Gece

Aniden ay konuşmaya başladı. Dedi; “ Evet, aklından geçeni yapabilirsin. Korkma! ”. Rüzgar; “Sadece kendini bırakacaksın. Zor değil. Sonra bir daha acı çekmek yok, özlem yok. Pişmanlık, ümitsizlik, hayal kırıklığı… Hiç biri yok!

yazı resim

Balkona çıktım. Ay hilaldi, onu seyrettim. Sonra eğilip arka bahçeye baktım. Ağaçlar meditasyon halindeydi yine. Gece ben onu izlemesem de devam ediyordu seyrinde.
Aniden ay konuşmaya başladı. Dedi; “Evet, aklından geçeni yapabilirsin. Korkma! ” . Rüzgar; “ Sadece kendini bırakacaksın. Zor değil. Sonra bir daha acı çekmek yok, özlem yok. Pişmanlık, ümitsizlik, hayal kırıklığı… Hiç biri yok! ” . Ağaçlar; “ Seni bağrımıza basmak istiyoruz artık! Korkma! ” diye bağrıştı hep bir ağızdan. Yıldızlarsa; “ Hadi, hadi! ” diyerek alkış tuttular.
Derin bir nefes aldım. Çıktım balkonun korkuluklarına. O anda bulutlardan biri eğildi kulağıma; “ Son kez rüzgar okşayacak saçlarını, yanaklarını. Sonra tüm acılar son bulacak! ” dedi. Müthiş bir huzur doldu içime. Ağaçlara sarılmak, çimlere boylu boyunca uzanmak aklımdan geçtikçe… Kararlıydım. Dediklerine kandım.
Annemin horultusunu duydum içerden. Televizyon izlerken uyuya kalmıştı. Elinde kumanda… Uzaklaştım balkonun kenarından. Ay baktı sitemkâr. “Bugün değil” dedim. “Bugün değil… Belki yarın. Ama henüz değil! ”.
Ağaçlar gururlu; tek laf etmediler. Yıldızlarsa küskün.

Başa Dön