Çocuk Yaşta Evlilik: İslam Perspektifinden Bir Değerlendirme

Evlilik neslin devamını sağlayan önemli bir toplumsal müessese olmasının yanı sıra bireylerin ahiret yolculuğunda birbirlerine destek oldukları bir birliktelik olarak da değerlendirilir. Ancak İslam dininde çocuk yaşta evlilik bulunduğuna dair iddialar Kuran-ı Kerimin açık hükümleriyle örtüşmemekte ve genellikle yanlış anlamalar ya da yanlış çevirilerden kaynaklanmaktadır. Bu yazıda İslamın çocuk yaşta evlilik konusundaki gerçek duruşunu anlamak adına Kuran-ı Kerim ayetleri ve Hz. Aişenin yaşı gibi meseleleri ele alacağız.

yazı resimYZ

Evlilik neslin devamını sağlayan önemli bir toplumsal müessese olmasının yanı sıra bireylerin ahiret yolculuğunda birbirlerine destek oldukları bir birliktelik olarak da değerlendirilir. Ancak İslam dininde çocuk yaşta evlilik bulunduğuna dair iddialar Kuran-ı Kerimin açık hükümleriyle örtüşmemekte ve genellikle yanlış anlamalar ya da yanlış çevirilerden kaynaklanmaktadır. Bu yazıda İslamın çocuk yaşta evlilik konusundaki gerçek duruşunu anlamak adına Kuran-ı Kerim ayetleri ve Hz. Aişenin yaşı gibi meseleleri ele alacağız.
Nisa Suresinin Mesajı: Olgunluk ve Rüşd Şartı
Kuran-ı Kerimin Nisa suresindeki ifadeler evlilik yaşının fiziksel olgunlukla değil zihinsel olgunlukla belirlendiğini açıkça ortaya koymaktadır:
> Evlenme çağına eriştiklerinde yetimleri sınayın. O zaman onlarda içinize sinecek bir olgunluk ve erginlik görürseniz, mallarını onlara geri verin. (Nisa, 4:6)
Bu ayette geçen olgunluk (rüşd) sadece fiziksel bir olgunluğu değil kişinin kendisini ve malını idare edebileceği sorumluluk alabilecek zihinsel bir yetkinlik seviyesini ifade etmektedir. Bir bireyin evlilik sorumluluğunu taşıyabilmesi için ekonomik, zihinsel ve ahlaki olgunluğa erişmiş olması gerekir. Bu durum küçük yaşlardaki çocukların evliliğinin İslama aykırı olduğunu göstermektedir. Fiziksel olarak olgun görünen bir çocuğun zihinsel anlamda evlilik sorumluluğunu alabilmesi mümkün değildir.
Talak Suresi ve Çeviri Yanlışları
Bazı meallerde Talak suresi 4. ayeti, henüz adet görmemiş kızlar olarak çevrilmekte ve bu da çocuk yaşta evliliği destekler gibi bir yanlış anlamaya neden olmaktadır. Ancak ayetin Arapça metni incelendiğinde bu ifadenin doğru olmadığı ortaya çıkmaktadır. Ayette geçen lem yahıdne ifadesi hiç adet görmeyenler anlamına gelir. Eğer bu durum henüz adet görmeyenler anlamını taşısaydı lemma yahıdne ifadesi kullanılırdı. Doğru çeviri şöyledir:
> Kadınlarınızdan (menopoz dönemine girerek) âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onların iddet süreleri üç aydır. Âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir. (Talak, 65:4)
Bu ayette çocukları değil tıbbi olarak adet görmeyen kadınları (örneğin menopozda olanları) işaret eden bir durum söz konusudur. Çocuk yaşta evliliği destekler gibi gösterilen çeviriler ayetin bağlamından uzaklaştırılarak yapılan bir tahrifattan ibarettir.
Hz. Aişenin Gerçek Yaşı
Hz. Aişenin evlilik yaşı ile ilgili iddialar da tarihsel kaynaklar incelendiğinde yanlış anlamalardan kaynaklanmaktadır. İslam tarihinde Hz. Aişenin evlendiği yaşa dair farklı rivayetler olsa da güvenilir tarihsel veriler Hz. Aişenin evlilik yaşının 18 olduğunu desteklemektedir. Bunun birkaç kanıtı şunlardır:

  1. Hz. Aişenin ablası Esma, kendisinden 10 yaş büyüktür ve 622 yılında Medineye hicret ettiğinde 27 yaşındaydı. Bu durumda Hz. Aişe, hicret sırasında 17 yaşında olmalıdır.
  2. Hz. Aişe, kendi ifadesiyle, ebeveynlerinin Müslüman olduktan sonraki davranışlarını anlayabildiğini belirtmiştir. Hz. Ebu Bekir 611 yılında Müslüman olduğuna göre Hz. Aişenin o dönemde en az 5-6 yaşında olması gerekmektedir. Nebilik dönemi ve hicret süreci göz önüne alındığında, Hz. Aişenin evlilik yaşının 18 olduğu anlaşılmaktadır.
    İslam evlilik için sadece fiziksel değil zihinsel ve ahlaki olgunluğu da şart koşar. Nisa ve Talak surelerinden anlaşılacağı üzere evlenme yaşının belirlenmesinde temel kriter rüşd ve olgunluk olarak ifade edilen sorumluluk bilincidir. Ayrıca Hz. Aişenin evlilik yaşıyla ilgili tarihsel kanıtlar onun çocuk yaşta evlendiği iddialarını çürütmektedir. Yanlış çeviriler ve eksik bilgilerle çocuk yaşta evlilik gibi İslama aykırı uygulamaların meşrulaştırılması dinin özünden sapmaya neden olmaktadır. Bu nedenle Kuran-ı Kerimin ayetlerini anlamada bağlam dilbilgisi ve tarihsel gerçekler dikkatle değerlendirilmelidir.
Başa Dön