kartalların uçuştuğu otobanlardan geçtik beraber,
ben başımı cama dayayıp şarkı söyledim içimden.
çünkü sarı otlardan başka bir şey yoktu yollarda izlenecek,
konuşacak hiçbir şey yoktu.
bulutları takip ettik,
kimsenin bizi tanımadığı köylerden geçtik.
düşündüm
durdum
yine düşündüm.
anladım ki yetmez benim sesim
bu dağlarda yankılanmaya.
sonunda bıraktım kendimi
bu yolun götürdüğü yerde kaybolmaya
adımı unuttum
öykümü unuttum.
avuçlarıma not ettiğim şarkıyı unuttum.
sonra toprak yollarda
ot çöp arasında
çocukluğumu buldum,
karıncalarla oynarken...
içime attıklarımı serpiştirdim,
mavi çiçekler büyüsün diye.
olmadı...
geri dönmem gerek.