Cenub-i Garbi Kafkasyada Cereyan Eden Hadiseler

Benim de doğup büyüdüğüm, Doğu Anadolunun da en doğusunda yer alan Akbaba ve Şöreğel bölgesinde doğup büyüyen, 1988 yılına kadar orada yaşayan, 1988de Ermenilerin uyguladığı tehcir nedeniyle Baküye göçmek zorunda kalan, Azerbaycan vatandaşı, değerli soydaşımız Naile Askerin bölge ile ilgili tarihi çalışmasını siz değerli okurlarımın dikkatlerine arz ediyorum . Cahit Kılıç

yazı resimYZ

Naile Asker

  1. Yüzyılın başlarında Osmanlının zayıf düşmesi, Doğu Anadolunun kaderinde büyük felaketlere sebep oldu. 1826-28 yılları arasında başlanan Rus-Türk savaşında Poti, Anapa, Ahıska ve Ahılkelek Osmanlı devletinin elinden çıktı. Bundan sonra bölgedeki yerli Türklere karşı işgalci bir siyaset uygulanıp, Türklerin önemli bir bölümünü Türkiyeye göçe mecbur ettiler. Ahıska tarafları neredeyse tamamile temizlendi ve Doğu Bayazıttan getirilmiş muhacirler hesabına toplu şekilde Ermenileştirilmesine başlandı. İlk zamanlar 30 bin, 1828-29lu yıllarda ise 100 binden çok Ermeni Ahıskaya yerleştirildi.

Rusyanın gerçek amacı Çar Deli Petronun vasiyet ettiği gibi, sıcak denizlere inmek, yani İstanbul ve boğazları ele geçirmek, ya da Rusyanın kontrolü altına almaktı. Bunun için 24 Nisan 1877de Rusya Slav kardeşleri esaretten kurtarmak bahanesi ile Osmanlı devletine savaş ilan etti. Savaşa çok ciddi hazırlanan Ruslar, Kars, Doğu Bayazıt ve Ardahan bölgesinden hücuma başlayarak önce Doğu Bayazıtı, sonra ise Ardahanı ele geçirdiler. Bir aylık kuşatmadan sonra Kars da 1877 yılında 18 Kasım günü düşmana yenik düşdü. Bu büyük kaybın ardından Osmanlı ağır şartları olan San-Stefano barış antlaşmasını imzalamak zorunda kaldı. 31 Mart 1878de imzalanmış bu antlaşmanın 13. maddesine göre Osmanlı devleti 1 milyon 410 bin ruble olan askeri tanzimatın bir kısmı yerine Ardahan, Kars, Batum ve Bayazıt vilayetleri ile Dobricayı Rusyaya vermeyi kabul etti.

Böylelikle Güneybatı Kafkasyanın büyük bir kısmını kaplayan Akbaba ve Çıldırda 40 yıllık Rus esareti devri başladı. Çar yönetimi Rus arazi nizamnamesini bahane ederek toprak mülkiyet kanununu kaldırdı, ahaliye mahsus topraklar devlet mülkiyeti ilan edildi. Yerli ahalinin Osmanlı devletine göç etmesini sağlayan Ruslar, Karsa ve etraf bölgelere Hohol, Duhobor, Molokan icmalarını, Alman, Eston, Yunan, Ermeni, Yezidi Kürtler, Asuri gibi gayri müslüm halkları yerleştirmeye başladılar.
1905de Rusların Japonlara yenilmesinden sonra bu bölgede de uyanış başladı. Azerbaycan ve Kırımda yayımlanan gazete ve dergiler bu bölgelerde de yayılmaya başladı. Uzun bir süre Kurandan başka kitabın girişine izin verilmeyen Guneybatı Kafkasyada milli uyanış başladı. 1906da Karsta Difai Partisinin, 1909da ise İslam Neşr-i Maarif vakıflarının bölümleri açıldı.

1914de 1. Cihan Harbi , o yılın Kasım ayında ise Rusya ile Osmanlı arasında ilk çatışmalar başladı. 1915 yılının Ocak ayında Ardahanı basan Ruslar, Ardahan ve çevresinde üç ay içinde 40 binden fazla Müslümanı katlettiler. Çıldır ve Göle insanını ise açlığa mahkum ettiler. Tüm bu olup bitenlere göz yummayan Baküdeki İslam Cemiyet-i Hayriyyesi Çardan resmi izin alarak Nisan ayında bölgeye geldi, 1917ye kadar bölgede kalan bu yardım kuruluşu, 22 bin kadar Türkü ölümün eşiğinden kurtardı.

7 Kasım 1917 de Rusyada yönetimi Bolşevikler ele geçirdiler. 1918 yılının mart ayında bolşeviklerin imzaladığı Brest-Litovsk antlaşmasına göre Ruslar Elviye-yi Selase (üç sancak) gibi tanınan Kars, Ardahan ve Batum bölgeleri yeniden Osmanlı devletine verilmesi gerekirdi. Lakin bu mukaveleyi tanımak istemeyen Taşnaklar, Kars- Ahıska- Şöreğel bölgesinde, Erzincan ve Erzurumda katliama başladılar. Onlar, 1918in Mart- Nisan aylarında 55 gün içinde Kars`ı, Sarıkamış ve Kağızman yöresini kılıçtan geçirdiler. Şöreğel ve Zaruşat (Arpaçay) demiryolu ve karayolu kenarındaki köylerde 20 binden fazla Türkü beşikteki yavrulara kadar katlettiler.

Türk askeri kuvvetleri bu kadar mezalime seyirci kalamadı ve 1918`de doğu cephesi açıldı. Mart-nisan aylarında Erzurum, Sarıkamış ve Kars Türk Silahlı Kuvvetlerinin koruması altına alındı.

Brest-Litovsk antlaşmasına göre milletlerin kendi kaderlerini belirlemesi amacıyla 1918in 14 Temmuzunda Kars, Ardahan ve Batumda referandum gidildi.

Referanduma katılan 87.048 kişinin 85. 129`u Türkiye ile birleşmenin lehine, 1. 693 kişi ise aleyhine oy verdi. Bu üç vilayet onların terkibinde Akbaba, Çıldır, Ahıska, Ahılkelek ve Nahçıvan Osmanlı devletiyle birleşmeliydi.

Sovyet hükumeti ve Ermeniler bu referandumu keskin şekilde eleştirdiler. Ermenilerin yaptığı soykırım görülmemiş ölçülere ulaştı, bir ucu da Baküyü, Karabağı, Şamahıyı, Gubayı sardı. Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusu, bu soykırımın karşısını almak için hızlı bir şekilde ilerleyerek 1918in 15 Eylülünde Baküye girdi ve Müslüman ahaliyi toplu katliamdan kurtardı. Lakin batı cephesindeki başarısızlıklar ve müttefiklerin kaybetmesi, Türkiyeyi 10 ekim 1918de Mondros antlaşmasını imzalamaya mecbur etti. Antlaşmanın şartlarına göre Türk ordusu Kafkasyadan 1914 yılında içinde bulunduğu sınırlara geri çekilmeli, Ardahan, Kars, Batum, Ahıska, Ahılkelek, Akbaba, Şöreğel ve Nahçıvanı boşaltmalıydı. Ordunun Elviye-yi Selase den çekilmesi bu arazide yaşayan Müslüman Türk ahaliyi yeniden kendi kaderlerine terk etmek idi. Daha evvel Rus, Ermeni ve Gürcü soykırım ve soygunlarını yaşamış yerli ahali, kendini korumak için işe başladı. Bu amaçla 29 Ekim 1918de Ahıska Hükumet-i Muvakkatiyesi, Kasımın 3 ünde Araz Türk hükumeti ve Kasımın 5inde Kars İslam Şurası adlanan geçici hükumetlerin yarandığı ilan edildi.

Kasımın 30da Kars İslam Şurasının çağrısı ile Ordubad, Nahçıvan, Kamerli, Sürmeli, Akbaba, Şöreğel, Çıldır, Ahılkelek bölgelerini temsil eden 60 kişi, ikinci çağırışla çeşitli bölgelerden daha 10 kişi milletvekili statüsü ile Kars Kongresine toplandı. Kongre Ahıska Hükumet-i Muvakkatiyesi, Araz Türk hükumeti ve Kars İslam Şurası adından bildiri yayınladı: Batumdan Ordubada, Ağrı dağından Azgur`a kadar ahalinin büyük çoğunluğu Türk ve müslüman olan yerlerden Osmanlı ordusu çekildiği zaman idare ve yurt korunması işleri için merkezi Kars olmak kaydıyla Milli Şura hükumetinin kurulması oy birliği ile karara alındı.

Halkı silahlı savunmaya hazırlamak ve dış ilişkileri düzenlemek için kararlar da alındı. Cahangiroğlu İbrahim Bey Milli Şura hükumetinin başkanı, Kepenekçi Emin Ağa ise onun yardımcısı seçildi.
1918in Aralık ayı girdiğinde, Türk ordusu Ahıska ve Ahılkelekden çekildi. Aralığın 4-5de Gürcüler Ahıskayı, Ermeniler Ahılkeleyi, Aralığın 8inde ise İngilizler Batumu işgal ettiler.

Milli Şura hükumetinin çağırışıyla 1919un Ocak ayının 3ünden 5`ine kadar II. Ardahan kongresi toplandı, durumu analiz ederek kongre kısa sürede yeni bir kongrenin toplanması, örgütlenmek ve silahlanmak hakkında kararlar aldı.

II. Ardahan kongresi 20 bölgenin temsilcileri ile 7-9 Ocakta yeniden toplandı ve yeni kararlar aldı. 17-18 Ocakta Karsta yeni toplantısını yapan kongre Cenub-i Garb-i Kafkas Cumhuriyetinin kurulduğunu ilan etti. Kongrede 18 maddelik anayasa kabul olundu, Cahangiroğlu İbrahim Bey yeniden hükumet başkanı, Çıldırlı Esad Bey ise parlamento başkanı seçildi. 9 bakan, 4 devlet kurulu başkanı tayin olundu. Anayasa Türk dilini resmi devlet dili ilan etti ve üzerinde beyaz, yeşil, siyah zemin üzerinde ay-yıldız olan devlet bayrağını tasdik etti. Batumda çıkan Seda-yi millet gazetesi ise devletin resmi gazetesi oldu.

Türk ordusu 25 Ocak 1919da Karsdan çekildi. Kendini Milli Şura hükumetinin varisi ilan etmiş Cenub-i Garb-i Kafkas hükumeti kısa sürede Türk ordusundan gönüllü olarak kalmış asker ve subaylar ve aynı zamanda yerli gençler hesabına 8.000 kişilik ordu kurdu.

İngiliz askeri valisi Templey, Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti ve Türkiye Cenub-i Garb-i Kafkas Cumhuriyetini resmen tanıdılar. Lakin tüm bu olanlara rağmen, Ermenistan ve Gürcüstan askeri tecavüzlerini daha da sıklaştırdı. Ordu kötü silahlanmış olsa da ahaliyi koruma gücüne sahipti. Bu zor şartlar altında Batumdan Ordubada 40.000 km2 arazisi ve 1 milyon 700 binden fazla ahalisi olan, 34 vilayet ve kazadan oluşan bu Türk Cumhuriyeti yaklaşık 6 ay yaşadı.

12 Nisan 1919da İngilizler Karsı işgal ettiler. İngiliz komutanı general Tomson`un manifestosu ile parlamento ve hükumet lağvedildi, hükumetin bütün üyeleri haps olundu. Cahangiroğlu İbrahim Bey Malta adasına kürek cezasına gönderildi. Cenub-i Garb-i Kafkas Cumhuriyeti ve hükumeti dağıtıldı.

İngilizler Kars`ın yönetimini Ermeni kuvvetlerine devrettiler. Ardahan ve Posof ise Gürcü işgaline maruz kaldı. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti bu işgali kınayarak Gürcüstan, Ermenistan ve Kafkasyadaki İngiliz komutanlığına, 1919 yılının Ağustos ayında ise Paris Barış Konferans başkanına kendi keskin itirazını belirtti: Kars vilayetininn bu acı kaderine Azerbaycan Cumhuriyeti seyirci kalamaz ve kalmamalıdır.

Cenub-i Garb-i Kafkas hükumeti devrildikten sonra Batumdan Nahçıvana kadar olan arazilerde yaşayan Müslüman ahali mahalli Milli Şuralar (konsey) şeklinde örgütlenerek mücadeleyi devam ettirdiler. Toplam 12 Milli Şura, aynı zamanda Akbaba ve Çıldır Milli Şuraları kuruldu. Çıldır Milli Şurası Kamil Ağanın başkanlığı ile yaşamını sürdürüyordu. Akbaba Milli Şurasının başkanı ise Kars Milli Şura hükumetinin üyesi olmuş Hacıabbasoğlu Kerbelayı Mehemmed Ağa idi. O, ahali içinde büyük nüfus sahibi idi. Kısa sürede Akbaba Milli Şurası içinde halk ordusu yaratıldı, Akbaba ve Şöreğel insanı 1919 1920li yıllar katliamlarından bu sebebten az bir kayıpla kurtuldu. Kerbelayı Mehemmed Ağa İstanbula giderek binbaşı Mehmet Ali Beyin başkanlığı ile bir alayın Akbabaya gönderilmesine sağladı Kuldur Andronnikin atlı bölükleri Akbabaya hücum ederken atılan topun sesinden burada nizami Türk askerinin olduğunu anlayarak derhal yönünü değiştirmiş ve güneye doğru dönmüşler. Yol üzerinde olan Düzkent, Şiştepe ve İlanlı köylerinde önlerine çıkan herkese saldırmışlar. Akbabanın 32 köyünün geleceğini düşünen Kerbelayı Mehemmed Ağa, Ermenilerle mütamadiyen barış yolları arıyordu. Bu görüşlere bizzat kendisi ve danışmanı Garaçantalı Hacı Emrah katılıyordu. Onların Ermeni lideri Vağarşak Ağayla yaptıkları görüşler çok fayda sağlıyordu ve Ermenilere göz açtırmıyor, eylemlerini sınırlıyordu. Kars yeniden Ermenilerin eline geçtikten sonra katliam ateşi tüm bölgeyi sardı. Cenub-i Garb-i Kafkas hükumeti üyelerinin tüm maddi varlıkları yağmalandı ve resmen el kondu. Ermeni hükumeti Oltu, Göle, Sarıkamış ve Karakurtdakı müslüman ahaliyi onlara boyun eğmeye mecbur bırakıyordu. Kars çevresinde 70 köy, Kağızmanda 50 köy ve tüm Göle Ermenilerce viran edildi. Ölenlerin ve yaralananların sayısı on binlerceydi. 15 binden fazla insan evsiz bırakıldı. Bu katliam ve soygunların bahanesi Kars Milli Şurasına bağlı Türklerin İrevandaki Meclise yapılan milletvekili seçimlerinde oy kullanmaktan vazgeçmeleri idi. Ermeniler yerli Milli Şuraların bırakılmasını talep ediyorlardı. Buna bağlı olarak yapılan katliam ve soygunlar 1919 Aralığından 1920 Şubatına kadar tüm acımasızlıklarıyla devam etti.

General Osipyannın bir grup haydutunun zulmünden kaçan 500den fazla Çıldır ve Göleli müslüman soğuktan donarak öldü. 2 Ocak 1920 de Kars- Gümrü tren yolu kenarında yerleşen Şahnalar köyüne saldıran Ermeniler bu köyde 500den fazla kadın, çocuk ve yaşlıyı katlettiler. Katliamdan kaçan 200den fazla insan donarak şehit oldu. Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti, Ermenistan hükumetine katliamı durdurmak için nota gönderdi. Notanın bir kopyası da İngiltere, Fransa ve İtalya misyonlarına gönderildi. Bundan başka, aynı nota Batumda basılan İslam Gürcüstan gazetesinin 4 mart 1920 sayısında yayınlandı. Türk ordusu kumandanı Kazım Karabekir Paşa da 22 Mart 1920`de Ermeni askeri kumandanlığına katliamlara son verilmesi talebi ile nota gönderdi.

Bölgedeki başıbozukluk zamanında, Türkiyenin işgal güçleriyle savaşla başbaşa kaldığı bir zamanda, Ermeniler Doğu Anadoluyu ele geçirmek için askeri tecavüzü genişleterek 12 Ağustosta Oltunun bazı köylerini zaptettiler. İşi daha da ilerleterek 13 Ağustosta Doğu Bayazıttaki Türk kuvvetlerine saldırdılar . Bu durum karşısında Türk ordusu harekete geçti. Kazım Karabekir Paşanın Komutasında Doğu ordusu 29 Eylülde Sarıkamışı, 30 Eylülde Göleyi, 30 Eekimde Karsı, 7 Kasımda Gümrüyü ele geçirdi.

