"Ne güzel şey hatırlamak seni,
ölüm ve zafer haberleri içinden,
hapiste
ve yaşım kırkı geçmiş iken"
Nazım usta böyle diyor işte. Ben de kıyas yapmak çok ileri düzeyde... Her şeyi birbiriyle kıyaslıyorum. İşte burada da nazım ustanın şiirindeki düşünceyi kendi düşüncemle kıyaslıyorum. Nazım sevdiğinin hatırlanmasının nasıl eşsiz bir güzellikte olduğunu anlatıyor.
***
Benim hiç aklımdan çıkmıyor ki ustam, hatırlamanın eşsiz güzelliğini yaşayabileyim. Uyurken bile adını sayıkladığımı, ders anlatırken karşımda sanki beni dinliyormuş gibi siluetini görüp heyecana kapılmama sebep olanı, bir sohbet sırasında, beni sohbetten koparıp kendisiyle muhatap edeni, en güzel manzaranın en güzel yerine geçip ilgiyi kendi üzerine toplayanı, bırakın unutmayı, düşünmeyi tehir etmeyi bile engelleyeni, ancak bütün bunlardan hiç haberi olmayanı hatırlama güzelliğini nasıl yaşayabilirim ki ustam
***
Biliyor musunuz, hiçbir varlığın hiçbir yönüyle kıyaslayamadığım iki varlık; biri Tanrı, biri sevdiğim.
İnsan kendi içinde cennet ve cehennemi aynı anda yaşayabilir mi hiç? Aşk denen şey bunu yaşatıyor. Mevsimsiz açan bir çiçeğin hayatla ölümü aynı anda hissetmesi gibi... Benim gibi...
12 Eylül 20
Gölcük