" Siyah promosyon"... adlı yazımı okuyanlar varsa hatırlayacaklardır...
İki arkadaşımın; ki, isimlerini sizlerle paylaşmak da hiçbir sakınca görmüyorum artık...
Müberra Öztürk ve Dilay öztürk... Sonradan derin bir pişmanlık duymama sebep verdikleri "siyah saç" sendromuna nihayet, kendimce bir çıkış yolu bulup siyah renge ebediyyen "the end" diyebildim... Sonunda...
Saçım şu an nasıl mı?... Dahi eşim sayesinde rengi birkaç ton açıldı ve ben resmen sarışın oldum hem de aniden...
Ahh.. ahhh... sevgili kankim Gül'ün söylemlerine zamanında kulak verseydim, zavallı saç tellerim bu kadar hırpalanmaya maruz kalmayacaktı...
Neyse ki, insanların her konuda bir kırıntı kadar da olsa, umutları var... Sonra heyecanları, cesaretleri ve çılgınlıkları...
Keşke her umut, saç tonları kadar parlak ve ışıltılı olsa... Sanırım ben hiçbir zaman umutlarımın rengini soldurmayacağım..Her daim renkli olacaklar...
Gökkuşağı gibi... Sizin gibi...