Vatan dedin, bayrak dedin, emanet dedin ve gittin. Bir ses bekledim yoktu. Aylar geçti ne olduğu belirsiz bir yolda ilerliyordum. Ne yapmalıydım seni ilk gördüğümde: sevgilim diyip sımsıkı sarılmalı mı, bir dost sıcaklığıyla dertleşmeli mi, yaşanmışlıkları unutarak hoş geldin mi?
Öylesine kararsızlık ki içim gelecekle ilgili plan kuramaz oldum. Asker yolu gözlüyordum.
Ey sevdiğim seni sensiz yaşarken bu yürek konuverdi kalp atışlarımın ortasına alışkanlığım. Ruhumun ilacı gözlerimin süsü asker olmuştu. Ne büyük bir şerefti bu. Şeref olmasına şerefti de sessizlik ürkütüyordu beni.
Dönecektin bir gün elbet veyahut bu ümitle avutuyordum kendimi. Ben hep bıraktığın yerde olacağım sen nerde bulmak istersen o masalları yazacağım. Ama unutma ne olursa olsun yanı başında kalacağım, ömür bitecek bizlik bitmeyecek. Son nefesinde elini tutacağım. Her ziyaretimde Allah’a emanet ol diyeceğim. Senin kokunu duyduğumda saçlarım tutuşacak yine. Dahası gurbetlik düşmeyecek aramıza izin vermeyeceğim sen yoksan zamana..
Dualar ediyorum bu dünyayı sensiz bırakmaması için Tanrı'ya. Bakışlarında ki katmerler silinmesin döndüğünde, yorgunluk çökmesin üzerine, hayatına daha bir sevecen bakasın ve kader sakın askerime oyun yapmayasın!
16 aralık 2005
Marmaris