Yalınayak bir dolunay gezerdi bahçemizde
Bulut üstü ahkâmıydı sandalında ağırlığı
Gitti gidecek derken demir attı bir yıldıza
Adını “ sen ’’ koyduğum bir yıldıza
Öyle karanlıklardan geçti yalınayak
Öyle serseri zamanlarda buldu seni
Hani diyorum ‘olsun’, hani ‘duymadım’
Hani geçer gider ne varsa gelip geçen gibi
Ne varsa gözlerin gibi yanan alevin denizleri
Bir bahçe, bir dolunay, bir sandal
Ve seni bekleyen biri…