Bugünlerde gündemin hızına yetişebilen var mı içinizde? Henüz bir haberi -bırakın sindirmeyi- yeni duymuşken bir yenisi, bir yenisi, bir başkası daha düşüveriyor bültenlere. Evet; son birkaç yıldır bu aksiyon hiç hız kesmeden ardalanıyordu ancak şu an biraz daha arttı gibi geliyor sanki bana. Ergenekon'un 100 küsuruncu davası devam ediyor; TFF şike soruşturmasını yeniliyor, genişletiyor, karara bağlıyor; PKK ve KCK'ya yönelik operasyonlar sürüyor, yeni tutuklamalar oluyor; altın bir fırlıyor bir tabanı görüyor; İsrail'in bir hareketi bir hareketini tutmuyor; ABD'de Obama son dönemecine giriyor ve Türkiye masadan hiç kaldırılmıyor; MİT üzerine görüşler söyleniyor, kavgalar patlıyor, eğitimde 4+4+4 meselesi gündemi değiştiriyor... vs vs vs...
Hayat devam ediyor... Emekli maaşlarına faiş! zamlar yapılıyor, 17 bin yeni öğretmen atanıyor, sağlık güvencesi genişletiliyor, petrolün fiyatı artıyor... vs vs vs...
Gerçekten de bütün bu olanlar insanımızın zihnini öylesine dolduruyor ki dönüp de aynada kendine bakmaya fırsat bulamıyor kimse. Bugün ne yaptım, neden yaptım demiyor kimse. Ya da evladını alıp karşısına dertleşemiyor gönül dinginliğince. Herkesin kafasında kırk tilki dolaşıor yani deyim yerindeyse. Kimisi sağlam yaratılışlı da dayanıyor tüm bunlara. Bazılarıysa havlu atıyor daha ilk birkaç raundda. Sonra... ? Sonrası malum, gazetelerin iç sayfalarında, ajanslarda alıyor yerini her gün bir yenisi daha eklenerek:
eşini on bir yerinden bıçakladı, oturduğu apartmanın penceresinden kendini attı, kocasından ölesiye dayak yedi, aşırı doz uyuşturucu kullanımından hayatını kaybetti, 2 bin TL'lik borcu için banka soydu, İstanbul'da 3 araç gasp edildi, töre deyip iki aylık çifti vurdular, falan kuyumcu soyuldu, filan kişi böbreğini sattı... vs vs vs...
Olanlara yenilerini eklemek için yarışıyor gibiyiz. Düşünmek gerek... Düşünüp de düşündürmek icap ediyor sanırım...
y.ç.