Gökte Yıldız Ararken

Hayat disiplinsiz ve gayesiz olduğu zaman, tabiatıyla eğlence denen bataklığa dökülür. Bu bataklığa düşenler,insanı değerlerden uzaklaşarak hayvanlaşırlar.

yazı resim

Gökte Yıldız Ararken

Hayat disiplinsiz ve gayesiz olduğu zaman, tabiatıyla eğlence denen bataklığa dökülür. Bu bataklığa düşenler,insanı değerlerden uzaklaşarak hayvanlaşırlar. Eğlence ile geçmiş bir hayat kadar manasız ve zararlı bir şey yoktur. Maalesef ki hepimizinde göz ardı edemeyeceği ve eminim ki çoğumuzun olmasından rahatsızlık duyduğu manasız anlayışlarla karşı karşıyayız. Enbaşta mevzuumun ana fikrini oluşturan kitle iletişim araçlarının geçmişini sorgulamak istiyorum. İletişim araçlarının tarihsel serüvenini zaman dilsel olarak göz atalım diyorum.

Konuşma:Tarihi bilinmiyor
Çizme-boyama:MÖ 30 000
Yazı:MÖ 3000
Kazıma-ağaç baskı:400
Matbaa:1456
Gazete:1609
Fotoğraf:1827
Telgraf:1837
Telefon:1876
Ses kaydı:1877
Ses plakları:1894
Film:1895
Radyo.1920
Televizyon:1936
Internet:1969

Televizyon, modern toplum bireylerinin kitap, gazete vs. diğer iletişim araçları ile olan ilişkilerini olumsuz etkilemiştir. Bizim bildiğimiz kitle iletişim araçlarının, haber vermek, bireyden uzaktaki şeyleri gözlemesini, kültürel gelişimi sağlaması, eğitime katkı gibi işlevi vardır. Ama şu var ki kitle araçlarının özellikle noktadan kitleye hitap eden iletişimden söz ediyorum ki amaç sadece gelir düzeyini artırmak, parasal değer, alıcıyı bağlayıp reytingi artırmak vs. amaç dışı işleri işlevleri olarak benimsemişlerdir. Çünkü şahsen zap yaptığım zaman hangi belgeseli, hangi oturumları seyredeceğimi hangi merak ve bilgimin derecesini yükseltmeye yönelik programları, hangi bilgin değerli bilim ve ilim adamlarımı dinleyeceğimi şaşırıyorum. O kadar yararlanacağım eserler var ki….. demek isterdim!
Ama maalesef ki bu söylediklerimin gerçek olmadığını hepimiz müşahede ediyoruz, edeceğizde galiba dur diyenler olmadıkça. Neymiş efendim halk böyle istiyormuş. Kim manasız boş işlerle meşgul edilmek isterki. Gördüğümüz inkar edemeyeceğimiz bir sonucu var işlevini şaşırmış bu aracın;kısa yoldan para kazanma arzusu emeksiz, azimsiz üretimi artırma! Bu dünyada azmin yerini hiçbir şey alamaz. Kabiliyet dahi azmin yerini tutamaz. Kabiliyetli olmalarına rağmen, yaptıkları işlerde yüklendikleri hizmetlerde muvaffak olamamış nice insanları tanıdım demiştir, Amerikalı yazar James Clorke. Evet tıpkı her sesi olanın sanatçıyım ben deme haddine sahip olması gibi. Yazık ki son zamanlar toplumun gençliğin hayallerini süsleyen ekranda görünme sevdası, ortaya hiçbir eser koymadan gündemi meşgul eden boş gezenin boş kalfaların esiri olmuş adeta bizim en önemli aracımız. Ve ben soruyorum bu iletişim aracımızın amacı sadece şarkı söyleyen kişileri kapı kapı gezip bulup halka mal etmek mi. Tabiki bu halka mal etme onların anlayışları. Şahsen halktan biri olan bana, ekranda görünen, görünmelerine de bir türlü anlam veremediğim ne mankeni ne şarkıcısı ne o pop yarışmacısı hiç biri bana mal olmadı, olamaz. Çünkü ben şunu bilir şunu söylerim, sadece bizim bu ülkede şarkı söyleyecek insanlara mı ihtiyacımız var. Neymiş efendim Türkiye’nin starını arayan yarışmalarmış. Yazık gençler aldatılarak kullanılıyor. Bu millet kimi dinleyeceğini, hangi şahsın sanatçı olduğunu şaşırdı. Bu gidişte Ali şarkıcı, popçu olacak. Onun oğlu da, torunuda torununun oğluda! (Bunlardan kendini eserleriyle yaşatan sanatçılarımızı ayırıyorum). Tabiki bu sesi her güzelin emeksiz yaptığı işler sonucu balon olup uçuyorlar ama gençliği faydasız işlerle meşgul edip alışkanlıklarını değiştirmeye hakkımız var mı? Bizim doğal afetler karşısında dimdik duran binalar yapacak mimara, mühendise, teknolojimizi geliştirecek engin bilgi ile donatılan bireye ihtiyacımız var. Bizim sanatçımıza da ihtiyacımız var. Bizim ekranda ne yaptığını bilmediğimiz boş insanların faydasız özel diyemeyeceğim yaşamlarını bilmeye ihtiyacımız yok. Gelişme ilerici olmakla değil, ilerlemekle olur. Yurdumuzun gelişimine faydalı olacak beyinlere ihtiyacı var ama maalesef ki, galiba önce beyinleri geliştirmek gerekiyor. Bu faydasız işler ilerlememize köstek oluyor. Avucuna suyu alıp yumruk yaparak sıkan kişi elini açtığında orada bir şey bulamaz. İletişimin en önemli aracı ekranlar, kendine gelmezse biz yurtça daha çoook avucumuzda suyu sıkarız. Büyük insanlar şu dünyada büyük acı çekmek zorundadır, hiç acı çekmemiş olanlar düşüncesiz olurlar.( Dostoyevski)*Buda kolay kazanma hırsında olanlar için birsöz.
*****
Thales:Gökte yıldız ararken nice turfa müneccim. Gafletle görmez kuyuyu reh güzerinde.
Gökte yıldız ararken gaflete düşüp geçtiği yol üzerindeki kuyuyu görmez, demektir bu. İşte bunlarda sıklıkla gördüğümüz kuyuya düşmek için sırasını bekleyenler…..
Tarih boyunca gayret sarf etmeksizin yaşayanlar arasında, isim bırakmış tek insan yoktur.(Theodore Roosevelt)
***

] ]

Başa Dön