyle yapanların kurtuluşa ereceklerini ve bol bol rızıklanacaklarını müjdeliyor.Aslında tevekkül, büyük bir rahat ve güven verir insana.Yüce Rabbimiz bütün canlıların rızkını vereceğini vaat ediyor.Bunu doğumdan ölüme dek gerçekleştiriyor.Kul,hangi hakla kalkıp Allah’ın taksimatına karşı itirazda bulunuyor?Tevekkülle alâkalı Resulullah Aleyhisselâm Efendimizin de çok muteber ve mübarek sözleri vardır:
“Ey ümmetim!Siz,Allah’a hakkıyla tevekkül etseniz,kuşların rızkını nasıl veriyorsa,sizin rızkınızı da öylece verir.Kuşlar sabahleyin yuvalarından aç çıkar,akşamleyin yuvalarına tok dönerler.”
“Allah’a tevekkül,insanlardan(bir şey) beklememektir.Zira insanlar bir şey veremez ve verilenlere de engel olamazlar.”
“Allah’a tevekkül eden ve onun kazasına razı olan kimse,istemekten kurtulacağı gibi kederden de rahat bulur.”
Tevekkül edenler,başkalarına kul ve köle olmaktan kurtulurlar.Allah muhakkak ki kullarına zulmetmez.Onlara merhamet eder.Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin dediği gibi:
“Mevlâ görelim neyler/Neylerse güzel eyler.”
e-mektup: mnihatmalkoc@hotmail.com
Allah,ne Güzel Vekildir
Kendine ait vazifeyi yaptıktan sonra neticesini Allah’tan beklemeye tevekkül,bunu yapana da mütevekkil diyoruz.Mütevekkil insan,sebeplere tevessül ettikten sonra sonucunu Allah’a bırakır.