bu kuru ve tıknaz gecede
minik avuçlarına
seni anlatan bir şarkı bırakmak isterdim.
tam en kırılgan yerindeyken
gerçeği arayışının.
uzatabilseydim sana soluk maviliğin kıyılarını,
güneşin yansıttığı denizi bulman için verirdim
en telaşsız ve titrek ses tellerinin haykırışlarını.
omuzlarına bir şal gibi dökseydim
rüyandaki çıkarsız ve zamansız dokunuşları,
kendimden vazgeçmenin arefesinde,
sıkılgan, çarpık cümlelerimi terk edebilirdim
üzülmeden
yanaklarına uzanan nemli gülümseyişe.
arasan el yordamıyla,
dokunsan yüzüme.