Dem alırken demlikte özlemi yumak yumak.
Bardağın sinesine bir şebnem gibi düşer.
Onun saf busesiyle şereflenir de dudak.
Busenin buğusunda hayra tebdil olur şer.
Elvan çiçekler açar has bahçede nazlanır.
Efsane gülüşlerde usaresi gizlidir.
Bir doyumsuz gamzedir ateşle palazlanır.
İpekten zamanlarda billurdan benizlidir.
İbrişimden bir yumak çözülür ağır ağır.
Suyun cümle hücresi onun meftunu olur.
Efsaneyi tatmayan hem kördür hem de sağır.
Esrarlı buğusunda ufunetler kaybolur.
Bir renk ki gök kuşağı taşıyamaz yükünü.
Işık huzmelerinin yedi kez yunmuş hâli.
Dudaklarda izi var deniz aşırı ünü.
Yudum yudum temizler içildikçe melali.
Semaver duadır ateşlerde hep bağrı.
Su gönüllü elçidir girmeye hâlden hâle.
Efsane güzeline daim yürekten çağrı.
Dem alan saf perinin gamzesinde naz hale…
Ankara,23.08.2011 İ.K