Beni Leylâk Kokularına Nişanladığın Gün

beni leylâk kokularına nişanladığın gün vay be deyip coşkuların omzundan bakarım şimdi yalın ayak bir işsiz ordusuyum cenaze törenlerine onur satan halkım kuşlar bizden yana bilirim gözlerin kaldırımlara afiş tutunduğumuz tek imza yosunların hayata vurgunluğu olsun

yazı resim

kimi haberci çıkarsam ömrüne
bir sayfa daha açılıyor ağıtlara
tılsımını yitirmiş ikindi uykuların
düşlerin kayısı kokmuyor artık
mevsim camlarda buz deseni
kargalar da ötmüyor umuda

bir baş soğanız koca iki halk
niyetine kavgalıyız erkekliğin
gözlerimizi acıtan bu sızı
yüreğine dökülüyor hâlâ annelerin
kar yağıyor bir yerlere
kuşlar yolculuğa pusu

dalların arasında pinekleyen akşam
rüzgarı incitiyor gözlerinden
dağların lale kokma zamanı
bütün söylentiler sokağında vuruluyor
unutkanlığından kanıyor güneş
buzlarını aşka son kez kırıyor
umudun belleğinden uyanan pınar

beni leylâk kokularına nişanladığın gün
vay be deyip coşkuların omzundan bakarım
şimdi yalın ayak bir işsiz ordusuyum
cenaze törenlerine onur katan halkım
kuşlar benden yana bilirim
gözlerin kaldırımlara afiş
tutunduğum tek imza
yosunların hayata vurgunluğu olsun

Vahdettin Yılmaz

Başa Dön