ölüler geçiyor meydanlarından gecenin
gürül gürül akıyor karanlığa yalnızlık
adını yazsam som mavi düşer
kamaşır gözlerim
savak gibi akar geçer yüzün önümden
bütün kapıları kapalı tapınakların
üşüyorum... sırılsıklam yokluğun
ay çevriminden önce aç bakışlarını
gün dönümlerinden kalma bir hasret
bir sevda türküsü tutuştur dudak ucuna
bir yolu vardır elbet
beklemediğim bir akşam üstü
saçlarında bahar kokularıyla
çıkar gelirsin belki kim bilir?
kim biilir?
gelirsen eğer
büyür içimdeki asi çocuk...
] ]