ANSIZIM
Ansızın çalmıştın yüreğimin kapısını
Bense sorgusuz, sualsiz almıştım seni içeriye
Ağırlamıştım yüreğimin en güzel köşesinde
Ama hepsi bu kadardı değil mi?
Gidişini anımsıyorum
Gelişin gibi ansızım gidişini
Baharı yaşadığımı sanmıştım
Bilmiyordum baharın son olduğunu
Ve görmüyordum yaprakların sarılığıyla
Karışık kahverengini.
Bildiğim tek şey gözlerinin kahvesiydi
Yaşadığımsa yüreğimde yeşeren aşkındı.
Evet yeşeren aşkındı
Bu günlerde can çekişiyor o küçük filiz
Can çekişiyor yüreğimin mecnunu
Can çekişiyor aşkın adı.
Geri dön!
Yine gel ve gitme
Ansızım kapımı çalma,
Yüreğimin zincirlerini kır
Yeter ki gel.
Hatırlıyor musun, kapımı çaldığında ellerin titriyordu
Yanakların da hafiften pembeleşmişti
Ve gözlerinin kahvesi bambaşka parlıyordu
Her halinden ve hareketinden belliydi
Heyecanın
Bu kadar çabuk mu bitti, aşkın
Tükendi mi, sevgin?
Şimdi kulağım kapıdan ayrılmıyor
Bir gün ince parmakların kapımı tıklatır hissiyle
Yüreğimse gardiyan misali nöbette
Mahkümsuz bir kapı da
Yolun yolumdan geçer diyordum
Belli ki yurdunda ayrıydı.
Şimdi bilmediğim bir yerde ellerin kimin ellerini sahiplendi
Yüreğin hangi yüreğin kapısında
Ansızın belirdi
Ansızım kimin için yeşerdi
Benim dalımı, nefesimi, yüreğimi kuruturken
Şimdi kime hayat vermektesin
Beni ölüm tadındaki yaşama terk ederken.
