"Herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez. Pazartesi sendromuyla aynı mantık." – Mark Twain"

Ezi̇rgan'da Sonbahar Senfoni̇si̇

yazı resim

Yaşamın iç içe geçtiği vakitlerde,
Sarmal halkalarında umudun,
Gördüğüm ne varsa sana dair,
Kanatıyor mücavir kaldıkça ömrüm.

Bak nasıl da büyüyor,
Senden uzaklaştıkça hüznüm!
Koşuyor durmadan çılgınca,
Ruhumu saran yokluğun...

Sana ait ne varsa ötekiler gibi,
Geride kalan yaşanmışlıklarıyla,
Tükenmişliğinde belirip kaybolan,
Her dem yoklamada günbegün.

Saadet çölde buza kesmiş;
Hare hareydi bakışlar, süzgün.
Gördüğüm ne varsa ömrüm,
Yokluğunda vakitli vakitsiz,
Açan siyah bir güldü.

Eski fotoğraflardan sızan,
Anılarda, yüzümüzdeki çizgiler;
Işıltısı dolunayı kıskandıran şavkında,
Güneşin kızıllığında yanan tutuşan.

Mutluluğa attığımız adımlardı sensiz,
Boynumuza dolanan ilmikler,
Nefesimizi kesen hüzün,
Nasıl da acıtırdı bir bilsen...

Sen ve ben bahtsız siyah bir gül,
İç içe geçmiş öylesine girift;
Vakitli vakitsiz yoklamada hüzün,
Gurbette kanayan gece kadar.

Bir damla suyumuz kaldı mı sahi,
Elinden avucundan içecek kadar?

KİTAP İZLERİ

Bir Zambak Hikayesi

Mehmet Rauf

Tabuları Yıkan Erken Cumhuriyet Dönemi Erotik Edebiyatı: "Bir Zambak Hikayesi" Türk edebiyat tarihinin tozlu raflarında uzun yıllar gizli kalmış, adı bilinse de içeriği hakkında fısıltılarla
İncelemeyi Oku

Yorumlar

Başa Dön