Dil İşi

... Çok konuşmamalı insan... Yorulursa dinlenmeli, Allah'a yönelip din'lenmeli ama başkasınca dinlenmemeli...

yazı resim

Çok konuşmamalı insan... Dilini de gönlünü de yormamalı. Konuşmak değil çünkü maksat şimdilerde. Derdini anlatmak; karşındakinden medet beklemek belki de... Bazen elden bazen dilden bir destek işte... 'Biraz konuşalım mı, çok bunaldım' deriz ama dinlenmek isteriz aslında, dinlenilmek... Konuşturmayanlara inat olsun diye başlarız konuşmaya... Çok dertliyizdir, dolmuşuzdur. Bin sitem koyarız ruhumuzdan her sözün içine ya da yanına... Cümlelerimizi başkası kapıverecek diye herhalde, arkası arkasına sıralarız bir nefeste... Medet de beklemeyiz artık, inansın, 'haklısın tabi' desin bize, oh, o yeter işte... Yaşadıklarımızın yönetmeni ve bazen de senaristi oluruz birkaç saniyede... Akıl da okur, niyet de bulur, hayatı da yorumlarız ayaküstü ortalık yerde...

Çok konuşmamalı insan... Yorulursa dinlenmeli, Allah'a yönelip din'lenmeli ama başkasınca dinlenmemeli... Başkası... Hele de yanlışsa o adres... 'Yüzme havuzunda balığa çıkalım haftasonu!

Çok konuşmamalı insan... İçindekini bilen var zaten, O bilen ki seni her halinle gören... Nedir o halde muhabbetin mevzusu... Şikayet mi, 'şâkiyyet' mi... Şâkinin şikayeti kime ki?...

Çok konuşmamalı insan... Konuştuğunu bilmeli de bildiğini konuşmamalı işte...

(Devam edecek... ) ] ]

Başa Dön