"Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. Pazartesi sendromuyla aynı mantık." – Mark Twain"

yazı resim

BİR ZAMANLAR
Zaman,cücelerin dev denildiği zamandı;
Aslanın kedilere yenildiği zamandı.
Kimisi rüzgar ekip fırtına biçiyordu,
Kimi çorak tarlaya ayrılık ekiyordu.
Hep böyle gelip geçti nice altın seneler,
Doğan yavrularını yere gömdü anneler.
Öyle bir rüzgardı ki yıktı birçok ocağı;
Ahmet,Ali,Ayşe’nin tükendi gençlik çağı.
Derken beklenen kasırga geldi birdenbire,
En yüksek denilen dağın boyu değdi yerlere,
Toplayıp dağdan yoldan elma ile armudu,
Sattılar bir pazarda tükettiler umudu.
Başladı ondan sonra ”Dövüşme seviş” faslı;
Binlerce genç annesi,kaldı gözleri yaşlı.
Dost nedir,düşman kimdir,bilmediler yine de;
Suçlu yönetmen varken,aradılar perdede…
Bu kaçıncı aldanış,bu kaçıncı oyundur?
Ders çıkaran bir alim,ders almayan koyundur!
Daha kaç yıl beklesin,daha kaç yıl bu uyku,
Bir reçete gerekse,gerçek tarihi oku.
Destan yapmaktan destan yazmamış ataların,
Bir destan sen yazıver,kan kussun düşmanların.
Kalemi cirit gibi fırlat hedefe düşsün!
Buluşları sen yap,rakiplerin düşünsün!
Dünya çok şey söylüyor ataların hakkında;
“Bir zamanlar” daima ders olmalı aklında…
Ünver PAZARLI

KİTAP İZLERİ

Cumhuriyet'in İlk Sabahı

Şermin Yaşar

Cumhuriyet'in Şafağında Bir Çocuğun Adımları Tarihin büyük anlatılarını, savaşların ve kuruluşların destansı öykülerini kişisel ve dokunaklı kılmak edebiyatın en zorlu görevlerinden biridir. Şermin Yaşar, "Cumhuriyet'in
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön