Lalelinin lale koktuğu o lale devri.
Tahta cumbalı bir Laleli evi.
Tahta pervazlarda pembe beyaz sardunyalar, mis kokulu mum çiçekleri.
Bir camdan bir cama gerilmiş çamaşır iplerinde uçuşur, cam sakızı Hacışakir kokulu lavanta çarşaflar, çocuk donları, çizgili pijamalar...
Kapı önününde oturur şıngır bilezikli taze gelinler, eli maşalı kaynanalar.
Penceren sarkmış dedemi bekler her akşam, dudağında Hanımeli sigarası, babaannem Feride Sultan.
Siyah saçlı bir kız çocuğu.
İncecik cöp bacaklı.
Yara bere içinde dizleri, balçık çamur avuçları.
O kirli ellerinde tuttuğu elmasını yerken, gölgesiyle eşlik eder ona kapı önündeki ceviz ağacı.
En sevdiğim sokak ve çocukluğumun en sevdiğim anıları.
Ne zaman gitsem o sokağa,o kız, o ceviz ağacının altında dişler elmasını.
Huzur dolar içime, rahatlarım.
Yerli yerinde çocukluğum, çiçekler yeni sulanmış, burnumda o çarşafların kokusu.
Sizde yaşadığı sokaklarda saklayın
kaybetmemek için içinizdeki çocuğu.
Çocuk, Sokak ve Laleli
kaybetmedim çocukluğumu biliyorum, çok uzaklardada olsa avuçlarımda büyütüyorum