Bugün sana içinde kaybolduğum bir mitolojiden sesleniyorum.
Tanrılar oldukça kaygılı, bugün rimelsiz-fondötensiz bir gün.
Acının doğal hali, asitle karışık akan gözyaşı bir tanrının gözlerinden…
Aslında çelimsiz bir gerçektir israfilin kıyamete ölümüne aşık olduğu!
Bugün,
Adı bir ayrılıktan çalıntı, soyadı başka bir ayrılığa sürgün bir gün
-kafiyesiz, redifsiz, imlasız ağlıyorum…
Ve aşk yediyi on dört geçiyor içimden,
-sana içiyorum!
Ruhu anason kokusuyla lekelenmiş, kimyasal maddelerden arınmış bir bünye;
Kafeinle kendini öldürmeye çalışan peygamber bir karınca kadar
Ya da
Bir karakol duvarının anarşistler tarafından ihmal edilip c4 patlayıcısıyla patlatılamaması kadar aciz bir acı…
Ben kimin, ne yapıyorum, nasıl ve ne amaçla yaşıyorum? Bilmiyorum…
Perde kapanmış
Oyun son bulmuş.
Herkes, her şey dağılmışken;
paramparçayken
ben hala sahnede alkış bekliyorum…