İstanbul bahçeleri el sallarken uykuya
Yenik düşer dallı dut çocuk oyunlarına
Kaldırımlara dikerler yılların yılanlarını
Lambalı radyoların ışığı söner
Köşkünde çalgı çenginin
Taşır aynalar tadını batıya
Kıbleye eser boğaz fısıltıları
Yıllardan kırk…… yıllardan kan
Saçlar sarılanır etekler kısalır
Fötr şapka cilalanır galata rıhtımında
Tezgahında boyacı salihin
Okyanusya bulaşır tırnaklarına
Okyanusya tadı bulaşır aşkına
Uzaktan gözler komşu kızını
Uzatır dilindeki a’ları, ye’leri
Olmaz yine…
Mavi güller açtığında söyleyecek
Balinaların çirkin
Yeşillerin üstünde kendi resmi olduğu
Yıllardan sıfır…… yıllardan yokluk