Aşk… Çözmesi en zor bilmece. Çözebilen eriyor elbet saadete, çözemeyense hapsoluyor acıdan müebbede. Öyle bir acı ki; bitip tükenmek bilmiyor, hafifleyecek sanılıyor ama aksine günden güne eritiyor. Yalnız kalmış bir kalbi teselliye yetmiyor hiçbir çaba. Bir taraftan isteniyor ki tüm dostlar olsun yanımda, bir taraftan da isteniyor ki, hiç kimse dokunmasın bana. Aşk… nasılda zehre çeviriyor hayatı, tutsak ediyor koca bedeni kendisine. Aşk ne yeminden ne de ricadan anlıyor, izinsizce giriyor kalbe giderken de hesap vermeden çekip gidiyor. Aşkın mirasıysa; allak bullak olmuş bir akıl, bitip tükenmiş bir kalp ve isyan eden bir dil…
Bu yanan kalbimin son aşk ateşidir.
Bu acı kalbimin son aşk darbesidir.
Kalbimi kilitledim giriş yok artık aşka,
Bağrıma taş basarım selam bile yok artık aşka…
Biten Bir Aşkın Ardından
Aşk müsaitmisin bie demeden gelip yerleşiverdi kalbime, daha hal hatır sormadan, nereye bile diyemeden çıkıp gidiverdi aynı hızla.