Ayrılık

yazı resim

Aynı düşün yolcusu iki bedendik yola çıktığımızda,

İlk ayrılık duvardaki pankartlara bakan

gözlerimizden yansımıştı yüzlerimize.

Kördöğüşleri sallanıyordu etrafımızda.

Yalan yanlış açılan pencerelerden

içeri giriyordu hüzün.

Tutulmuş buluyorduk kendimizi unutulmuş.

Bize ait olmayan başlardı birbirimize dayadıklarımız.

İç hatlarımızın hatalarının vapur iskelesiydi dokunmak

ve yalıtmak teni etten, eti tenden ayırmak.

Böyleydik bir yokuşun ilk basamaklarında

bulduğumuzda kendimizi.

İki kişiye yazılmış bütün sıradan ilk satırlar gibiydik

kader gibi göğüslediğimiz bir ipti sanki gelecek.

Büküldük.

Yırtık bir tekleme sesiydi bedenlerimizden gelen

düşsüz bir bekleyişe dönüşmüştük

eğik bükük beşinci basamağa ulaştığımızda

beynimiz dilimize hükmetmiyordu

dört köşeye ve ikimize hapsedilen herşeyden

küf kokusu gelmeye başlamıştı.

Boğuk kapı gıcırtıları

yankısız çığlıklar gibiydik

içimizde yılanlar besler olmuştuk

yedinci basamakda kangrendik

kör olmuştuk

olasılık kelimesinin varlığını çoktan unutmuştuk

çıktığımız neydi yol neydi yokuş neydi

düş neydi düşüş neydi

bir başka basamakta inliyorduk

ateş basmıştı ter bürümüştü

soluklarımız huzursuz

nefesimiz körelmiş

bedenler pörsümüştü

bir gün bir patlamayla ayıldık

birer bardak demli çay içtik

ayrıldık

ay ellerimizde kocadı dedik

yaslarımızı avutmaktan vazgeçtik

farklıydık.

Başa Dön