Kovulmuş Şeytandan Rabbime Sığınırım
Rahman ve Rahim Allah'ın Adıyla
De ki: 'Duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi? (Furkân Suresi 77. Ayet)
Dua ettiğiniz için Allah katında değerli olursunuz, duanız kabul olduğu için değil.
Kur'an'a göre dua, "kulun bütün benliğiyle Allah'a yönelmesi" ya da "gücü sınırlı ve sonlu bir varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz bir kudret karşısında acizliğini kabul ederek yardım dilemesi" şeklinde tanımlanmaktadır. Dua, mutlak aczin dil ile Allaha ikrarıdır ve ibadet kastıyla yapılır. Allah musibetleri kullarına, gösterişten uzaklaşmaları, tövbe etmeleri, dua ile yakarışta bulunmaları ve ibadet etmeleri için yollamaktadır.
Bir musibetle karşılaştığınızda, ilk aklınıza gelen yardım dileyeceğiniz kimdir? Bir musibetle karşılaştığınızda ilk aklınıza gelen kişi Allah olur ve Ona dua edersiniz. Bu durum, Elçi Yunusun kıssasında da açıkça görülmektedir. Elçi Yunus, Allah'ın kendisine verdiği görevi yerine getirmemiş, ardından bir balık tarafından yutulmuş ve pişmanlıkla tövbe ederek dua etmiştir. Kur'anda bu olay şöyle anlatılır:
"Balık sahibini de; hani O, kızmış vaziyette gitmişti ki; bundan dolayı kendisini sıkıntıya düşürmeyeceğimizi sanmıştı. Karanlıklar içinde: 'Senden başka ilah yoktur, sen yücesin, gerçekten de ben zulmedenlerden oldum' diye çağrıda bulunmuştu." (Enbiya Sûresi 87. Ayet)
Müşrikler ise yalnızca çıkarları için dua eder. Onlar için dua, yaşadıkları bir menfaat ilişkisidir. Kur'anda bu durum şu şekilde ifade edilir:
"Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnızca O'na halis kılan gönülden bağlılar olarak Allah'a yalvarıp yakarırlar. Ama onları karaya çıkarıp kurtarınca, hemen şirk koşarlar." (Furkân Suresi 77. Ayet)
Müşrikler, kendilerini güvende hissetmediklerinde dua ederler. Ancak dua, sadece bu durumlar için Allaha yalvarmak değildir.
Dua eden mümini Allah katında değerli kılan şey, hiçbir şeye gücü yetmediğini bilmesidir. Dua, gönülden boyun eğmektir. İnsan mutlak fakir olduğunu kavrayarak, her şeyi Ganiyy olan Allahtan ister. Değerimiz, fakir olduğumuzu bilmek ve anlamak ile ortaya çıkar. Fakir olduğunu bilen, duasıyla maddi ve manevi zenginlik kazanır.
Müşrikler ise yalnızca daha çok dünya nimetlerini ister. Bu onların dua anlayışını şekillendirir. Bazı insanlar, "Dua ediyorum ama kabul olmuyor" diye yakınır. Bunun sebeplerini şu şekilde sıralayabiliriz:
Duamız Neden Kabul Olmaz? (10 Madde)
- İstemeyi bilmiyorsun. Kur'ana göre nasıl dua edileceğini öğrenmemiş olabilirsin.
- Duanın anlamını bilmiyorsun. Duayı sadece isteklerin verilmesi olarak görüyorsun.
- Duanın ibadet olduğunu unutuyorsun. Dua, sadece istemek değil ibadet kastıyla yapılır.
- Sadece zor zamanlarında dua ediyorsun. Rahat zamanlarında Allahı unuttuğun için duaların kabul olmuyor olabilir.
- Yanlış bilgilerle dua ediyorsun. Din adına doğru olmayan bilgilerle dua etmek etkisizdir.
- Genelde dünyalık şeyler için dua ediyorsun. Maddi isteklerin ön planda olabilir.
- Allaha sırtını çevirmek. Dua ediyorsun ama istediğin olmayınca Allaha küsebiliyorsun. Bu, gerçek bir dua değildir.
- Değer verilmenin sebebi dua etmendir. Allah katında değerli olmanın sebebi, her şeyi sadece Allahtan istemendir.
- Allaha güvenmiyorsun. Allahın senin için neyin hayırlı olduğunu bildiğine inanmıyor olabilirsin.
- Teslimiyet ve tevekkülden uzaklaşmak. Allaha tam bir güven ve teslimiyet içinde olmadığın için duaların kabul olmayabilir.
Dua, insanın Rabbini tanımasını sağlayan önemli bir ibadettir. Kur'andaki İslam, insanın manevi dünyasına nur saçar, aklını kullanarak Allaha kulluk etmesini sağlar. Geleneksel ve yüzeysel yaklaşımlar yerine, duayı anlamak ve Allaha olan yakınlığımızı artırmak önemlidir.
De ki: 'Sizin duanız olmasaydı Rabbim size değer verir miydi?'(Furkân Suresi 77. Ayet)
Allaha doğru bir şekilde dua etmek için Kur'anı anlamaya çalışmalı ve hayatımıza rehber edinmeliyiz.