17 Kasım 1920de Ermeniler barış için masaya oturmayı kabul ettiler. Gümrüde başlayan müzakereler 2-3 aralık 1920de imzalanan Gümrü antlaşması ile son buldu. Antlaşmaya göre 1877-78 yılları arasında çıkan Rus Türk savaşı zamanı yitirilmiş Kars, Sarıkamış, Kulp, Kağızman, Türkmençay antlaşmasından sonra İranın Ruslara verdiği Iğdır (Sürmeli) Türkiye topraklarına katıldı.
Bolşevik tehlikesinden korkan Gürcüler de Barış müzakerelerine girerek 23 Şubatta Çıldırın batı kısmını, Ardahan, Artvin ve Batumu Türkiyeye iade etti. Türk ordusu Martın 7sinde Ahıska, 11inde Batum, 14ünde ise Ahılkelek`i azad etti.

Bu olaylar zamanında bolşevikler Kafkasyada yönetimi devralmıştı. Türkiye 1921 yılının 16 Martında Moskova antlaşmasını imzaladı.

Bu antlaşmaya göre Batum, Ahıska, Ahılkelek ve Acaristan bölgeleri Rusyaya bırakıldı, Nahçeıvana Azerbaycan dahilinde özerklik statüsü verildi, Akbaba bölgesinin büyük bir kısmı ise Rusyada kaldı. 19 ekim 1921 yılında imzalanan Kars antlaşması ile Moskova antlaşması resmileştirildi. Sınırlar bugünkü konumuyla kabul edildi. Bu antlaşmadan en çok zarar edenler ise kuşkusuz Akbaba ahalisi oldu. 1877 Osmanlı -Rus savaşından önce Karsın terkibinde olan Akbabanın genel ölçümü 1.100 km2 den fazlaydı. Antlaşmanın şartlarına göre Akbaba bölündü, Ermenistanda kalan kısmında 1930 yılında Amasya ve Kızılkoç (Gukasyan) ilçeleri yaratıldı. Akbabanın merkezi kısmı Amasya ilçesinin payına düştü. 19 Ekim 1921 yılında imzalanan Kars antlaşmasının bir bendi de mübadeleyle ilgiliydi. Buna göre de Amasyadaki 32 köyden 8-inin, yani Mumuhan, Gonçalı, Ördekli, Sınık, Söyütlü, Seldağıdan, Mustuklu, Bağçalı köylerinin ahalisi 1920 li yıllar öncesinde Türkiyeye göç ettiler. İlçenin Kızıldaş, Kıdaşen, Hançallı, Kızılkilise, Bozkala köyleri 1930 1940lı yıllarda Stalin zamanında harabeliğe çevrildi. 1988 yılında ise Akbabanın Azeri Türkleri yaşayan son 19 köyü de bütünlükte sınır dışı edildi.

Naile Asker
13 Şubat 2012

Kaynaklar:
1.Arzumanlı V., Mustafa N. Tarixin qara sehifeleri. Bakı: Qartal, 1998
2.Çelik F. Kars İli Tarihi. Кars, 1943
3.Dünya konfransının Sedr cenablarına//Azerbaycan SSR EA Tarix, Felsefe, Hüquq İnstitutunun Xeberleri, 1989, № 4
4.Elekberli E. Qedim Türk- Oğuz Yurdu Ermenistan Bakı: Sabah, 1994
5.Erim N. Devletlerarası Hukuk ve Siyasi Tarih Metinleri, c.I, Ankara: 1953
6.Eskerov B. Ağbabada qalan izler. Bakı: Nurlan, 2001
7.Gökdemir. A. E. Cenub-i Garbi Kafkas Hükumeti. Ankara: 1998
8.Hacılı А. V. Qeribem bu Vetende. Bakı: Genclik, 1992
9.Kırzıoğlu F. Kars Tarihi. İstanbul: 1953
10.Kurat А.Н. Üç Sancak: Kars, Batum, Ardahan, Ankara: 1970
11.Soysal İ. Tükiyenin Siyasal Andlaşmaları. (1920-1945).Ankara: 1983, c.II, Türk Tarih Kurumu Yayınları
12.Tansel S. MMC, III, Ankara: 1973
13.Yerasimos S.Türk-Sovyet İlişkileri Ekim Devriminden Milli Mücadeleye. İstanbul: Gözlem, 1979

Başa Dön