"Uyanmak için erken, ölmek için geç, yazmak için ise tam sırası." — Franz Kafka (kurgusal)"

Duman Olmuşum Canına Yandığım

yazı resim

Sürü sürü arı kuşları geçti üzerimden,
Sazlıklardan havalandı balıkçıllar.
Bir taş atımı ta tepemden, yazıdan,
Dağlara çekilmeden bulutlar.

Seni sordular allı turnalar.
Bir acayip hasret ki soluduğum,
Duman olmuş yer gök, canına yandığım!

​Siyah mı, beyaz mı ömrüm?
Bir acayip hasret ki yokluğun,
Vakitsiz solar bahçemde papatyalar.
Çekilmeden yatağına nehirler.
Gönlüm seni arzular, canına yandığım.

​Dağ tavşanları geçti az öteden,
Yoncalar henüz gövermeden.
Bir derin yara ki gülüşlerin
Umutsuzca adını anarken solduğum.

Saçların ne renkti yokluğumda?
Sarı mı, kına mı, kahve mi?
Güz geldi, soğudu yine odam.
Bir acayip hasret sardı ki sorma.

Duman olmuş hanem, canına yandığım.
​Bakışlarına vurgundu nevbahar,
Sabah akşam öyle kapıdan sızar yaz.
Ellerin sıcak mı, soğuk mu bu sonbahar?
Gözyaşların bencileyin usulca akar
Bir acayip sevda ki canına yandığım,
Yokluğunda üşürdü güneşle ay.

​Sensiz geçer günler, geceler.
Vakitsiz yanar güller, bahçemde solar.
Bir umut ışığı penceremden sızar.
Bir acayip hasret ki sineme dolar,
Sensizlik vurur başa taştan taşa.
Duman olur yokluğunda hatıralar.

KİTAP İZLERİ

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Sırça Köşk: Yıkılmaya Mahkûm Bir Düzenin Alegorisi Sabahattin Ali, son eseriyle sadece bir öykü kitabı değil, aynı zamanda cesur bir veda ve sarsılmaz bir ithamname
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön