"Yarın 2026'ya giriyoruz. Demek ki hala 'yeni bir yıl, yeni bir ben' diyecek kadar safız." - Mark Twain"

Eksantirik Bir Masal

Neden mi böyle diyorum, Mışlı değil, Mişli değil. Ağaya paşaya eğil. Vicdanlar kör kalpler sağır.

yazı resim

Sular akar çağıl çağıl çağıl.
Yolda durma sakın savul.
Aslında bu masal değil.

Neden mi böyle diyorum,
Mışlı değil,
Mişli değil.
Ağaya paşaya eğil.
Vicdanlar kör kalpler sağır.

Bu yer öyle bir garip yer.
Tok açın her hakkını yer.
Atlar öter,
Kuşlar kişner.
Eşeklerse semirirler.
Fare demiri kemirir,
Arada itler anırır.
Kervanlar hep yolda kalır.

Devletin malı denizdir.
Ve afiyetle yenilir.
İşin ilginç yanı ise,
Yiyen yemeyene talkın verir.

Oysa,
Devlet malı deniz değildir.
Yiyense domuz oğlu domuzdur.

Bu el öyle bir hâldedir.
Moklu çamurluya güler.
Hoyratlıktan solar güller.
Beydir neden bu yerlerde,
Miri malıyla semirenler.
Tıksırıncaya yiyenler.
Ankara,24.01.2009 İ.K

KİTAP İZLERİ

Engereğin Gözü

Zülfü Livaneli

İktidarın Göz Kamaştıran Işığı ve Bir Hadımın Gözünden Saray Zülfü Livaneli’nin, okurunu XVII. yüzyıl Topkapı Sarayı'nın loş ve entrika dolu koridorlarına davet eden romanı "Engereğin
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön