/aşk/

Üç gün, üç gece su ümidiyle yol alıp, kızgın çöllere ulaşıp yanıp tutuşmaktır aşk…

yazı resimYZ

Buzda, çıplak ayaklarla yürürken keskin kılıçlar üzerinden atlayıp korlar içine düşmektir aşk.
Üç gün, üç gece su ümidiyle yol alıp, kızgın çöllere ulaşıp yanıp tutuşmaktır aşk…

Kuşamsız deli bir tayın yelelerine tutunup Kafdağı’na dolu dizgin yol almaktır aşk.

Efsane şehirlerin gecelerinde, bin bir türlü meşakkatle sabahı beklemektir aşk.

İmkansızlığını bile bile, kanatsız uçmayı denemektir aşk.

Zamanın elinden zamansız tutmaktır aşk.
Azgın okyanus dalgalarına kapılıp, ince, narin bir gül yaprağına tutunmaya çalışmaktır aşk.

Bir elif kametlinin uğruna her şeyi göze alabilmektir aşk.

İçinde yangınlar çıkmışken bir şehrin ayazında buymaktır aşk.

Efsanelerin, gerçeğe döndüğü demlerde bir ummanda kaybolup gitmektir aşk.

Sen hasretten tutuşurken, can bildiğinin ağyarla hem dem oluşuna sabretmektir aşk.

İçin sızlarken, yüreğin kanarken; tebessüm edebilmektir aşk.

Gül yaprağındaki şebnemi, gözdeki nemi gözsüz görebilmektir aşk.

Sırrın ardındaki sırra erebilmektir aşk.

Bela sağanağında severek ıslanmaktır aşk.

Tığ teber dünyadan arınmış, yunmuş yıkanmış olarak, gerçek yarin kapısına varabilmektir aşk.
Ankara,16.06.2010

Başa Dön